Safransarı arkadaşım beni mimlemiş.. Sanırım okuyunca çok da pişman olacaktır :) Ben bu mim işini öğrenemedim, bir türlü ortaya güzel bir şey çıkartamıyorum ama neyse.....İşte mim..
Şu an olsa çok sevinirdim...
Şu an öyle bir ruh halindeyim ki, hani "tuttuğum altın olsa" yine de mutlu etmez beni...
Şimdi orada olmak vardı...
Dışarıda lapa lapa kar yağarken, bir dağ evinde çıtır çıtır odunların yandığı şömine önünde olmak vardı.. Elimde kitap ve kahve..Ne televizyon olsun, ne de internet...Ama arkada çok hafif bir müzik olabilir...
Nerede o eski günler..
Bak ben bugün çok güzel bir söz söylemiştim, arkadaşımla konuşurken ama, zerre aklımda değil şu an.... Hımmm hatırladım sanırım...Bir insan, yaşadığı kötü olaylar karşısında haddini aşacak kadar sabır, metanet, anlayış, dirayet..... gösterdiyse, zamanla yaşadığı kötü hadiselerden ziyade, bu sergilediği insan üstü tavır için pişmanlık duymaya, keşke demeye başlar... Şimdi sorunun bu konuyla ne alakası var diyeceksiniz.. Bilmem, alaka şart mıydı ?.. Ben beğendim ve yazdım :)
Neleri özlüyorum ?
Çok tatlılardı, çok akıllılardı , çok uslulardı.. Beni hiç üzmediler... Hala da öyleler.. Çocuklarımın çocuklukları :)
Çok severim..
Sanırım duymayan, bilmeyen kalmadı..Uzun ve yalnız yolculukları severim.. Hani gerçekleştirebilir miyim bilmiyorum. Ama bir gün, amaçsız, belirsiz , istediğim yerde konaklayabileceğim bir yolculuğa çıkmak istiyorum..
Nefret ederim..
İşte bu konuda sayfalar dolusu yazabilirim..
Çocuklarını döven anneleri sevmem..
Bana değer vermeyen birini çok önemsediğimde, O'nun için kaygılanıp üzüldüğümde, benimle olmak yerine başkalarıyla olmayı tercih ettiğinde...kendimi sevmem..Arkamı dönüp gidemediğim için...
"........ yapmayı, konuşmayı sevmem" diyenleri, o şeyi yaparken ya da konuşurken görürsem sevmem...
Ben birine bir konudan rahatsızlığımı dile getirmeye çalışırken, beni dinleyip olayı sorgulamak yerine savunmaya geçenleri sevmem..Hatta bununla yetinmeyip, " ama sen de....." diye başlayan cümleler sarf ederlerse daha da çok sevmem.. Önce benim derdimi bi çözelim, senin varsa problemin söyle onu da halledelim...Bir taraf saldırır, diğeri savunmaya geçerse sorunlar sadece büyür...
Bir soru sorduğum zaman cevabını vermek yerine lafı dolandıranları da sevmem...
Hayatım şöyle kötü, böyle kötü diye hiç durmadan şikayet edenleri de sevmem.. Kimse sadece mutlu ya da sadece mutsuz değildir bana göre.. Zaten hayat dediğimizin gayesi mutlu olmaya çalışmak değil, mutlulukla mutsuzluk arasındaki dengeyi kurmaya çalışmaktır..İşte bu nedenle her daim mutluluktan sarhoş olmuş vaziyette gezenleri de sevmem.. Tabi ki, bu halet-i ruhiyesini, etrafa pozitif enerji olarak yayanlardan bahsetmiyorum.. Benim dediğim burnu bir karış, aklı da onun bir tık üstünde, havada gezenler....
Bugünlerde çok dinledim..
Aslında son zamanlarda hiç bir şarkı üzerinde yoğunlaşmadım ne yazık ki...Yani bu soruyu es geçiyorum...
Şimdiki ruh halim..
Hazmedememe, öfke....ama bu defa fevri davranmayıp, sabredeceğim...:)..
Kimseyi mimlemiyorum, isteyen yapsın diyorum....
İlginç sorular ve enteresan cevaplar..
YanıtlaSilYolculuğa çıkmadan haber ver.. Sonra kahve telvesi öldümü kaldımı nereden bileceğiz blog boş kalınca :)
Bende kar özlemi çekiyorum.. İzmirde durdukçada kar özlemi dinmeyecek.. Spilde kar varmıdır ?
Spile iki adım uzaklıktayım. Orada kar olsa, bizim buralar çok soğuk olurdu...Ama tam tersine havalar güzel.. Sanırım kar falan yok. İzmirli olmanın en şansız yanı bu olsa gerek... kar özlemi..
SilGiderken haber veririm, olmadı vekaleten yerime bakacak birilerini bırakırım :)
O zaman en yakında uludağ var.. 6-7 saat :) Gerçi sen yolculuğu seversin Sana sorun olmaz :)
SilAna- baba günüdür şimdi oralar..Yazın giderim :) kar kalır yine de..
SilYüreğine sağlık , niye pişman olayım yahu :))
YanıtlaSilteşekkür ettim.