7.11.2018

MİM / İNSAN NE İLE YAŞAR?




Mimin kaynağını bilmiyorum. Sessiz Kaldım'a yaptığım yorum sayesinde kendi kendimi mimlemiş oldum aslında.

Mimleri genelde kafama göre yaptığım sıkı takipçilerimin malumudur. ( Yani mutlaka bir iki de olsa, beni okumadan geçmeyenler vardır diye sıkı takipçilerim dedim.) Bu mim de nasibini alacak elbette. 

Parmak izlerimizin, kokularımızın, karakterlerimizin , düşünce yapılarımızın..vs. farklı oluşu gibi, yaşama sebeplerimiz ve yaşam kaynaklarımız da farklı bana göre. Aksi düşünülemez. Herkesin sorusu, sorusuna aradığı tatmin edici cevabı göreceli. İstek ve ihtiyaçları farklı olduğu gibi. Bu soruya sevgi  diyenler olacağı gibi, para, sağlık, nefret, acı , aile... diyenler de çıkacaktır. 

İnsanoğlu öyle haksızlıklara, öyle zulümlere maruz kalıyor ki, Diriliş ( The Revenant)  filmindeki gibi , intikam alma duygusuyla ölüme meydan okuyabiliyor. Hayata bu duygu sayesinde tutunabiliyor. İşte bu nedenle insan ne ile yaşar bilemem, herkese tek tek sormak lazım. Ben sadece kendime ait olanı açıklayabilirim.

Ben ne ile yaşarım?
Ben neden yaşarım?
Bunca iğrençliğin,haksızlığın,zulmün , vahşetin, acımasızlığı kol gezdiği , hep birlikte cehenneme dönüştürdüğümüz bu dünyada beni ayakta tutan ne?
Her sabah gözümü açtığımda yüzüme yerleşen gülümsemenin sebebi ne?
Yapmaya çalıştığım, yapamasam da olmasını istediğim, hayattan beklentilerim neler?

Sebep yukarıda saydıklarımı unutmamı sağlayan her şey....

En başta dinginlik, sükunet. Ruhu dingin bir insan ne yazık ki değilim. Hatta bazen beni bile yoran değişkenliğim var diyebilirim. Ama çevrem, içinde bulunduğum ortam, muhatap olduğum insanlar sakin olsun isterim. Sakin olsun ki , kendi çalkantılarımla başa çıkabileyim. Mümkün oluyor mu, tabi ki hayır. 

İkinci sırada sevgi. Gözler, kelimeler ve kalpler sevgi yüklü olsun. İnsanlar işlerini kerhen değil, hakkıyla ve severek yapsınlar. İnsan, eliyle dokunduğu yere  hayat versin, yeşertsin. Bir bakış,bir söz, bir tavır yürekteki yükü alsın, olmadı hafifletsin. Sevgi hoşgörüyü, birlik ve beraberliği peşinden  sürükler. Seven, sevgi dolu olan insan affedecidir. Sevgiyle her zorluğun üstesinden gelinir. 

Liste giderek uzayacak korkusuyla en son iyilik diyorum. Maddi manevi iyilik. Karşıdaki insanı ezmeden, minnet altında bırakmadan yapılan iyilik. Yapılıp da denize atılacak kadar sessiz sedasız iyilik. 

Hadi hiçbiri olmadı diyelim. Elimizden bir şey gelmiyor, en azından insanları üzmemek, zarar vermemek, kimsenin gönlünü kırmamak... Bunları bari yapalım ki, başkalarının enerjisini sömürmeyelim, yormayalım. 






Peki ya siz ne ile yaşarsınız?

(Aslında cevaplarını merak ettiğim bloggerlar var.  Ancak bu mim  blog tarzlarına ters düşebilir diye çekindim. Misal Lelia ,  inanç,güven, sadakat... gibi. Eğer uygun görür de mimi yaparlarsa sevinirim)