Muhatabım, ortayı geçmek üzere olan, muhtemelen evliliğinden sıkılmış ve yeni heyecanların peşinde olduğunu tahmin ettiğim bir bey.. Tartışma konumuz ise, geniş kapsamlı olmakla beraber, evli bir insanın eşinden başkasını sevip sevemeyeceği üzerine... Beyefendi, almış sazı eline ha bire döktürüyor. Sevebilirmiş, yaşamalıymış, insan özgür olmalıymış, neden toplumun baskılarına ve güdük kalmış kurallarına uyacakmışız....İnsan birden fazla kişiyi de sevebilirmiş, ama toplum baskısı öne çıktığı için gizli yaşanıyormuş, bu da sevginin tam tezahürüne engelmiş...
Tamam dedim, bir gün eşiniz karşınıza dikilip, ben başkasını seviyorum dese, bu ilişkimi onayla ki ben ele ele diz dize yaşayabileyim...Dışarıda dolaşıp, bir yerlerde kahve içeyim dese cevabınız ne olurdu diye soruyorum . Afallıyor. Çünkü hiç çalışmadığı bir yerden soru geldi. Sevgi, sevene de sevilene de zarar vermez, sınırsız yaşanmalı diyen adam , birden ne diyeceğini bilemedi.. Efendim eşi belki aradığı her şeyi zatında bulabilirmiş, böyle bir ilişkiye tevessül etmeyebilirmiş...miş miş. miş...
Oruç Aruoba, şu an ikinci kez okuduğum " İLE" kitabında der ki, ( mealen yazıyorum ) " bir çok şeyi en mükemmel şekilde yapacağınız bir kişi bulamazsınız.. Bir şeyi biriyle iyi yaparken, başka bir şeyi ötekiyle iyi yaparsınız" .. Biriyle oturup tartışmak çok hoşunuza gider, başkası size yaşam enerjisi verir, ivme kazandırır.. Bir diğeri kendinizi tanımanıza yardımcı olur vs. vs. vs.. Ama kendinize eş seçeceksiniz ortalama her şeyi en iyi yapmaktan keyif aldığınız birini seçersiniz...
Yani efendim, siz kimsiniz ki her şeyin en iyisini sizde bulsun... Yüklenmeye devam ediyorum .." diyelim ki, her şeyi sizde bulamadı ve sevdi, tepkiniz ne olurdu"..." Bilemem , bunu kestirmek zor " diyor..E hani sevgi özgür olacaktı... Hani gizli yaşanırsa sevgi tam anlamıyla tezahür etmezdi, inkişaf etmezdi?..."sevgini destekliyorum diyebilir misiniz " diye soruyorum, desteklemeyebiliyorum diyor...
Efendim, her türlü görüşe açığım.. Kafama, mantığıma, kişiliğime uymayan görüşleri tartışabilirim. Ama rica ederim, altı boş olmasın savunulanların.. Kendi açısından düşünüp, çok cazip gördüğü bir durumun, görüşün, sözün savunucusu olanlar, savunduklarının altında ezilebileceklerini de hesaba katmalılar.. Özgürlük kendime olursa ala, pek güzel, ama başkasına aynı özgürlüğü tanımam diyorsanız, hiç çıkmayın karşıma...Hele ki, eşim aleni yaparsa, bu hayvansal ve içgüdüsel bir özgürlük olur derseniz, ben de size bir hayvan sürüsünü durduracak kadar " çüşşş" derim...
İnsan bugün kerih gördüğü ve asla tasvip etmediği, etmeyeceği durumlara düşebilir. Hayatın insanı nereye savuracağı belli olmaz. Ayıpladığı bir şeyi, kendisi yaparken de bulabilir bir anda.. Bunu hoş karşılayabilirim.. Dediğim gibi, şartlar insana ne getirir, ( afedersiniz) insana t....nü nasıl yalattırır belli olmaz... Ama ben yaptım oldu, yaparım olur, lakin karşımdaki yapmamalı derseniz sinir katsayım daha fazla dinlemeye izin vermez....
Bu yazıya bayıldım, özellikle de meseleye çok yönlü bakabilmiş olmana kahve telvesi...Kalemine sağlık...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Almila... Kimin tedrisatından geçiyoruz :))
SilMadem başkasına gönlün kayacaktı neden evlendin demezler mi adama ?
YanıtlaSilDemezler, diyemezler... Hayat değişken, insanların duyguları da öyle.. Sadece duygu değil, kültür, görgü, hayata bakış açısı, zevkleri, hayalleri, hedefleri...Bunca değişim tek taraflı oluyorsa, birlikteliğe anlam ve dinamizm kazandıran etmenler değiştiyse, köreldiyse her şey gelebilir başa.. Zaten bu yazıda eleştirilen bu değildi. İnsanlık hali bu. Sadece tek yönlü bakmaya kızdım ben.. Ha böyle bir şey başa gelirse ne olur ? ya seçimini yapar yolunu alırsın, ya da kendi içinde ne yaşayacaksan yaşarsın. Lakin büyük konuşmaya gelmez diye de belirttim, çıkmaza düşüp ne yardan ne serden geçemeyebilir insan...
Silbence bu mevzuda tek taraflı düşünmek yanlış olduğu kadar çok yönlü düşünmekte katiyen yanlış.. Çocuk oyuncağımı bu! Başkasına gönlü kayacaksa, alır başını gider ama arkada bıraktığı ondan kopamayabilir.. Heveslere kurban edilmemelidir insan yuvası...
SilSevgili Dönence, insanları birbirine bağlayan, çıktıkları yolda yürüten, bir birine kenetleyen, bir arada yaşatan sadece ve sadece gönül bağıdır. Nikah ise, bu ilişkiyi toplum önünde meşrulaştırmak, birlikteliğin hak ve yükümlülüklerini belirlemek, nesebin, mirasın korunması gibi sebepler için vardır. Yani eğer senin dediğin doğruysa , birbirini seven iki insan hiç bir şartta yarı yolda diğerini bırakmamalı. Ama görüyorsun ki, insanlar ister evli olsun, ister olmasın çekip gidebiliyor. Kalanı kimse düşünmüyor. Yani, söylediklerin teoride geçerli olan şeyler. Hayatta farklı senaryolar yazılıp oynanıyor..Evli olmadığı halde, sevdiğinden ayrılan, bir daha kendisine gelemeyen o kadar çok mutsuz insan var ki? Onlar ne olacak, onların suçu ne ? Vicdan ve sorumluluk bir imza ile belirlenmemeli...
Silİnsan sadece sevgi konusunda değil her şeyde bir ile yetinemiyor. Pek çok şeye aynı anda sahip olmaya çalışabilir. Bu nefsten kaynaklanıyor. Çareleri var, 7 24 çalışmak gerekiyor.
YanıtlaSilMesela karşı cinsten insanların aynı ortamı çok fazla zaruretsiz paylaşmamaları bir önlemdir. Göz görür, gönül kayar derler.
Haklısınız.. iyice aç gözlü olduk..Ruhumuzu aç bıraktıkça, nefsimizi besliyoruz..
SilÇok güzel bir soru kahve telvesi. Yani nereden baksan o yer haklı sonucu çıkıyor burada. Zor bir durum. Ama her zaman derim hani evlendim diyelim. Eşim bana ben başkasını seviyorum serkan dedi. Ne yapardım. İlk olarak neden diye sorardım kendime. O sevdiğin seni de sevdiğine inandığın kadın nasıl oluyorda başkasını seviyorum diyebiliyor, derdim. Hata biraz bendeki sevgiyi bitirmişm sonucu çıkar burda. Hani O ne öyle kadın evlendimi kocasından başkasını sevemez gibi bağnaz bir şey söylenmemeli. Sen de sevebilirdin sonuçta. Asıl sorun o aldatılan eşin durumu. Belki de bu yüzden evlenmek bu denli zor gelir bana. Bir hayatı yaptıklarınla yok edebilirsin de tam tersi yaşatabilirsin de. O kişi bu olayda eşine haklısın ayrılalım o zaman sen git sevdiğine demesi ne kadar doğru gibi dursa da çok zor bir durum. Aklıma getirdikçe ne yapardımın cevabını şu an veremiyorken o an ne yapardım kim bilir. Ki gerçekten sevmeden evlenmem derim hep bir de sevdiğim kadının bana böyle söylemesi o an bir adamın yok oluşuna şahit ederdi beni.
YanıtlaSilBence de zor bir durum bu..hem de iki taraf açısından ama en çok da geride kalan açısından.. Bu nedenle diyorum ki, insanları birbirine bağlayan gönül bağıdır. Bu bağı devamlı kontrol edip, sağlamlaştırmak lazım. Ara sıra gidişat nasıl muhasebesini yapmak lazım...Evlenince ya da birliktelik olunca iş bitmiyor.. Tam tersine bir birinin kötü, kerih, çirkin, çekilmez yönlerini de gördüğün için daha çok çaba gerektiriyor..
SilBir adamın yok oluşuna şahit etmek ? Çok iddialı bir söz ama abes değil... Ortada tek taraflı da olsa gerçek bir sevgi varsa zaten, yok oluş kaçınılmaz olacaktır..
Netameli bir konu,
YanıtlaSilVe erkekler için zor bir soru..
Ama çok güzel bir soru..:)
slında sadece erkekler için değil, bayanlar için de zor bir soru bence :)
SilBence de cok zor, ama
YanıtlaSilSevince kör oluyosun, hic bir sey görmez olur gözlerin. Ask seni suruklediyi yere gidiyosun, hic ruhun da duymuyo
aslında bütün insnlar aynıdır hepimizin yaradılışında yeni heycanlar aramk vardır evli olduğu halde başka birisini sevmeye gerekçe olmaz kimisi çok mutluykende sevebilir başkasını illa mutsuz olan sıkılan heycan arayan değil herşeyi dörtdörtlük insanda sevebilir.hiçbişey yaşayamadan evlendim onun eksikligide denmesin buna herşeyi yaşayanda sevebilio başka birini bu tamamen insan pskolsyle alakalı birazda iman zayıflığı olabilir diorum..
YanıtlaSilseninle kesinkez konuşmalıyz mirim :(
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilEş seçiminde Oruç Arıoba çok haklı. Hiçbir şey tek güzellik, para, falan filan değil. Geçirilevek onca anın ortak paydası önemli. Kültür alt yapısı olmauanla bir kültür deryası nasıl anlaşabilir en azından? Dizilerde var da. Onlar insan elinden çıkma senaryo sonuçta. Birey değiller
YanıtlaSil, yazılanları oynarlar dizi karakterleri.
Gerisi etik. Etik olmadan tan olarak insan olunamıyor.
Çok güzel özetlemişsin Acemidemirci...Önemli olan ortak payda.
SilEş seçimi, oruç arıoba, evlilik, başkasını sevecekse neden evlenmiş gibi sorular uzar gider. birincisi özgür değiliz, evlilikte de özgür bir bireyin yapacağı bir şey değildir. bizler özgür bir toplumda özgür bireyler olmadığımız gibi özgür sevgiler, aşklar yaşamamız da mümkün değil doğal olarak. zevklerimiz, beğenilerimiz, giyim kuşam yemek veya okuma, ikamet etme ve bir süre şeylerimiz dış faktörler tarafından enjekte ediliyor bize farkında olmadan.
YanıtlaSilbir kere biz aynı biz bile değiliz değişen zamanda. beklentilerimiz, zevklerimiz, önceliklerimiz değişiyor. bu kadar çok değişkenin olduğu yerde dayatma saçma. modern dünyanın uydurduğu bir aldatmaca bence. evlilik dediğimiz olgu sevginin yada aşkın göstergesi değil sahiplenmenin dışa vurumudur bana göre. insanlar sahiplendiği şeyler üzerinde hak iddia eder, sorgular. aşk yada sevgi evlilik süresince sürmez, sürmesi de mümkün değil. bir çok şeyi sevebiliriz aynı zamanda. modern toplum tek bir şeyi dayatıyor.ve tüm zamanını onunla geçir diyor. değişen önceliklerimiz, kişiliğimiz vs nerede, tüm bunlar göz ardı ediliyor. erkek yada kadın değil burada sorunsal. erkek yada kadın olarak insan. bunula yaşamak zorunda olmak zorunda kalmak da ne acı.halbu ki evlilik kadar boşanmak, ayrılmak da doğal, doğum gibi ölümün de doğal olması gibi. ama mmodern dünya modernite ettiği insana içselleştirmeyi emrediyor...sevgilerle
iki kez yanıtlamak için geldim ama sanırım yine sonraya bırakacağım:)
Silİşte bunlar hep sex.
YanıtlaSilGüzel bir yazı.
YanıtlaSil