Sonu gelmeyecek..
Ya da gelecek ama zaten "son" gelmiş olacak..
Bildiklerimi unutmalıyım..
Unutmamak için hep uyanık olma zamanı.
Her şeye baştan başlamak... imkansız..
Yeni başlangıçlar gerek..
Güvenemezsin hiç kimseye..
Bir omuza güvenle yaslanma ihtiyacı...
Senden öğrenmek istediklerim var..
Hiç bir şey bilmediğini anladım..
Seninle olmak huzur verici gibi..
İçindeki fırtınaları nasıl bastırdığını görüyorum..
Uzak durmak şart..
Yakınlık istiyorum..Biraz daha, biraz daha...
insanın istekleri bitmiyor. ben de hafta sonu gördüğüm şahsı istiyorum ama olmuyor : )
YanıtlaSilAyaklarının üzerinde dimdik durmayı öğreneceksin. Hayat o zaman çok kolay..
YanıtlaSilCem, bak o durum beni aşar :) İstekler bitmez evet, boşuna dememişler insanın gözünü toprak doyurur diye..
YanıtlaSilPe Hito, Ayaklarımın üzerinde çok durduğumda çabuk yoruluyorum galiba ben..Ara sıra dinlenmem gerek :)
Allah Allah Buraya ne zaman uğrasam kavramlarda kafamda karışıyor :)
YanıtlaSilheyy ben geldim kii sana da bir selam vermek istedim yazılarını özledim bir gün gelcemm :)
YanıtlaSilben kartanesi google plus adımı kartanesi yapmama izin vermedi :S
YanıtlaSilSizin en azından bunları yazmanıza vesile olan bir sevdiğiniz falan var :D Ben ne yapayım :D mermerlere, kapı kollarına şiir mi yazayım? =)
YanıtlaSilDonence ozlettin kendini , ara sira ugra sen yine .:)
YanıtlaSilKartanesiiiii bak bu guzel haber, umarim bu ayrilik istedigin neticeyi vermistir.. Hosgeldin canim. Seni, Sedefi , inanmasi guc ama Serhati bile ozlemistim:))
Abdullah Kara varmis gibi yapinca da fena olmuyor :)) Bazen duvardan , tastan ses geliyor da , Insanoglu kulak tikiyor....
Yeni başlangıçlar yeni sonlar da getirebilir. Önemli olan her sondan yeniden başlayabilmek tabi.
YanıtlaSilUfuk Parlak, insan öyle garip bir varlık ki, her düşüşün ardından ayağa kalkabiliyor neyse ki.. Yoksa bu hayat çekilmez olurdu..
YanıtlaSilKendi adıma affınıza sığınarak söylüyorum,
YanıtlaSilBenzer duygu durumlar deneyimlediğimde kapandığım oldu oluyor ve olsada, uyanık kalmak demişiz ya uyanık olduğumda bunları coşkuya çevirmeyi dönüştürmeyi seviyorum, deniyorum, En zor iş bile nasıl coşkuyla yapılabilirse bu ve benzer duygu durum ve ruh hallerinde yaşanan-bulunabilen coşku gerçekten daha büyük oluyor, çünkü bunun tam zıttında çoşku ve neşe var gibi; Kendini dinlemeden, içini dinlemeden deli gibi şarkı söylemek ve sadece mutluluk ve neşeye odaklanmak gibi, Sonuçta düşüncenin bi odağı var ve onu nereye tutarsanız o oraya odaklanıyor, zor bi iş yaparken ya da herhangi bi zamanda zorlandığımızda sadece biteceğine odaklanırız gibi;
Sevgiyle;
İşte bu odaklanmayı, dibe battıktan sonra tekrar yüzeye çıkma olarak adlandırıyorum.. Hiç bir şey bitmiyor ya da yeniden başlamıyor. Sadece içsel donanımımız ölçüsünde ve dış etkenlere karşı geliştirdiğimiz savunma mekanizması sayesinde zig zaglar çiziyoruz.. Hayatımız sadece dalgalanmalardan ibaret. Bunun şiddetini belirleyen de işte bu uyanık olma ya da odaklanma konusundaki maharetimiz...
YanıtlaSil