Çok keyifli bir akşamdı.. İlk başta biraz gergindim, çünkü nahoş konular konuşmuştuk...Ama her şey Yılmaz Özdil'den bahsetmeye başladığımızda değişti. Canım benim, O'nun bazı eski yazılarını kesmiş, hiç üşenmeden kalktı, tam karşımdaki kitaplıktan aradı buldu, tek tek okudu... Gelmiş geçmiş tüm milletvekillerinin soyadlarına göre sınıflandırma yaptığı bir yazısıydı en çok güldüğümüz...Türklere özgü ölüm şekilleri, sonra siyasiler... Ardından görev yaptığı yerlerdeki ilginç anılar...Akbaba adlı mizah dergisini 3 yıl bedavaya nasıl okuduğunu anlattı.. Dergiye belli aralıklarla fıkralar yazıp gönderir, ödül olarak da bedava abonelik kazanırmış :) Zaten çok kitap okuduğunu biliyordum, can dostumdan sonra , hayatımdaki en mantıklı, en sıra dışı ikinci insan olduğunu da... Ama bu akşam bir kez daha hayran hayran baktım yüzüne... Baktıkça da düşündüm... Yalnızlığımızın, mutsuzluğumuzun, iyi ve güzel şeylerden hızla uzaklaşmamızın sebebi bu mu? Çekirdek ailede yetişmemiz mi ? Oysa sevgili dayımla daha sık görüşebilseydik, amca, hala, teyze, nine, dede hayatımızda daha çok yer alsaydı, bazı şeyleri daha küçükken öğrenir miydik ? Şimdi insanların büyüklerine karşı bu saygısızlığı, vurdumduymazlığı, paylaşmayı bilmemesi, sanal alemde kendine arkadaş aramaya kalkması bu nedenle mi ? Eskiden geniş ailelerde büyüyen çocuklar edebi öğrenirmiş büyüklerinden... Bir derdi olduğunda anlatabileceği, derdine derman olacak birileri olurmuş mutlaka etrafında.. Kuzenler, yeğenler güle oynaya, bazen bağrışa çığrışa büyürmüş.. Kime nasıl davranacağını, nasıl gönül alınacağını , zor günlerde kenetlenmeyi öğrenerek.. Oysa şimdi ufacık bir rüzgar , kanından canından olanları bile hiç umulmadık anda bir birinden uzaklara savurabiliyor..
3.03.2013
ÇEKİRDEK AİLE Mİ GENİŞ AİLE Mİ?
Çok keyifli bir akşamdı.. İlk başta biraz gergindim, çünkü nahoş konular konuşmuştuk...Ama her şey Yılmaz Özdil'den bahsetmeye başladığımızda değişti. Canım benim, O'nun bazı eski yazılarını kesmiş, hiç üşenmeden kalktı, tam karşımdaki kitaplıktan aradı buldu, tek tek okudu... Gelmiş geçmiş tüm milletvekillerinin soyadlarına göre sınıflandırma yaptığı bir yazısıydı en çok güldüğümüz...Türklere özgü ölüm şekilleri, sonra siyasiler... Ardından görev yaptığı yerlerdeki ilginç anılar...Akbaba adlı mizah dergisini 3 yıl bedavaya nasıl okuduğunu anlattı.. Dergiye belli aralıklarla fıkralar yazıp gönderir, ödül olarak da bedava abonelik kazanırmış :) Zaten çok kitap okuduğunu biliyordum, can dostumdan sonra , hayatımdaki en mantıklı, en sıra dışı ikinci insan olduğunu da... Ama bu akşam bir kez daha hayran hayran baktım yüzüne... Baktıkça da düşündüm... Yalnızlığımızın, mutsuzluğumuzun, iyi ve güzel şeylerden hızla uzaklaşmamızın sebebi bu mu? Çekirdek ailede yetişmemiz mi ? Oysa sevgili dayımla daha sık görüşebilseydik, amca, hala, teyze, nine, dede hayatımızda daha çok yer alsaydı, bazı şeyleri daha küçükken öğrenir miydik ? Şimdi insanların büyüklerine karşı bu saygısızlığı, vurdumduymazlığı, paylaşmayı bilmemesi, sanal alemde kendine arkadaş aramaya kalkması bu nedenle mi ? Eskiden geniş ailelerde büyüyen çocuklar edebi öğrenirmiş büyüklerinden... Bir derdi olduğunda anlatabileceği, derdine derman olacak birileri olurmuş mutlaka etrafında.. Kuzenler, yeğenler güle oynaya, bazen bağrışa çığrışa büyürmüş.. Kime nasıl davranacağını, nasıl gönül alınacağını , zor günlerde kenetlenmeyi öğrenerek.. Oysa şimdi ufacık bir rüzgar , kanından canından olanları bile hiç umulmadık anda bir birinden uzaklara savurabiliyor..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
şimdi şöyle de bir sorun var.Artık kimsenin vakti yok.Sanayileşme,seri üretim,makineleşme iyi güzel ama daha çok çalışıyor insanlar.Öğrenciler bile daha çok çalışıyorlar.Uykudan bile kısar oldu herkes.Bir arkadaş grubunu toplamaya kalkıyorsun.10 da 7 zor kesin birilerinin işi oluyor.Yorgun oluyor insanlar.Tv ler zaman çalıyor.Bir sürü ıvır zıvır işte.Daha çok yoğunuz.Ben böyle bir ortam da büyüdüm.Yaz dönemleri hep böyleydi.Cahil köylü bir adam size belki teknik bilgi veremez ama.Dürüstlük,edep,saygı konularında müthiş işler başarabilir.Bazen seni en iyi koşan kişi yapanla değil sadece nereye koşacağını gösteren kişiyle başarmış olursun.
YanıtlaSilyayınınız çok güzel inannın ki çok beğendim ,,,inşallah sizde sayfamı ziyaret edersiniz...sevgilerimle
YanıtlaSilEsya geldi,mana gitti.
YanıtlaSilToz / harika özetlemişsin Toz..İşte ana fikir bu..".Cahil köylü bir adam size belki teknik bilgi veremez ama.Dürüstlük,edep,saygı konularında müthiş işler başarabilir.Bazen seni en iyi koşan kişi yapanla değil sadece nereye koşacağını gösteren kişiyle başarmış olursun." sadece tv değil, internetin de insanları çok oyaladığını düşünüyorum..
YanıtlaSilUmudum Şiirlerim gelecek İse Hayallerim / Ziyaret ettim bile :)
Değmesin Yağlı Boya / Çok haklısın mataryelist oldukça insanlar, duygunun, ruhun...anlamı azaldı..
Toz'un fikrine kat,katılıyorum
YanıtlaSilzaman bizi yönetir oldu ,ilişkiler daha soğuk daha makinelleşmiş ki bu korkarım gelecek nesile çok normal gelecek...
Ben geniş bir ailede büyüdüm..
YanıtlaSilHatta çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın geçtiği köy,kocaman bir aile gibiydi..
Yetişmemde bunun çok önemi olduğunu biliyorum..
Okulda bilgi aldım,ama edep ve görgüyü,terbiyeyi ailem kazandırdı bana.Kişiliğimin oluşumunda belirleyici oldu ailem ve çevrem..
Özellikle Rahmetli Dedemin ve Rahmetli Babaannemin çok emeği var üstümde. Ne güzel insandı onlar.. Allah ikisine de gani gani rahmet etsin..
Devinim / bence normal karşılamaya başladılar bile çoktan..Şimdiki çocuklar sanki daha bi asosyal..Bilgisayar başında geçiyor zamanları..
YanıtlaSilBudeliçocuk / Çok şanslı olduğunu bilmen güzel ..Kıskandım seni :) (Amin)
simdi ailemden bilmem kac km uzakta bu yaziyo okuyunca napiyorum yahu ben dedim bir an. Gercekten bu kadar uzak kalmamiza deger mi gercekten?
YanıtlaSilUçan Karavan / Ailenin sıcaklığını yüreğinde hissediyor musun ? Önemli olan o...Hedeflerin varsa ulaşmak istediğin, değebilir de...
YanıtlaSil