15.03.2013

BENDESİN ...




Artık eskisi kadar anmıyorum adını..
bir şey değişmedi aslında..
bıraktığın gibi..
gülüşün aklımda 
ve ellerin
ve sözlerin
bazen içimi dağlayan, bazen de  derde derman olan sözlerin
işime gelmiyor hepsini tek tek yeniden kendime söylemek..
ayıklıyorum teker teker
üşüdüğümde,  dudaklarından dökülüveren sıcacık sevgi dolu sözlerini hatırlıyorum.
ve nefret çıktığında sahneye, ruhumu buz kesen   kelimelerini düşünüyorum..
doğrusu neydi?
senden başka kim bilebilir ki?
hoş artık  önemi de yok..
ne  sen yüreğime yerleşebildin
ne de ben seni bırakıp gidebildim..
bendesin ama benim değilsin..





DİĞER YARI (M)



Hep ruh ikizini arar ya insan..Peki diğer yarısını bulduğunu ne zaman anlar ?
Çok sevdiğinde mi ?...
Çok sevildiğinde mi ?....
Hayır, karşısındaki,  ayna olabildiğinde...
O'nda ve O'nunla kendisini keşfedebildiğinde...





14.03.2013

ÇALIŞAN KADIN / EVCİMEN ERKEK



Geleneksel Türk toplumunda  eşlerin yeri de, görevleri de bellidir. 
Erkek dışa dönüktür, evin geçimin sağlar,
Kadın evi çekip çevirir,  anne olduysa, çocuklarına bakar.
Nitekim  Kadir abimiz de " evimin kadını, çocuklarımın anası olacaksın üleynnn" diyerek  bu duruma  onay vermiştir.
Ancak gelin görün ki, hayat şartlarının değişmesi, kadının da eğitim seviyesinin yükselmesi, maddi sıkıntılar...vs. vs. vs.  neticesinde kadın da çalışma hayatına atılmıştır mecburen.. Ha buna karşı mıyım elbette değilim. Çalışmanın kadının bilinçlenmesi, özgüveninin gelişmesi  gibi olumlu etkilerini hepimiz biliyoruz. Benim  anlayamadığım, gerçekten kadın  ekonomik özgürlüğe sahip olmak için mi çalışıyor..  Kariyer yapma hırsı,  geçim şartlarının zorluğu.... nedeniyle çalışan yok mu ?
Her çalışan kadın , aldığı maaşı istediği gibi  tasarruf etme hakkına sahip mi ?
Kadın yorgun argın işten döndükten sonra  yemek, bulaşık işleriyle uğraşırken,  erkeğin dinlenmeye çekilmesi, " daha yemek hazır değil mi?"   şeklindeki mızmızlanmaları , yemek sonrası , varsa çocuklarla ilgilenilmesi, sorunlarının çözüme ulaşması  , eskide mi kaldı . Artık çalışma hayatında erkekle   omuz omuza olan kadın, evde  de eşiyle el ele  verip   evin düzeninin sağlanması konusunda yeteri kadar destek alıyor mu ?
Siz hiç şöyle bir konuşmayı  bırakın duymayı, olacağına ihtimal veriyor musunuz?
-İsmail oğlum, hadi dışarı çıkalım da, iki tur atar, sonra kafede maç seyrederiz...
  -Ne dışarı çıkması oluuuum, daha çamaşırlar  asılcak, çocukların odası toplancak..
-Boşver işleri, Sibel yok mu evde, O yapsın..
  -Ya Sibel'i bilmez misin, evi böyle dandini gördü mü evden kaçar...Kimbilir kimle nerde geziyordur ?
Benim erkeklerin rahatını bozmak gibi bir derdim yok.Tam tersine, kadının eş ve anne olma görevlerinin yanında,  değişen hayat şartları, gelişen sosyo- ekonomik yapı nedeniyle yeni yeni roller üstlenirken, erkeğin hala " evin direği" rolüyle  dar alana hapsedilmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışıyorum..Rica ederim, ajan- provokatör gözüyle bakmayınız.. Ben kesinlikle erkeğe, " evine doğru dürüst bak, bakamıyorsan da, nasıl eşin, evin geçimine yardımcı olup, senden rol çalıyorsa (!), sen de aynı şekilde O'nun sorumluluklarını biraz azaltmaya çalış. " demiyorum.. Hele ki kadına, " ekonomik özgürlük"   adı altında  zamanını, ruhunu, bedenini  var gücünle  harcıyorsun, toparlan ve kendine gel. Bunları yaparken,  azıcık kendini düşün de    sorumluluklarının bir kısmını eşine devret hiç demiyorum.
Bana ne milletin iç ilişkisinden..
Amerika mıyım ben...
Kimsenin  arı kovanına çomak sokmak gibi bi derdim yok..
İnanmıyor musunuz?
Bence de inanmayın...





13.03.2013

.......

İnsan hayatı, kimsenin arka bahçesindeki salıncağı değil.. Her canı istediğinde sallanıp, eğlenip, sıkılınca gidemez.. Giden  sakın ola ki geri dönmeye kalkmasın !





SANADIR MARUZATIM...

yanlış mı anladım..
doğru anladım da yanlış mı anlattım..
etliye sütlüye karışmadan kendi çapımda oyalanmalı mıydım..
herkes doğru düşünmek zorunda değil ki,,
yanlış olan benim düşüncelerim belki..
ama aslolan tartışarak doğruyu bulmak değil midir..
beyanımda ben çok saldırgandım, kim bilir..
şimdi bir soru var cevaplanması gereken
gelişen durumun benimle hiç ilgisi yok  da olabilir.
hiç istemeden sözlerimiz , insanları kırabilir..
ne olursa olsun,
susamıyorum..
bu demek değil ki üzülmüyorum..





12.03.2013

SANA KANMAM ARTIK..



Sen en büyük ihaneti bana değil, gözümden düşerken , kendine yaptın aslında..
artık sen gelince aklıma,
kalan izlerini tek tek sileceğim, akan gözyaşlarımda...
biliyorum,
kalbim yine kanayacak ,
ama  bir daha sana  asla kanmayacak..







11.03.2013

ÖĞRETMENLERİN YÜZ KARASI !!!

Kadın olmak zordur..
Hele ki Türkiye 'de..
Buna rağmen keşke erkek olsaydım demedim hiç..
Ta ki bugüne kadar...
Haberleri seyrederken..
Yüzünü tam göremedim, çünkü iki büklümdü, bir öğretmen müsveddesi acımasızca tekme tokat dövüyordu....
İçim acıdı..
İlk kez erkek olmak istedim..Küfretmek için !!!
Hiç mi vicdanın yok be adam ?
16-17 yaşındaki  bir genci ( kaldı ki yaş kaç olursa olsun ) nasıl dövebilirsin?
Onca arkadaşının arasında yaşadığı travmayı nasıl aşacak o gencecik beyin..
İçine nasıl bir öfke tohumu saçtığının farkında mısın?
Ellerin, ayakların niye taş olmaz ki senin ?
İnsanlıktan bu kadar mı nasipsizsin ?
Senin gibi bir öğretmene nasıl evlat teslim edilir ki ?
Yok yok, ben bu devletin Milli Eğitimine deeee, Adalet Bakanlığına daaaa, ben böyle öğretmenlerin deeeeee
Sizin gibileri  sadece  Allah'a havale ediyorum, çünkü burada havale edilecek bir yer yok ...