çalışan kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çalışan kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26.09.2017

ÇALIŞAN KADIN ÖZGÜR MÜDÜR BEZGİN MİDİR?

Yüzyılın en büyük aldatmacası, en çok rağbet gören yalanı nedir deseler, hiç tereddütsüz  cevabım " çalışan kadının ekonomik özgürlüğü" olurdu. 
Başka ülkeleri bilmem, ama benim ülkemde çalışan kadın demek, sorumluluğu artan kadın demek. Kendi üzerindeki yükler gram azalmadan,  erkeğin yüküne ortak olan kadın demek...
Maaşını, alın terinin karşılığını , daha aldığı gün eşinin avuçlarına bırakan kadın demek...
İşteki sorunlara, yorgunluğa rağmen, evine geldiğinde oturup dinlenmeye vakit bulamadan, ilgi bekleyen çocukları, yemek isteyen eşi, yıkanması gereken çamaşırı .... arasında bunalan, bölünen, parçalara ayrılan kadın demek...
Sakın ola ki  çalışmaya karşı olduğum anlamı çıkmasın bu cümlelerden. Tam tersine ben kadının çalışmasından yanayım. Ama ekonomik özgürlük için değil.. kadının özgüven sahibi olması için hiç değil. Üretken olmak, duygusal ve ruhsal tatmin yaşamak için isteyen kadın çalışmalı diyorum. Tabi ki işin ekonomik yönü de var. Gittikçe zorlaşan hayat şartlarında yol arkadaşına destek olmak için de çalışabilir. Benim tasvip etmediğim ve şiddetle karşı çıktığım konu, pembe bir yalan uydurarak, cafcaflı sözler sarf ederek, zaten erkek egemen toplumumuzda  erkeğin rahatı için, kadının biraz daha ezilmesi... Çalışan hangi kadın kazandığı parayı istediği gibi harcama lüksüne sahip ki? 
Şunu diyebilirsiniz; kadın çalışırsa kendine güveni artar, erkeğe karşı daha dik ve güçlü durur, şiddete eğilimli,aksi,kaba, geçimsiz bir erkeği çekmez. Sevgi ve saygıdan yoksun bir evliliği , sırf  ekonomik sebepler yüzünden yürütmek zorunda kalmaz. İyi de, bu, okumamış, meslek sahibi olamamış, okusa ve meslek sahibi olsa da çalışmamayı tercih etmiş, belki de iş mi çocuk mu ikileminde çocuğunu seçip, kendi yetiştirmek istemiş kadınları  bütün bu saydığım durumlara mahkum etmez mi? Çalışmıyorsa müstahak  anlamı çıkmaz mı? Çalışmayan kadın hor görülebilir, baskı altında yaşamayı hak etmiştir , çalışmayan kadın pısırıktır   demek değil midir? Aile olmak, kadın ve erkeğin saygı / sevgi çerçevesinde çıktığı yol değil midir?  Erkeğin kadına  sevgi ve saygı duyması için ille de para kazanması mı gerekir? Sahi bu değerler kazanılan paraya göre artar ya da eksilir mi? 
Hepsinden önemlisi, kadın bunca sorumlulukla cebelleşirken, kadının kazandığına el koyan eş, erkek her gün yemek telaşı yaşar mı?  Alış veriş listesi yapar mı? Akşama gelecek olan misafirler için kurabiye tarifleri bakar mı netten?
Kadınlar mümkünse okusun.. Lisede, üniversitede okusun..Kitap okusun, kurslara gitsin, kendisini yetiştirsin. Kız erkek ayrımı yapmadan çocuklarını " erdemli, hakkaniyetli, merhametli, diğergam, dürüst, çalışkan, sorumluluk sahibi insan" olarak yetiştirsin... Ama bunları öncelikle kendisinde uygulasın. İnsanca yaşamak, sevgi ve saygı görmek, kişisel özgürlük alanına sahip olmak kadın erkek, çalışan çalışmayan herkesin hakkıdır. Zaten hakkınız olanı almak için rica ederim kendinizi tüketmeyin...
Siz erkekler, ya evin reisliği payesinden vaz geçin ve kadınla el ele,omuz omuza yüklenin bu hayatı, iş bölümüne razı olun ya da  son söz bende olacak, ben kadın mıyım ki yemek ,ütü yapayım diyorsanız  adam olup geçindirin evinizi...
Ama ne olur bana  ekonomik özgürlük yalanıyla gelmeyin !!!

14.03.2013

ÇALIŞAN KADIN / EVCİMEN ERKEK



Geleneksel Türk toplumunda  eşlerin yeri de, görevleri de bellidir. 
Erkek dışa dönüktür, evin geçimin sağlar,
Kadın evi çekip çevirir,  anne olduysa, çocuklarına bakar.
Nitekim  Kadir abimiz de " evimin kadını, çocuklarımın anası olacaksın üleynnn" diyerek  bu duruma  onay vermiştir.
Ancak gelin görün ki, hayat şartlarının değişmesi, kadının da eğitim seviyesinin yükselmesi, maddi sıkıntılar...vs. vs. vs.  neticesinde kadın da çalışma hayatına atılmıştır mecburen.. Ha buna karşı mıyım elbette değilim. Çalışmanın kadının bilinçlenmesi, özgüveninin gelişmesi  gibi olumlu etkilerini hepimiz biliyoruz. Benim  anlayamadığım, gerçekten kadın  ekonomik özgürlüğe sahip olmak için mi çalışıyor..  Kariyer yapma hırsı,  geçim şartlarının zorluğu.... nedeniyle çalışan yok mu ?
Her çalışan kadın , aldığı maaşı istediği gibi  tasarruf etme hakkına sahip mi ?
Kadın yorgun argın işten döndükten sonra  yemek, bulaşık işleriyle uğraşırken,  erkeğin dinlenmeye çekilmesi, " daha yemek hazır değil mi?"   şeklindeki mızmızlanmaları , yemek sonrası , varsa çocuklarla ilgilenilmesi, sorunlarının çözüme ulaşması  , eskide mi kaldı . Artık çalışma hayatında erkekle   omuz omuza olan kadın, evde  de eşiyle el ele  verip   evin düzeninin sağlanması konusunda yeteri kadar destek alıyor mu ?
Siz hiç şöyle bir konuşmayı  bırakın duymayı, olacağına ihtimal veriyor musunuz?
-İsmail oğlum, hadi dışarı çıkalım da, iki tur atar, sonra kafede maç seyrederiz...
  -Ne dışarı çıkması oluuuum, daha çamaşırlar  asılcak, çocukların odası toplancak..
-Boşver işleri, Sibel yok mu evde, O yapsın..
  -Ya Sibel'i bilmez misin, evi böyle dandini gördü mü evden kaçar...Kimbilir kimle nerde geziyordur ?
Benim erkeklerin rahatını bozmak gibi bir derdim yok.Tam tersine, kadının eş ve anne olma görevlerinin yanında,  değişen hayat şartları, gelişen sosyo- ekonomik yapı nedeniyle yeni yeni roller üstlenirken, erkeğin hala " evin direği" rolüyle  dar alana hapsedilmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışıyorum..Rica ederim, ajan- provokatör gözüyle bakmayınız.. Ben kesinlikle erkeğe, " evine doğru dürüst bak, bakamıyorsan da, nasıl eşin, evin geçimine yardımcı olup, senden rol çalıyorsa (!), sen de aynı şekilde O'nun sorumluluklarını biraz azaltmaya çalış. " demiyorum.. Hele ki kadına, " ekonomik özgürlük"   adı altında  zamanını, ruhunu, bedenini  var gücünle  harcıyorsun, toparlan ve kendine gel. Bunları yaparken,  azıcık kendini düşün de    sorumluluklarının bir kısmını eşine devret hiç demiyorum.
Bana ne milletin iç ilişkisinden..
Amerika mıyım ben...
Kimsenin  arı kovanına çomak sokmak gibi bi derdim yok..
İnanmıyor musunuz?
Bence de inanmayın...