Geçenlerde ( yaklaşık 1 hafta önce ) Dönence 'nin blogu bomboştu..Yazıları silinmişti..Merak ettim, mail atıp sorayım dedim.. Yorumlar mailime geldiği için oradan adresini buldum, yazdım gönderirken dikkatimi çekti, Meryem Can yazıyordu başta..Allah Allah dedim, niye bayan ismiyle mail aldı ki?...Neyse önemsemedim...
Az önce de Kafka'ya Mektuplar bloguna baktım, uzun süredir yorum yapılamıyordu ve nete son zaman fazla giremediği için, Levent'in bunu bilinçli yaptığını düşünmüştüm, ama anladım ki bir hata olmuş ve kendisine yorum yaparak denemede bulunmuş... Ben de yazan yorum yapabiliyor, bakalım okuyan yapabiliyor mu deyip yorum gönderdim ama nafile....yine olmuyor. maille belirteyim bari dedim.. ( İşte burası Sezen Aksu'dan " ne inkar, ne itiraf bu, yalnızca sitem" şarkısı eşliğinde okunacak ) Sağ olsun uzun süredir bana yorum yapmadığı ve adresi kayıtlı olmadığı için, yüzlerce silinmiş maili tarayarak adresini buldum, yazdım ve gönderirken yine Meryem çıktı karşıma.. Eyvah dedim, yanlışlıkla Dönence'ye gönderdim galiba... Baktım yanlışlık yok... mail Levent'e gitmiş.. Sonra azıcık dikkatli baktım, Meryem Can benmişim :))) Ya insan elifgez06 diye bir maili neden Meryem adıyla alır? Bu Meryem kimdir, nerden akla gelmiştir...Hem insan mailin başında yazan adın kendi adı ( takma, çakma...) olduğunu nasıl bilmez.. Bu kadar teknoloji özürlü, bu kadar mantıktan yoksun olur mu bir insan ? Çok güldüm çoookkk...
Benim durum vahim....
4.03.2013
3.03.2013
ÇEKİRDEK AİLE Mİ GENİŞ AİLE Mİ?
Çok keyifli bir akşamdı.. İlk başta biraz gergindim, çünkü nahoş konular konuşmuştuk...Ama her şey Yılmaz Özdil'den bahsetmeye başladığımızda değişti. Canım benim, O'nun bazı eski yazılarını kesmiş, hiç üşenmeden kalktı, tam karşımdaki kitaplıktan aradı buldu, tek tek okudu... Gelmiş geçmiş tüm milletvekillerinin soyadlarına göre sınıflandırma yaptığı bir yazısıydı en çok güldüğümüz...Türklere özgü ölüm şekilleri, sonra siyasiler... Ardından görev yaptığı yerlerdeki ilginç anılar...Akbaba adlı mizah dergisini 3 yıl bedavaya nasıl okuduğunu anlattı.. Dergiye belli aralıklarla fıkralar yazıp gönderir, ödül olarak da bedava abonelik kazanırmış :) Zaten çok kitap okuduğunu biliyordum, can dostumdan sonra , hayatımdaki en mantıklı, en sıra dışı ikinci insan olduğunu da... Ama bu akşam bir kez daha hayran hayran baktım yüzüne... Baktıkça da düşündüm... Yalnızlığımızın, mutsuzluğumuzun, iyi ve güzel şeylerden hızla uzaklaşmamızın sebebi bu mu? Çekirdek ailede yetişmemiz mi ? Oysa sevgili dayımla daha sık görüşebilseydik, amca, hala, teyze, nine, dede hayatımızda daha çok yer alsaydı, bazı şeyleri daha küçükken öğrenir miydik ? Şimdi insanların büyüklerine karşı bu saygısızlığı, vurdumduymazlığı, paylaşmayı bilmemesi, sanal alemde kendine arkadaş aramaya kalkması bu nedenle mi ? Eskiden geniş ailelerde büyüyen çocuklar edebi öğrenirmiş büyüklerinden... Bir derdi olduğunda anlatabileceği, derdine derman olacak birileri olurmuş mutlaka etrafında.. Kuzenler, yeğenler güle oynaya, bazen bağrışa çığrışa büyürmüş.. Kime nasıl davranacağını, nasıl gönül alınacağını , zor günlerde kenetlenmeyi öğrenerek.. Oysa şimdi ufacık bir rüzgar , kanından canından olanları bile hiç umulmadık anda bir birinden uzaklara savurabiliyor..
2.03.2013
KÜÇÜK KÜÇÜK ÖFKELER BİRİKTİRDİM, VOLKAN OLUP PATLASIN DİYE....
Bayılıyorum
kendisini mükemmel görenlere,
her şart ve durumdan haklı çıkanlara
iç muhasebe yapmak yerine,
sorumluluğu başkasına ya da başkalarına atanlara,
kendi hatalarına , yanlışlarına, ihmallerine kılıf bulanlara,
kendisini sorgulamak ,
hatası varsa kabullenmek,
gerektiğinde özür dilemek
yaptığı hasarı telafi etmektense yağ gibi üste çıkanlara,
Bayılıyorum...
oysa acziyetlerim var benim,
bir de baş edemediğim zaafiyetlerim..
hayır demekte zorlanmak mesela
kırılmasınlar diye susmak insanlar karşısında,
ve kendi kendimi tamir etmeye çalışmak gücensem de kırılsam da...
ama öyle bir grift hal ki bu
çıkamıyorum bazen içinden
karışıyor akla kara
iyi midir uyumlu olmak
her türlü ahvale ayak uydurmak
yoksa kişiliksizlik midir adı
kişiliği oturmamış bir insan olmak mıdır karşıya yansıması
sen ne mesaj verirsen ver
bazıları istediğini anlar,
zanneder ki sen hazır ve nazır hep O'nun yanındasın..
her hareketini hoş karşılarsın
O zor durumdadır
çıkmazdadır
hezeyanlardadır
ama sen eğilip bükülmezsin hiç
yıkılmazsın
dağ gibi sağlamsın...
Hak görür kendinde
kırıp dökmeyi
öfkelendiğinde ağzına geleni söylemeyi
canı istemediğinde seni görmezlikten gelmeyi
bedel ödemez çünkü yaptıkları sonucunda
sen hep karşısında duruyorsun ya !!!...
oysa insan eziyet edilmesine izin vermemeli şahsına
uyumda ifrat
yok sayılmayı getirir ardı sıra..
vakur bir duruşu olmalı insanın
en güzeli kendine duyduğundur saygının
sen hiçe sayıyorsan onurunu
nerede görülmüştür onu başkasının koruduğu..
tepkinin en güzeli yerinde ve ölçüsünde olanıdır
dışa verilmeyen tepki içinde büyüyen bir volkandır
daha fazla tutamazsın
patlamasına engel olamazsın..
Ve unutma
eğer bir gün patlarsa, en çok da sen zararlı çıkarsın..
1.03.2013
28.02.2013
YOLUN AÇIK , İÇİN RAHAT OLSUN...
Bu gün bir kez daha uğurladım seni...
Diğer gidişlerinden farklı olarak, su dökmedim arkandan, ...
İstedim ki gittiğin yerde iyi ol,
Mutlu ol...
Sakın bakma geri...
Bu ikimiz için de en iyisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)