İki gündür pek keyifsizim.Dün sabah Lâl öldü. Kırmızı minik balığım.Bir arkadaşımın hediyesiydi. O kadar zarif, o kadar hoş bir kızdı ki, zannedersiniz leydi okulundan çıkıp gelmiş. İsmini koyup da vermişti.. Bana kalsa " zilli " falan derdim.
Neticede balıktı işte. Küçücük kavanozunda salına salına gezerdi. Onu seyretmek terapi gibi gelirdi bana. Behlül musallat olmadığı zamanlarda tabi. ( kedim) Behlül yemek için az uğraşmadı Lâl'i.
Ben küçücük bir balığın ölümüne bu kadar üzülebiliyorken, insanların hayvanlara yaptıkları zulmü nasıl kabul edebilirim ki?
Ben hayvanlara yapılan eziyet karşısında çileden çıkıyorken çocuklara yapılan bunca haksızlığı, şiddeti, tacizi, tecavüzü nasıl kaldırayım ki?
Az önce Müjde'nin yazısını okudum. Kendi insanımız köpeğe, damacanaya, küçücük çocuğa... hallenecek kadar iğrençken, bize gelenler de bizden farksız. Afganlının Suriyeli çocuğa yaptıklarını okuduğumda isyan edesim geldi. Artık haberleri izleyemiyorum, okuyamıyorum. Hep bir cinnet hali. Hep insanlık dışı...
Bugün abimle konuşurken "nasılsın" sorusuna " hala yaşıyorum" dedim. Ötenazi kabul edilmiş diye müjde verdi. Meclis onayından geçmiş ama henüz R.G. de yayınlanmamış. Gerçekten dayanılmaz bir hal aldı yaşamak. Kıyamet yakın değilse, ben önlerden yerimi ayırtayım diyorum...
Ne olacak bizim halimiz böyle...bizim de şeker ve şurubu (baliklar)kaybettigimizde aynı duygulardaydım...ciceklerimi sulayamadigimda da böyle olurum..Lâl senin şiirlerinin başrol oyuncusuydu...salina salına dolaşmasını hatırlıyorum...üzüldüm doğrusu...özden
YanıtlaSilufacık bir umut ışığına muhtacız Özden...
Silben çiçek bakamıyorum, kesin karar verdim, ama hayvanlarla aram fena değil...
Ne yazsam. Üzülmekte haklısın. "Üzülme" demek yersiz. Üzüntünü anlıyorum.
YanıtlaSilEvcil hayvanı olanların mutlak yaşadıkları üzüntüler bunlar. Sıkça rastlıyorum.
Güzel bir yan da gördüm bu üzüntülü satırlarda. Lal'in adı. Pek güzelmiş. Çok sevdiğim bir taşın adı...
Bir balığa konulabilecek en güzel isim sanırım .
SilKeşke tüm üzüntülerimiz böyle olsa diyorum..
Inan ki cüsseli bir köpek ya da minik bir muhabbet ya da balık. .. insan bağlanıyor ve kaybettiginde canı yanıyor. Çünkü o hayvanla hemhal oldukça onun da yaşayan nefes alıp veren bize muhtaç ama bizden tamamen bağımsız bir varlık olduğunu anlıyor. ..Gerçek hayvan sevgisi insanın vicdan ve merhametini büyütüyor. Her şeyin eksigiyiz bu memlekette... üzüntünü paylaşıyorum canım.
YanıtlaSilAslında üzüntüm balığım ölmesinden ziyade, insanların merhametten yoksunluğu be Nardam ...Biz bu gidişle duygudan yoksun robotlara dönüşeceğiz. Yıkmaya, yıpratmaya,yok etmeye programlanmış, acımasız robotlara ...
SilAy canım yaaa:(((Lal melek artık:( çok üzüldüm, Behlül'ü bilmiyordum (bu kafayla bunak ben unutmuş da olabilirim)ona sarıl canım, o seni teselli eder.
YanıtlaSilÖtenazi haberi gerçek mi? Çok sevindim valla, ben de çok istiyordum Allah elden,ayaktan düşürmesin çok korkuyorum. Ötenazi daha iyi.
Sağol benim yazımın da linkini vermişsin, bu acı haberler her gün, bitmiyorlar, ya çocuklara, ya yazdığın gibi damacanaya, köpeğe tekme, kedinin gözünü oyma ya ne oldu bu insanlara? İyice psikopatlaştılar. :(
Emeğine sağlık, sevgilerimle.
Lal için sabırlar diliyorum. :(
Sevgili Müjde, kedilerin hisleri çok kuvvetli diye biliyor ve bizzat şahit oluyorum. Benim kedi kendi halindedir , pek yanaşmaz. Ama ne zaman canım sıkkın olsa, hüzünlensem, gelir sırnaşır.
SilÖtenaziyi araştırmadım, gerçek olsa bile zaten yapabileceğim bi'şey değil ;)
Yazılarını ilgiyle takip ettiğimi bilmeni isterim. Ciddi emek sarfediyorsun.
korkarak yaşıyoruz artık, o insanların vicdanları mı alınmış ar duygularımı anlayamıyorum gerçekten ama gerçekten
YanıtlaSilİnsanlıkları alınmış... Belki de hiç olmamış...
Sil