Madem her gün saatlerce konuşuyoruz, bari çıkardığımız sonuçları derle topla, blogda yayınla dedim, sen yayınla deyip, üzerime attı... Bence güzel bir seri olur....En azından denemiş oluruz, beğenmezsek siler atarız, yumurta küfesi yok ya sırtımızda... Bu lafı ne çok kullanır oldum bu günlerde....:)
- Bazı insanların meslek seçimlerinde , ideallerinden ve hayallerinden ziyade geçmişte yaşadıkları travmalar etkili oluyor. Kötü geçmiş bir çocukluk, aile içinde yaşanan şiddet, anne-baba sevgi ve şefkatinin eksikliği, had safhadaki geçim sıkıntıları, aileden birinin amansız hastalığı...... Bu nedenlerden dolayı, zengin bir işadamı, doktor, hukuk adamı.... gibi olayların gidişatını değiştirebileceği ya da gücü elinde bulundurabileceği, haksızlığa uğrayanın yanında yer alabileceği mesleği seçiyor, örselenmiş çocukluğa sahip olanlar...
Ve ne yazık ki bu travmaların çoğunun tedavisi ya mümkün değil ya da çok zor. İşte bundandır ki, eğitimi, titri, sosyal hayattaki yeri ne olursa olsun, karşıdan ne kadar saygın görünürse görünsün, bu insanların ruhunu ele geçiren zaafları var, kimsenin bilmediği karanlık yönleri. Hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkan ve sizi şaşırtan, inanmakta güçlük çekeceğiniz ve asla konduramayacağınız yönleri.... ya da kim bilir..." yönlerimiz"... var.....
Benim bile bazı zamanlar ikilemde kaldığım doğru. Sevdiğim işi yaptığımda doğru ama işi gücü bırakıp restoran açmak istediğimde doğru!.....((:
YanıtlaSilBazı yönlerimizi hapsediyoruz muhkem kalelere.. Ama ruhumuzda şiddetli depremler olunca,bütün duvarlar yerle bir oluyor..
YanıtlaSilMiminiz var :):):)
YanıtlaSilRestoran mı ? Kaç zamandır uğraşıyorsun, böyle bir şey yaparsan tüm emeklerin boşa gider, vazgeç bence Ali :)
YanıtlaSilBudeliçocuk, yıkılan duvarların altında kalan yine biz oluyoruz değil mi....
Hemen bakıyorum Hayallerinle Gel ...