Asıl sürprizi pazar günü yaşadım çünkü. Acaba bayramda ne yapsak, nasıl değerlendirsek planları yaparken, acı bir haberle kendime geldim...İşte hayat dediğin bu..Bir taraf keyif sürme peşindeyken, başka birinin evine ateş düşüyor.. Kendisini tanımazdım, hiç yüz yüze bile gelmedik..Ama eşiyle görev icabı, bir başka şehirde 3 ay beraber aynı pansiyonda kalmıştık. Beraber yedik içtik, sohbet ettik....Çok çok iyi bir insan. Kendi halinde, sessiz sakin bir beyefendi. Eşi pazar sabahı balkondan düşüp hayatını kaybediyor. Geride acılı bir eş, annesiz bir genç kız bırakarak...
Acaba O'nun ne hayalleri vardı...Yapmak istedikleri, yapamadığı için üzüldükleri neydi ? Son anlardaki ruh hali? En son ne düşünmüş, ne söylemişti ? Kimlere kızmış, neye mutlu olmuştu?
Birine çok kızdığımız bir anda, kırıldığımızda , 5 dakika sonra öleceğimizi bilsek ne yapardık ? Öfkelenir miydik aynı ölçüde.. Ya çok sevdiğimizi düşünürken, az sonra ayrılacağımızı bilsek ? Bilsek farklı olurdu elbette, ama kestiremiyoruz ki...Ölüm hep uzak gibi geliyor bize.. Oysa ki belki de nefesi ensemizde, bilemiyoruz, hissedemiyoruz. Sanırım bu hayatın bize yaptığı en büyük iyilik. Kim ne zaman öleceğini bilerek yaşamak ister ki ?
Şimdi ben bir kaç güne kalmaz normale dönerim.. Yine eski kahve telvesi.. Huysuz, dengesiz, kırılgan.... Üzülürüm, söylenirim, öfkelenirim... Unuturum hayatın ne kadar kısa olduğunu... Ruhun dingin olmasını gerektiğini bile bile, fırtınalar kopartır, kasırgalar estiririm iç dünyamda... Unuturum, hiç bir şeyin aslında üzülmeye değmediğini... Her anımı son anımmış gibi yaşamanın keyfini süremem.. Affedemem kolay kolay..Sırtıma yeni yükler alırım... Ben kendimi biliyorum, yaparım...
O gencecik kıza üzülüyorum şimdi...Ne yazık ki, O, uzun süre atlatamayacak bu travmayı.. Hep boynu bükük kalacak.....
İnsan aslında öyle acımasız ki; kendi acılarını bile kolayca unutabiliyor. Başkalarının bize üzüldüğünden belki daha az üzülüyoruz kendimiz için. Şu yaptıklarımızdan belli değil mi?
YanıtlaSilHaklısın Yolcu... Aksi takdirde bu kadar hatayı üst üste yapmazdık... Acıya dayanıklıyız belki de..
YanıtlaSilHaziran ayında ummadığım biri intihar etmişti, onu anımsadım yazını okurken...İyi ki ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Ama kendimize eziyet de etmesek bu arada yaşarken, ya da başkalarına...
YanıtlaSilBu olayda da intihar kokusu var ama, umarım öyle değildir diyorum sevgili N. Narda...Eziyet konusuna gelince...Bundan vazgeçmek mümkün mü ?
YanıtlaSilAllah rahmet etsin. O da sen gibi bi müddet sonra normale dönecek, süresi uzun olacak tabi ama...
YanıtlaSilİnsan da böyle bir şey, her duruma uyum sağlıyor.
emin değilim. Bir ünlü, kendimle barışık değilim ve olmak da istemiyorum. kendimle kavgalı, başkalarıyla barışık olmak istiyorum demişti...
YanıtlaSilUyum sağlamak olmasa, hayat baştan sona eziyet olurdu sanırım Cem..iyi ki uyum sağlıyoruz diyesim geliyor ama, bunun içine iyiler de kötüler de girdiği için, diyemiyorum işte..
YanıtlaSilİnsanın kendisiyle kavgalı olması kadar yorucu bi'şey yok N. Narda....
son paragrafta yazdıklarında kendimi buldum..
YanıtlaSilbende de benzer özellikler var ne yazık ki..
arkadaşınıza allah sabırlar versin..
Amin....İşte şairin dediğinin aksine, bu özellikler mahvediyor bizi...
YanıtlaSil