15.08.2013

YALNIZLIK...


Düşününce içimi en çok acıtan şey...
Dört duvar arasında  yaşayanların , farklı anılara, farklı acılara, farklı hayatlara sahip olmaları ve bunu tek başına yaşamaları...
Kalabalıklar arasında yalnızlık, iki kişili yalnızlık.....İşte bu klişe bulduğum sözler ne çok şey anlatırmış meğer..İlişkilerin niteliği ne olursa olsun, adına ne derseniz deyin, yüzeysel ise eğer,  insanın sırtında sadece bir yük olmaktan ileri gitmiyor. İster  eş deyin, ister ana- baba, ister kardeş, arkadaş..... Bir insanın hayatına dahil olduysanız hakkını verecekseniz...Yok,  gözlerine bakmadan konuşacaksanız, kelimenin ardında gizleneni bulmayacaksanız, rica ederim yer işgal etmekten boşa şagillikten vazgeçiniz...Vazgeçelim...
Yalnızlık güzeldir ama bazen.. İnsanın devinim kazanması, kendisini sorgulaması, herkesten önce yargılaması için de şarttır aslında.. Ama bir kenara çekilmekten öteye geçip, kör bir kuyuya mahkum ettiyse, yalnızlık   insanın içini kemiren, yavaş yavaş yok eden bir hastalık halini alır...
Bir yere , bir vasfa sahip olmak bu kadar kolay, bu kadar ucuz olmamalı..Bedel ödeyelim demiyorum, hakkını verelim diyorum...
Aslında öfkem kendime...Kimseye değil bu sözler.. İç muhasebe olarak algılayın..
Kaçırıyorum ayrıntıları. Bazen o kadar çok dalıyorum ki iç dünyama,  kim nerede, ne yapıyor  görmüyor gözüm.. Kendimle baş başa ama kendimden ari... Nasıl bi'şey ben de çözemedim.. Bir noktaya saplanmak gibi.. Unutmak,  atlamak,  savsaklamak ...Beraberinde bu geliyor işte..
Zaman hızla akıp geçiyor..
Daha önce demiştim ki, aheste yaşamak gerek hayatı...
Şimdi de diyorum ki, ruh aheste yaşasın.. Dingin olsun her daim.. Huzur yaysın hem kendisi hem çevresi için. Ama duygular....Ama düşünceler...Ama  tavırlar...
Acele etmek lazım...Uyanık olmak...
Sevdiklerimizin, sevenlerimizin içinde neler olup bitiyor   görmek zor değil ki.. Bir bakış, bir sözcük ele verir dikkatli baktıktan sonra..
Gözden kaçırdığım  her şey için üzgünüm...İhmal ettiğim her şey için...




13.08.2013

Bİ ' ŞEYLER DE...

destan yazmanı beklemiyorum ki ...
"sen"  de
"can"  de
"yar"  de
 uzun uzun anlatmaya ne gerek var..
"biz"  de...




12.08.2013

.......

Gitmek mi zor , kalmak mı derler ya...
En zoru birine " git" demek...
Üstelik kalmasını deli gibi isterken...




10.08.2013

SEN ...SEN....SEN....



Kendimi hangi yola vursam,
Sonunda " sen" i buluyorum..
Sayfalar dolusu yazmak geçiyor içimden,
Kalemden sadece " sen " dökülüyorsun...
Ne okursam okuyayım,
Anladığım sadece " sen " oluyorsun..
Sabah  "sana" uyanıyorum,
Yorulduğumda " sen" de dinleniyorum..
Hayal deyince " sana" dalıyorum..
Ne zamanla kendimle baş başa kalsam, 
" Sen" de kayboluyorum...
Üşüdüğümde " sen" de ısınmak,
Gölgende  soluklanmak,
"Sen" inle yaşlanmak istiyorum..






6.08.2013

İYİ BAYRAMLAR...



Hiiççç nerede o eski bayramlar edebiyatı yapmaya gerek yok...
Anın tadını çıkarmak lazım.
Daha vakit var gerçi ama, ne olur ne olmaz şimdiden  hayırlı bayramlar demek istedim..
Sevdiklerinizle  mutlu ve  huzurlu geçireceğiniz, kazasız, belasız, terörsüz,   zulümden uzak, haksızlıktan beri, kardeşçe, el ele, omuz omuza güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle ...))








5.08.2013

.......

Akıl,
mantık ve tecrübe eşliğinde zekayı yönetebilme ve yönlendirebilme sanatıdır...

                                                                                                 kahve telvesi..






SEV / Gİ

Genelde sabaha karşı yapıyor.
Tam ben uykumun en güzel yerindeyken..
Saat 5-6 civarı atlıyor yatağıma, tepemde  mırıl mırıl bi'şeyler söylüyor..
Git diyorum, uykum var diyorum, rahat bırak beni diyorum..
I ıhhh, beyefendi kesin kararlı ve ısrarcı..
Hadi diyorum gönlünü edeyim bari, yoksa rahat bırakmayacak..
Yarı açık gözlerle yatağımdan kalkıyorum...O önde ben arkada holde yürüyoruz..
Arada geri döndüm mü acaba diye  başını çevirip bakıyor..
İçeri girince benim oturmamı bekliyor, oturunca dizlerime atlıyor hemen..
Seviyorum,
Okşuyorum,
Konuşuyorum,
Rahatladığını hissettiğimde "hadi artık git ben de uyuyayım " diyorum...
Nasıl bişeydir bu anlamadım..
Bir kedi bile sevgisiz yapamıyor..
Her gün arsızca istiyor..
Her canlının, insan hayvan, bitki, hatta tasarrufumuzdaki eşyaların bile ilgiye, sevgiye ihtiyacı var..
Aksi halde hırçınlaşma, hayata küsme, eskime, yıpranma........daha bir çok olumsuzluk kaçınılmaz oluyor..
Varın sevgisiz insanların halini siz düşünün....