30.11.2012

UZUN İNCE BİR YOLDAYIM....




Bu iş böyle gitmez..
benden sana söylemesi
çok iş açar bu savrukluk başına
yorar bu savrulmalar, bedenini de ruhunu da..
hemen toparlanma  vaktidir,
ne var ne yok doldurup bohçaya
yola çıkma vaktidir..
dikenliymiş, taşlıymış ne çıkar
sakın beynine üşüşen o endişelere aldırma..
rahat ol rahat.
ne yollar aşılmış, ne dağlar delinmiş.
yola nereden başlanmış, nerelere gelinmiş..
hadi davran
bunu da aşarsın sen
yeter ki kendine inan....
 

                                                        ben yola çıktım
                                              ya yolda bul beni
                                             ya yolun sonunda bulayım seni..





RANG DE BASANTİ


          Hint filmlerine karşı öteden beri süregelen ön yargım yakın geçmişte izlediğim  Ol İz Vel ( 3 İdiots ) ile kırılmıştı. Hatta öyle ki, bu film Spartaküs ve Esaretin Bedeli filmlerinden sonra beni en çok etkileyen ve en beğendiğim filmler arasında 3. sıraya yerleşmişti. 
          Rang De Basanti, hemen hemen aynı kadro ile çekilmiş , başrolünde Aamir Khan 'ın yer aldığı , yine güzel bir Hint filmi. Ancak Ol İz Vel' den farklı olarak, konu kişisel özgürlükten ziyade, bir milletin batı özentiliğinden çıkarak  tam anlamıyla bağımsızlaşmasını işlemiş. Bu kıvılcımı atan da, İngiliz Sömürgesi döneminde Hindistan'da görev yapan dedesinin izini süren ve bu konuda film çekmek isteyen İngiliz bir genç kız.
       Filmde arkadaşlık teması  yine çok güzel . Üstelik, farklı dinlerden olan gençlerin "kardeş" gibi bir birlerine kenetlendiklerini, inanç farklılığını hoşgörü ve sevgi ile çok güzel izale edebildiklerini gösteren film , aynı dinden olduğu halde, bir birlerinin görüşlerine tahammül edemeyen günümüz insanına  güzel bir ders veriyor.
       Filmin kahramanları ülkenin geçmişiyle yüzleşirken, kendilerinin de farkına varıyorlar.Bağımsızlık savaşı veren atalarının hayatlarını öğrenirken, kendi hayatlarına sahip çıkamadıklarını görüyorlar.Yolsuzluğun, rüşvetin diz boyu olduğu siyasi kirliliğe dur demek, milletin geleceğini daha aydınlık kılmak adına kendi geleceklerinden hatta hayatlarından vazgeçebilen bu gençlerin yer yer dram, yer yer mizah kokan  hikayeleri kesinlikle seyredilmeye değer.











MEVSİMLERDEN HAZAN ŞİMDİ


kuruyan yapraklar  misali
gönül ağacımdan
tek tek düşüyorlar 
beni üzen ve kıran insanlar..





BENİM MUCİZEMSİN...





unutma bir mucizesin sen
seni gören
seven 
fark eden
seni bilen için mucizesin
bakışını sevdim senin
duruşunu
en çok hoşuma giden de ellerin..
bazen iğnelemelerin
bazen ince latifelerin...
senin gidişlerini bile sevdim
geri gelişlerini sabırla bekledim
 hiç tükenmedi umudum
ben seni her yerde aradım
ama ansızın yüreğimde buldum..

             

                                                      sen hep bende kal,
                                               sen hep benimle kal..



29.11.2012

KIRGINIM...



Böyle değildim ben...
ne zaman, nasıl, neden değiştim bilmiyorum
ama değiştim
iyi mi kötü mü onu da bilmiyorum
ama artık zor gülüyorum
kolay  küsüyorum
çabuk kırılıyor
çok geç affediyorum
affedebilirsem....tamamen sildiklerim de var zira
ne yaparlarsa yapsınlar affetmeyeceklerim
özür dileme şansını bile vermeyeceklerim var...
kırılan yanlarım tamir olur mu onu da kestiremiyorum
zamanın ilaç olmayacağını biliyorum..
bir yanım var
hep sızlayan
hep kanayan
hep üşüyen
hep karanlıkta kalmış.....
bir yanım var
kimsenin görmediği
bilmediği
dokunmadığı
sezmediği....
işte tam o yanım
acıyor, canımı acıtıyor...




HAYAL DÜNYASI


başkalarını hayallerinize konuk edebilirsiniz, ama asla kahramanı yapmayın...
başkalarını hayallerinize ortak edebilirsiniz, ama asla onların üzerine inşaa etmeyin... 
hayallerinizle özgürleşin, ama asla hayallerinizin sizi esir almasına  izin vermeyin...



HADİ GİT, KENDİMİ AZAT EDİYORUM



Açtım bugün  gönül kafesimin kapılarını
hadi git
istediğin yere kanat çırp..