O kadar kolay değil işte o..
hani hepimizin dilinde pelesenk olan,
atıp tutuğumuz, savurduğumuz..
yalan anlayışlı, hoşgörülü olduğumuz...
ne bir olabiliriz, ne beraber yapabiliriz..
öfkeliyiz..
ön yargılıyız..
cahiliz..
zannedildiği gibi eleştiriye açık değiliz..
açığız dediğimiz zamanlarda da aslında övgüye talibiz..
hoşgörülü değiliz..
ya bizim gibi düşünsün,
ya da bizden uzak dursun isteriz..
bir tek biziz akıllı olan,
diğerlerinin akil olduğu külliyen yalan..
doğru tektir bize göre,
o da bizim düşüncemizde..
farklı olana tahammülümüz yok,
o halde durup dinlemeye, düşünmeye de gerek yok..
sustururuz farklı nağmeleri,
tek ses yeter, çok seslilik kuru gürültü,
farklılık gözü tırmalayan bir görüntü..
yalan birlik olduğumuz,
yalan mı bizden olmayanı bir kaşık suda boğduğumuz..
oysa derdimiz, sürü olmamak,
aynı düşünüp, aynı davranmamak,
öyleyse bu hazımsızlık niye,
ötekileştirmek insanları, farklı düşünüyor diye ...
hoşgörü sadece dilimizde..
davranışa dökmek o kadar kolay değil işte...