Hani insanız ya biz..
bir çok duyguyu barındırıyoruz ya içimizde
kimini sevdiğimiz, kiminden nefret ettiğimiz,
nefret etmemiz gerekenin sadece " nefret" duygusunun kendisi olduğunu bile bile,
bazıları için halimize şükrediyor
bazıları için kahrediyoruz ya hani
övünüyoruz
utanıyoruz
çoğaltmaya çalışıyoruz
yok etmek için uğraşıyoruz
benim de var böyle duygularım
kaybetmemek için
unutmamak için
atıl kılmamak için her daim canlı tutmaya çalıştığım..
keşke vaz geçebilsem dediğim..
hepsinin yeri büyük bende..
ayrı ayrı , tek tek önemserim hepsini
ama iki tanesi var ki
bunlarla baş etmek pek de kolay değil
laftan anlamazlar
hiç vazgeçmezler
içimi oyarlar
dur , sus bilmezler
anlaşılamamaktır biri
ya da yanlış anlaşılmak
söylediğim sözlerin muhataba gidene kadar şekilden şekle bürünmesidir
dosdoğru duracağına eğilip bükülmesidir
yandaş anlamları mıknatıs gibi çekmesidir
bazen ben beceremem, bazen karşımdakinin işine böyle gelmiştir
işte bu yüzden gerçek anlam gizlenmiştir
uğraşırım doğruyu gün yüzüne çıkarana kadar
ama inatçıysa karşımdaki vazgeçerim, yüreğim isyankar
kızarım , öfkelenirim, hiddetlenirim
ama bir şey söylemem, lal olur dilim...
diğeri de anlam verememektir bir söze, bir davranışa
sebebini bilememek
hadi olmadı tahmin edememek
neden yaptı, neden söyledi, neden öyle baktı,neden sustu
yer bitirir içimi
ve tüketir bütün enerjimi
soru işaretleri dolaşır ya beynimde
hepsini savuşturmak, kovmak yorar beni
evet evet, sevmiyorum ben belirsizliği..
açık olmalı
net olmalı
.........