27.02.2013

25.KARE / SÜBLİMİNAL TELKİN İLE ZİHİN KONTROLÜ

      Dün çok güzel bir  konferansa  katıldım. Eminim bir çoğunuzun duyduğu, bildiği bir konuydu. Benim de ilk defa bu kadar derli toplu dinlediğim bir konu.Katılımcıların çoğunun " anne" olması hasebiyle , genel hatlarıyla ve çocuklara yönelik verildi mesajlar. Yine de  çok aydınlatıcı oldu.
     İnsan olarak en öncelikli mükellefiyetlerimizden biridir  " farkındalık"..Neler olup bittiğini, dünyada ne gibi hesaplaşmaların olduğunu, insan olarak, birey olarak, toplum olarak üzerimizde oynanan oyunları " bilinçli" olarak takip etmek, farkında olmak.. Zira bilinç kadar bilinçaltımız da önemli .
   İşte 25. kare ve sübliminal telkin ile zihin kontrolü,  bilinçaltının insan hayatında ne denli etkili olduğu anlaşıldıktan sonra toplumu  istediği mecraya çekmeye çalışanların  sistematik olarak yürüttükleri , tek dünya düzenine doğru  adım adım hedeflerine yaklaştıkları pis ve sınır tanımaz bir plan..Yani bilincimize dokunmadan, bazı mesajları telkin  ediyorlar.. Bu elbette bizi bilinçsiz hale getirmiyor, ancak herhangi bir şeye karar verirken, ister istemez ve farkında olmadan, karar verme mekanizmamızı etkiliyor.
   Bilinçaltına gizli mesajlar gönderme olarak tanımlanan sübliminal telkinin  3 şekilde uygulanması mümkün;
1- Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel mesajlar..Dinlediğimiz müzik aralarına sıkıştırılan, kulağımızın duymadığı ancak beynimizin algıladığı  frekansta verilenler..
2- Gözümüz saniyede 24 kare algılarken, 25 kare ile gözümüzün görmediği ancak bilinçaltımızın kaptığı görsel , flaş  patlaması şeklinde anlık sinema veya televizyon görüntüsü  şeklindeki mesajlar,
3- Tüketime yönelik  ürünlerin logo ve reklamlarında, afişlerinde gizlenen  gözün seçemediği ancak beynin algıladığı şekil, rakam ve kelimeler...
    Dijital ses dosyaları bu amaç için  en uygun olan yöntem..Sıkı durun, Madonna'dan tutun da Beatles  grubuna kadar, Michael Jakson da dahil bir çok sanatçının  şarkılarında kullanılmış. Beynin algıladığı , ancak kulağın duymadığı frekansta istenilen mesajlar gayet rahat verilebiliyor.  şarkı sözleri içinde ;
- Yaşasın şeytan , o kendi dinini kurdu..
- Çünkü şeytan için yaşıyorum,
-İşte benim sevimli şeytanım... mesajları veriliyor.
Bunun en basit ve çoğumuzun yaşadığı durum da, pirinç almak için gittiğiniz marketten,   kulağınıza gelen müzik sesiyle gevşeyip, koca alışveriş arabasını doldurup, pirinç almadan çıktığınız zamanlardır. Çünkü arka fondaki müzik içine " daha çok al, daha çok al " mesajı  yerleştiriliyor..
    25. kare  yöntemi ise   en tehlikeli ve yaygın olanı. Saniyede 24 kareyi algılayan beynimiz, araya sıkıştırılan 25 kare sayesinde verilen her mesajı hiç itirazsız  kabul eder. Masum bir dizi seyrederken  beynimiz nelerle doluyor farkında bile değiliz. İşin en acı tarafı ise, bu pis ve iğrenç planın asıl kurbanlarının çocuklarımız olması. Eğer çocuğumuz evde yalnız kalacaksa, defalarca  " kapı çalarsa sakın açma, içeriye hiç bir yabancıyı alma " diye sıkı sıkı tembihler, ancak onu televizyon karşısında bu görünmeyen düşmanlarla baş başa bırakırız. Hatta biraz oyalansın da rahat rahat işimiz yapayım  diyen anneler çizgi film karşısında oturan çocuğunun beyni ne gibi bombardımana tutuluyor haberi yok tabi ki..
    Çizgi filmlerde  uygulanan  en  iğrenç yöntemlerden biri,  önce istenilen resmin ( bu genllikle  cinsel bir uzuv oluyor )  çizilip, daha sonra  etrafının   çizimlerle  doldurularak  farkedilmez hale getirilmesinden oluşuyor. Göz bunu kesinlikle algılamıyor, ancak beyin ya da bilinçaltı, bu kareyi bir kenara depoluyor. En masum gördüğümüz , bir çok yetişkinin bile hala hatıralarında olan Tom ve Jerry, Alaattinin Lambası, Rapunzel gibi çizgi filmlerde bu mesajlar ne yazık ki oldukça bol miktarda..Siz çizgi film kahramnını,  dumanı üstünde  çorba içerken gördüğünüzde, beyin, o dumanlardaki " sex" yazısını algılıyor, ancak gözünüz görmüyor.
 Ancak görüntüyü dondurarak elde edilen bu karedeki çıplak kadın resmini, gözümüz değil ama bilinç altımız  algılıyor..
   Bir diğer yöntem ise, reklam vasıtasıyla beyne mesaj göndermek.. Reklam içine sıkıştırılan bir kelime, şekil ya da rakam nedeniyle, bilinçaltı o ürüne yönlendiriyor insanı. Film aralarına sıkıştırılan bu sübliminal mesajlar sayesinde  ( kola iç, popcorn  ye mesajı ) satışların önemli ölçüde arttığı tespit edilmiş. Yani   tercih hakkımız elimizden alınarak, belli ürünler için dayatma yapılıyor.
Bir kargo şirketinin logosu içinde saklanan ok işareti, o kargonun   daha hızlı olduğu yönünde gizli bir uyarıda bulunuyor. ( E ile x harfi arasında gizlenmiş )

Bu logoda görünen a ve z arasındaki ok işareti, beyne " a'dan z'ye herşeyi burada bulabilirsin mesajı veriyor. 
    Ticari amaçla yapılan bu gizli telkinler  bir yere kadar hoş görülebilir. Ancak,  çizgi filmlerde ( özellikle Walt Disney yapımı olanlarda ), reklamlarda, müziklerde kullanılan bu gizli mesajlar ,  gelişme çağındaki çocukların beynine cinselliği, şiddeti   yerleştiriyor. Bu mesajlar  insanın kişiliğinde, sosyal ilişkilerinde, verdiği tepkilerde ve seçtiği hayat tarzında önemli rol oynuyor.  Dünyanın çizdiği gidişata bakarsak,   bu yöntemin ne gibi sakıncalar doğurduğunu gayet rahat görebiliriz..
      Peki bilinç altı  bu gizli telkini nasıl algılıyor ?
- Kendisine gönderilen  her şeyi kabul eder. Eğer gözümüz görseydi,  bir sahnede beliriveren kan ve şiddet  ya da cinsel mesaj içeren görüntüyü çocuğumuzun  görmemesi için hamlede bulunurduk  elbette. Ancak görmediğimiz  anlık flaş patlamaları için ne yazık ki hiç bir şey yapamıyoruz.
- Akıl yürütmez. Çünkü amaç zaten dayatmadır. Muhakeme yapmayı engellemektir.
- Hayal- gerçek ayrımını yapamaz olur.
- Beden fonksiyonlarını  kontrol eder. Bilinç altımızın  davranışlarımızı ne kadar  etkilediği hepimizin kabul ettiği bir  gerçek. Yükseklik korkusu, kapalı yerde kalma fobisi, köpekten, kediden veya başka bir varlıktan korkma... bütün bunlar geçmişte yaşanan ve hatırlamasak ta beynimizin kaydettiği olaylar nedeniyledir. İşte gizli verilen bu mesajlar da aynı etkiyi veriyor. insan bedeni beynin sakladığı bir görüntünün  tetiklemesiyle farklı davranışlarda bulunabiliyor.. Yanlış hatırlamıyorsam, 17 yaşlarında erkek - kız ayrımı yapmadan  8 çocuğa tecavüz eden, bir çok tecavüze teşebbüs suçu bulunana genç, verdiği ifadede   " ben kendimi tutamıyorum" diyor.

 Çiçekler arasındaki kelimeye dikkat ediniz.. İşte çocukların beyni bunları kaydediyor..
    !968 yılında bu yöntem  yasaya aykırı bulunarak  yasaklanmış .Çünkü dolandırıcılık olarak kabul edilmiş. ( ne basit bir ifade ! ) Halen 55 ülkede  bu tür mesajlar kullanmak yasak. Hatta Rusya 'da  "Otur ATN izle " mesajı verildiği tespit edilerek, bu kanalın 2 ay lisansı iptal edilmiştir. Bizim yasalarımıza göre  gizli telkinle mesaj uygulaması yasak. Ancak ne yazık ki,   izlediğimiz dizi ve filmlerde, reklamlarda bu tür mesaj verilip verilmediğini denetleyecek bir kurumumuz yok.
   Bıkmadan buraya kadar okuyanlar için diyebilirim ki, konu oldukça ciddi ve üzerine  kitaplar  yazılabilecek kadar derin. Elbette ki  bu konuda ihtisas sahibi değilim. Maksat bir konuyu derinlemesine incelemek değil. Sadece  kafanızda soru işaretleri oluşturabilmek ve  cevap bulunabilmesi için sizi araştırmaya sevkedilmek. Bu konuda o kadar güzel yazılar var ki, merak edenler mutlaka o yazılara ulaşacaktır.  Sıkmamak adına elimden geldiğince kısa  tutmaya çalıştım. Çok fazla  resim kullanmadım hem telif  haklarından korktum, hem de   bulduğum resimler  yayınlayamayacağım kadar   iğrençti.
    Farkındalık  , bilinçlenme ve bilinç altımıza sahip çıkma  en büyük insanlık görevlerimizden  diye düşünüyorum..





   

22 yorum:

  1. nedense bu mevzuyu biraz fazla abartıyoruz gibi geliyor. subliminal mesaj diye bir olayın olduğu doğrudur ama bize anlatıldığı kadar etki ettiğini düşünmyorum.

    YanıtlaSil
  2. Mim'lendiniz :)

    http://kaptaninzehirdefteri.blogspot.com/2013/02/ilk-defa-mimlendim-ben.html

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar görmezden gelsek de konu ciddi, hassasiyetin ve farkındalık yaratma çabandan dolayı teşekkürler arkadaşım. Unutmayalım ki kapitalist sistem toplum mühendislerini çok yönlü kullanıyor, ve bu olgular titizlikle hazırlanıyor.

    YanıtlaSil
  4. ok işareti :)bloğunuzu takibe aldım:)banada beklerim:)

    YanıtlaSil
  5. Men De Boor / Takdir elbette sizin, ama ben konunun çok ciddi olduğunu düşünüyorum ..:)

    Kaptanın Zehir Defteri / hemen bakıp, en kısa amanda cevaplıyorum..

    Almila Ala / Bu güzel sözle için teşekkür ederim..Aynı şekilde bizim de etrafımıza daha bilinçli bakmamız gerekiyor ve titiz davranmamız...

    Hacer Yavuz / Teşekkür ederim, hemen iade-i ziyarete geliyorum :) Artık bi çay demlersiniz :)

    YanıtlaSil
  6. ay sorma canim annelik seminerlerimde bunlar ispatlamak hayli zor geliyor insanlara : bastan kimseye inandirici gelmiyor,anlattikca,gozle gordukleri halde yinede inanmakta zorlaniyorlar, o kadar mahsum geliyor ki bu çizgi filmler annelere....

    YanıtlaSil
  7. Eda / Çok haklısın, bazı gerçekleri kabullenmek zaman alıyor sanırım..

    YanıtlaSil
  8. müsbet bir şekildede kullanılabilir sanırım... Önemli bir mevzu bence..

    YanıtlaSil
  9. Bu konuyla ilgili benim de bir yazım olmuştu Kahve Telvesi. Bence bilinmeyen ve gerçekten kapital güçlerin insanların beynini yıkayarak onları sevmemize neden olan bir teknik. Coca Cola, Mcdonalds gibi insan sağlığına zararlı markaların bu denli tüketilior olmasının bir başka boyutudur bu teknik. Sinemada da birçok film bu tekniği kullanarak bizleri saldırganlık ve cinsel dürtülerle başbaşa bırakıyor. Tehlikeli bir işlem ki bu yüzden çoğu ülkede yasaklandı. Yani öyle hafife alınacak bir şey değil. Güzel bir bilgilendirme. En azından bunu bilmeyenler için de bir bilgilendirme olur. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Serkan Aydemir / Merak ettim, ilk fırsatta yazınızı okuyacağım ..Haklısınız, çok ciddiye alınması gereken bir konu. En azından bir kaç kişinin dikkatini çekebildiysem ne mutlu bana..Ki zaten amaç buydu..Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  11. daha evvelden çizgi filmlere koyuluyor diye bir mail almıştım şirinler di ki ne yazık ki bizler severek izledik inan midem bulandı insanoğlu nasıl bu kadar basitleşebiliyor çok seçici olmamız lazım
    çok faydalı bir aktarım oldu çok sağolasın canım

    YanıtlaSil
  12. Dönence / Halısın ama bizim hayırda bişey kullandığımız nerde görülmüş ki...

    Devinim / Farkında olmamız gerekiyor.. Ama ne yazık ki, gözle görülebilir olmadığı için zor...

    YanıtlaSil
  13. çiçekler arasındaki yazı demişsiniz ben fark edemedim ne yazıyor orda

    YanıtlaSil
  14. Çiçeklerin gövdeleri arasında " sex" yazıyor..

    YanıtlaSil
  15. Çok güzel bir yazı olmuş bu konuda insanların bilinçli olması lazım.
    Kaleminize sağlık.
    takibe aldım sizi banada bekliyorum.

    http://sadeheceler.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  16. Bir çok insan abartıldığını düşünüyor bende bu konuda google'ı altını üstüne getirdim bir çok bilgi edindim ve gerçekten ne kadar çok farkedemediğimiz şeyler varmış. Bizi bile uyutan insanlar(şeytanlar) nasıl çocukları uyutmasınlar. Tamam reklamları, klipleri, dizileri, logoları falan bir kenara attım yiyorlar bir halt işte ama çizgifilmlere karışmasınlar bari yazık değil mi çocuklara. Ama artık çocuklarda dahil bir çok kişi uyanmaya başladı. Lütfen kimse abartıldığını düşünmesin bilincimize sahip çıktığımız taktirde bir sorun yok. Ne yaparlarsa yapsınlar biz istemedikçe giremezler. Ancak bu konu hakkında bilgi edinilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Bir çok sembol ve işaretler tanındıktan sonra daha çabuk farkediliyor ve bir zaman sonra artık seçer oluyorsunuz neyin ne olduğunu böylelikle siz farkında oladan beyninize kazınmış olmuyor. Farkederseniz beyninize girilmeye çalışıldığını ve ne kadar yanlış şeyler olduğunu zihniniz farkeder anlar oluyor kendini korumaya alıyor.

    YanıtlaSil
  17. Hi there, of course this paragraph is in fact fastidious and
    I have learned lot of things from it concerning blogging.
    thanks.

    Take a look at my blog post: subliminal messages

    YanıtlaSil
  18. merhaba
    Bende bu konuda yazdım bugün.Ama sizin yazınız çok daha ayrıntılı ve açıklayıcı olmuş.Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  19. Çok ciddi bir konu olduğunu düşünuyorum doğrusu,dünyada artan şiddetin ve sapkınlığın sınırları gittikçe genişliyor,kız çocukları daha ergenliğe girmeden kadınlaşıyor,erkek çocuklardaki şiddet eğilimi ürkütücü boyutlarda,kadınlarımız hep sıfır bedene odaklanmış,sanki herkes tek tip olmak için yarışıyor,bütün bunların nedeni bizlere verdikleri mesajlar!

    YanıtlaSil
  20. konu ile ilgili aşağıdaki blogta ayrıntısıyla yer verilmiş bir araştırmaya göz gezdirmenizi şiddetle tavsiye ederim,

    http://yunusmusa.blogspot.com.tr/2011/06/bilincalt-manipulasyonu-var-m-etkili-mi.html

    YanıtlaSil
  21. Teşekkür ederim Uğur, hemen bakıyorum :)

    YanıtlaSil
  22. Evet gerçekten o kadar kıyamet geldi deccal geldi alın size insan deccalleri

    YanıtlaSil