11.05.2014

MADEM KEDİDEN KORKUYORDU.....



Dün hayatımın en özel ve güzel günlerinden biriydi. İlkokul öğretmenim ve 6 arkadaşım, Denizli 'den İzmir'e bana geldiler. Onları evimde ağırlamak, misafir etmek   beni çok mutlu etti. Arkadaşlarımdan biriyle ilk kez karşılaştık. Ama ne sıcak bir kucaklaşmaydı :) Sanki  araya 5-10 gün girmiş gibi, aynı samimiyetle..
Gerçi hafızam ne yazık ki onlarınki kadar iyi değil. Bir çok şeyi hayal meyal hatırlıyorum.. Ama  asla unutamayacağım anılarım da var.. Mesela öğretmenimizin çok disiplinli olması. Bu yaşına rağmen hala  hafızası ve aklı bizden iyi işliyor..
 Biz diğer sınıflardan yarım saat erken gelir, bahçede sıraya dizilirdik. Ev ödevlerimiz zil çalmadan bakılırdı. Korkardık öğretmenimizden. Ama bir o kadar da sever, saygı duyardık. Tembelliğe  müsamahası olmazdı. Azıcık dayak yediğimiz de olurdu tabi :)) Gerçi ben sıra dayağı hariç, hiç dayak yemedim. Pek uslu bir öğrenciydim övünmek gibi olmasın :) Şimdi  çoğumuz okuyup bir meslek sahibi olduysak, O'nun temelimizi iyi atmasındandır. İyi okul arayanları  anlayamam bu nedenle. Önemli olan öğretmenin iyi olmasıdır bana göre. Özel okul, devlet okulu  ayrımı  sosyalleşme açısından, ufkun  geniş olması bakımından  değerlendirilebilir. Neyse, bu çok tartışılacak bir konu , geçelim...
Bir çok arkadaşımla faceten de  görüşüyoruz. Malum, evimizin bireyi, canımız, ciğerimiz bir kedimiz var.  Her halini,  gök görmediğin bir kedisi olmuş kıvamında  paylaşıyorum. Evde de görünce aman pek sevdiler. Ama bizimki ağır abi rolünde. Pek pas vermedi. Yine de sıkıştırıp, kucaklarında  fotoğraf çektiler sırayla. Tabi bu arada öğretmenimiz  kediden korktuğu için, salonda yalnız kaldı bir müddet. 
Ritüel sona erdiğinde  mutfağa geçtim. F. yanıma gelip kulağıma fısıldadı " Kız Telve, madem öğretmenimiz kediden korkuyordu, bizim oğlanların niye aklına gelmedi, sınıfa bir kedi soksalardı da o kadar dayağı yemeseydik " :))


10.05.2014

KUŞKULUYUM / DUYGULUYUM....


Seni sevmeliyim , biliyorum..
Belki de seviyorum, bilmiyorum.
Ve ben bu kuşku arasında  kapana kısılmış gibi çaresizce çırpınıyorum...
Bana göre, bir an, bir yerde bağlar koptu ya da hiç bir zaman olmadı o bağ, bilmiyorum...
Ama sen de ben de , aslında  birbirimize her zaman  muhtacız biliyorum..
Ve ben bu iki duygu arasında  hep kendimi sorguluyorum...


8.05.2014

.........

Sen,
Yanında "ben" olabildiğim tek insansın...


........

Kimi söylediklerine üzülür, kimi söyleyemediklerine...
Yani...
Konuşsan da bir, sussan da bir...


7.05.2014

YOL NEREYE BEN ORAYA......


Bi'şey olsa diyorum bazen... Tam tanımlayamadığım bi'şey...
Kavşak gibi, köşe gibi, dönemeç gibi...
İşte ordan kıvrılıversem, bilmediğim bir yere doğru... Neresi olduğu , nereye gittiği çok da mühim değil... ...
Herşey ve herkes arkamda kalıverse...
Dertler , sıkıntılar, dert verenler , canımı sıkanlar... Üzüntüler ve kederler...
Hepsi  kayboluverse.....


......

"Biliyorsun değil mi ? " dedi.Sessizce " evet " dedim..
Oysa bilmiyordum..
Bilmediğim için de, ağır aksak gidecekti her şey..


.........

Sonunu getiremeyeceğin yola , ne kadar gitsem kârdır diyerek düşme....
Bazen geriye dönüş  mümkün olmaz da, öylece kala kalırsın...