12.02.2013

YETENEĞE SAYGI...


Ne sağlam kalbim varmış....Yoksa sen mi  çok yeteneklisin...Kır kır bitiremedin, hala kıracak yer bulabiliyorsun...Yok yok, ödülü benim kalbim değil, senin  kalp kırma yetenek ve azmin   hak ediyor...Ayakta alkışlıyorum seni....





11.02.2013

AHHHH...

Bir " ahhh" daha saldım semaya.. Duyulur duyulmaz bilemem..
Bildiğim tek şey, hiç bir " ahhh" kaybolmaz...
Zamanı geldiğinde yerini bulur  elbet...





10.02.2013

ÇATINIZ SAĞLAM MI ?


Bir evi istediğiniz kadar süsleyin..
İçini bir güzel tezyin edin...
Lüks ve zevkli eşyalarla döşeyin..
Çatısını kaldırdığınız anda
O güzelliklerin hiç bir hükmü kalmaz..
Güneş alır, yağmur alır..
Tipi olur, boran olur..
İçini korumak kolay olmaz..
Viraneye döner..
Tüm o güzellikler zamanla söner..
Tıpkı ilişkiler gibi..
İlişkinin çatısı saygıdır..
Saygı kalktığı anda aradan,
Kimseye hayır gelmez o sevgiden, bağlılıktan..
Her güzel duygunun yerini öfke alır, nefret alır..
Bir birini sevenler , sanki düşman olur..
Sevdiğiniz kadar saymayı öğrenin..
Hatayı herkes yapar, 
Yeter ki siz telafi etmeyi bilin..











9.02.2013

MUTLULUK İÇİMİZDE ( Mİ ? )



Kötü bir gündü..İyi ki kötüydü diyesim var bir yandan..Bol bol  düşündüm, sorguladım, yargıladım, kendimce bir sonuca vardım..
Efendim,   çoğu insanın  gayesi belli ...Mutlu olmak. Her ne menem bir  şeyse bu, aklımızı, fikrimizi, enerjimizi, vaktimizi hep ona hasreder olmuşuz. Ama finiş çizgisini geçenimiz pek az. Artık gerçekten mutlular mı, yoksa kuyruğu dik tutma  gayretiyle öyle bir görüntü mü sergiliyorlar bilemem.. Bildiğim bir şey var ki, yanlış yerde arıyoruz. Kimi çok para kazanıp, yaşam kalitesini yükseltince mutlu olacağını zannediyor. Kimi okulu bitirince, kimi iyi bir işe sahip olunca, sevdiği ile evlenince, güzel bir evi olunca....vs. vs. vs.
İşte ben de bu yanılgıya düşmüşüm... 
Mutluluğu ne başka birine,
Ne makama mansıba,
Ne paraya pula
Ne şana, itibara bağlamayacaksın arkadaş...
Mutluluk senin içinde...
İyi de ben neden göremiyorum bu  içimdeki mutluluğu ?
Araştırmacı gazeteci kişiliğim (!) onu da çözdü merak etmeyiniz.. İçimdeki çocuk , ilgisiz kalınca sanırım onu oyuncak bildi ve sakladı.. Evet evet kesin sakladı.. Ver diyorum, yalvarıyorum, tehdit ediyorum, ı ıhh bana mısın demiyor..
Peki dedim kabul.. Salarım kendimi, bırakırım dibe doğru.. Ne kadar çabuk ve derinlere inersem o kadar kolay olur dedim yüzeye çıkmam ..ne dipsiz bir dipmiş mübarek , in in bitmiyor.. Hayır bir şey değil, bronşiyal astım var bende.. Çok fazla nefesimi tutamam ki. Zaten ben o doktora da dedim. " Bak bir aydır usluyum, yaramazlık yapmıyorum,  yazın  oraya, not düşün " dedim. Havalı havalı, "ben bilirim sizleri " dedi. " Azıcık iyi oldunuz mu başlarsınız yine"... Al işte, sen bana güvenmedin mi, ağır geldi  , başladım yine.
Neyse efendim...Sonra bir bakıyorsunuz ki, ortada bir yerlerde kala kalmışsınız.. Nereye yakın olduğunuzu kestiremiyorsunuz bile..Aşağı mı inmeliyim, yukarı mı çıkmalıyım.. İşte tam bu noktada yalnızlık denen bir karanlık çepeçevre sarıveriyor etrafınızı.. Şimdi birinci adım, mutluluğu hiç kimseye, hiç bir şeye bağlamayacaktık ya... Hah işte ikinci adım da, kimseden size el uzatmasını beklemeyeceksiniz. Beklediniz mi yandınız demektir. Bu kadar sosyal olup, bu kadar yalnız kalan başkaca da bir  canlı mevcut değildir sanırım. Yine  kendiniz karar verip, kendiniz uygulayacaksınız.. Çünkü böyle zamanlarda beyaz atlı prensler, süpermenler .... Yani diğer bilumum kurtarıcılar  ortalıktan yok oluyorlar ... Her türlü doğal afet için çanta hazırlayıp bir kenara koyan insanoğlunun bir de bunalım için böyle bir hazırlığı olmalı bence...Mesela, kendini her açıdan güçlü, kararlı, huzurlu, mutlu....hisseden insan,  dibe çöküş anları için bir yazı hazırlayıp koymalı ki, ihtiyaç anında alıp okusun, kendine gelsin, güç kuvvet kazansın.. Fonda  güzel bir müzik, keyfini yerine getiren yiyecek ya da içecek ( ille de  çikolata olması gerekmez efendim....  bir de acılı, ekşili şeyler deneyin :))  Ha bir de  filmlerden özenti demeyin,  insanın sığınağı olmalı.. Kendini iyi hissettiği bir yer, konum, durum...Oradayken tüm olumsuz düşüncelerinden sıyrılabildiği bir yer...Bunları iyiyken ayarlamak lazım ki, kötüyken elimizin altında oluversin hemencecik...Yoksa  " Telvesi...Kahve Telvesi... Bunalımda olmadığı zamanlarda, bunalımda olamamanın verdiği üzüntüyle bunalıma giren kadın" modunda dolaşır durursunuz benim gibi....
Uzun lafın kısası,  yatırım yapmak şart... Zor günler için.. Zor günlerde yıkılıp kalmamak için, toparlanmak için....
Sevgiyle....










8.02.2013

:((((

Hayat izin ver bugün susayım, kendimi toplayayım...Yarın yine kaldığımız yerden ... Sen  beni hırpalamaya devam edersin.. Ama izin ver bugün susayım...







7.02.2013

DİLEK TUTACAKTIM...



Bu gece gökyüzüne bakacaktım...
Hani olur da bir yıldız kayar, görürsem,
Dilek tutacaktım..
Meğer sen kayıp gitmişsin  ellerimden...









MIZIKÇI...

Bütün yalanların seni sobeledi...
Artık oyunda değilsin...