Canı krokanlı pasta istemiş. Üst kata çıkıp alalım dedi, bir adım atacak halim yok, sen git ben burada beklerim dedim. Kenardaki banka attım kendimi.. İnsanlar .. Türlü türlü, her biri başka bir alem. Sonra önümden bir çift geçti. Kendi halinde bir kadın. Saçlarını tepeden toplamış. Elinden tuttuğu küçücük kızını adeta sürüklercesine yürüyor. Adamın siniri yürüyüşüne vurmuş. Yüzü ne alemde bilmiyorum, Allahtan sırtı bana dönük. 5-6 metre ileride , tam önümde duruyorlar. O anda biri kız, diğeri erkek, muhtemelen ardışık yaşlı iki çocuk daha çarpıyor gözüme..Onlar kendi halinde..
Adamın mütemadiyen "Ben sana söyleme demedim mi, neden söyledin? " sözlerini duyuyorum. Kadın mırıl mırıl. Belli ki yaptığı hatayı farketmiş. Biraz utangaç, biraz da adamın vereceği tepkiyi kestirememekten mütevellit bir çekingenlik var yüzünde.. Ama adam durmuyor. Bir iki adım sağa sola gidip, tekrar kadına yöneliyor."Ben sana söyleme demedim mi, neden söyledin? ".
Bu kadın, adamı çileden çıkartacak kadar ne söylemiş olabilir, bilmiyorum. Adamın tavrı ve ısrarı beni çileden çıkarmak üzere. Çok uğultulu ve kalabalık bir ortam. Sesleri seçemiyorum. Azıcık halim olsa yerimden kalkıp, adamı kolundan savurmak istiyorum "Yeter be kardeşim, olmuş bitmiş, derdin ne ?" Yok adama ilişmemek lazım, bir tokat atsa , ki beklerim, şaşırmam, zaten ayakta duramıyorum, yere savrulurum kesin. İyisi mi kadına "hadi güzel kardeşim, topla çocuklarını uzaklaş bu adamdan, söylensin kendi kendine " demeli..
Duydu, vallahi duydu kadın benim iç sesimi. O ürkek ceylan gitti, dişi bi aslan geldi. "çok uzattın" dedi adama.. Çocuklarını toparladı, adamın çıtı çıkmıyor. Dondu kaldı resmen. O anda , bir güruh insan önümden geçmeye başladı. 15 saniye sonra ne kadın vardı ortada, ne adam, ne çocuklar...
Dışarıda çocuk terbiye etmeye kalkanlara, bir de eşine ( kadın erkek farketmez) bağırıp çağıranlara, küçük düşürenlere sinir oluyorum. Yapmayın ya hu böyle şeyler. Gidin evinizde halledin ne sorununuz varsa...