Yılbaşında film izlemekten daha parlak bir fikir olamazdı benim için. Ama nasıl olmuş ta bu filmin adını daha önce duymamışım, şaşırdım doğrusu. Eh ne yapalım, bu kadarlık kusur kadı kızında da olur...
Mel Gibson'un Farhad Safinia ile senaryosunu yazdığı ve yönettiği bir film.
İnternette zaten filmle ilgili bir çok bilgi edinebilirsiniz. İlaveten diyorum ki, insanın / insanlığın karanlık bir tarafı var sayın okuyucu. Yaşadığı yüzyıl, kaydettiği ilerleme, içinde bulunduğu çağ ne olursa olsun, asla yok edemediği, saklayamadığı, bastıramadığı vahşi ve acımasız bir tarafı var işte. Maya halkının kan, vahşet ve acımasızlık dolu hayatından kesitler verirken, günümüzde de aslında hiç bir şeyin değişmediğini görüyoruz. Güçlü olan, zayıfı ezmeye hala devam ediyor ne yazık ki. Belki yöntem farklı, belki daha akıllıca ve kurnazca..Ya da pervasızca... Ama insanlığın ilk gününden bugüne kadar saflığından hiç bir şey kaybetmemiş vahşet...Günümüzde de devletler işgal ediliyor, halka zulmediliyor, kadın - çocuk ayrımı yapmadan insanlık dışı muameleler sürüyor ne yazık ki..
Filmin ana teması hakkında yazılanlar açıkcası pek de umurumda değil. İster Amerika'yı protesto etmek için olsun, ister hristiyanlığa sırt çevirme mesajı verilmiş olsun, filmin bir solukta izlenmesine engel değil hiç birisi. Bir babanın oğluna korkusuzluğu aşılamasını, oğulun, atalarından gelenlere sahip çıkmasını, ailesine kol kanat germesini, umudunu kaybetmeyenin sonunda mutlaka kazanacağını gördüm ben...
İzlemenizi tavsiye ederim :)