Bir insana verilebilecek en büyük ceza, onu, kafasındaki soru işaretleriyle baş başa bırakıp gitmektir.
29.11.2014
28.11.2014
BAŞLIK BULAMADIM, BAŞLIKSIZ OLUVERSİN ARTIK
Şu aralar keyfim yerinde. Yani şu aralar dediysem, öyle 3-5 gün gelmesin aklınıza, tahminen 23 dakikadır falan :)
Kafam karışık arkadaşlar, ben de istiyorum güzel şeyler yazmayı. Ama olmuyor işte. Lunaparktaki o aynalar gibi ruh halim. Bir öyle bir böyle. Tam şöyle melankolik bi'şey yazayım derken, yahu keyfim yerindeyken böyle bir yazı yazılır mı diyorum. Haydi dönüyorum öbür tarafa, keyifli bi'şeyler olsun diyorum. O da malum, bünyeye ters. Sayfa bana , ben sayfaya bakıyorum..
Ama ciddi bugün güzel bir gündü. Üç arkadaş voltran oluşturduk . İşte bu cümleyi N.Narda'ya söyledim akşam vakti konuşurken. Hatta " ben bu cümleden yola çıkar, yazı bile yazarım " dedim de, " eee ilham kaynağın kim, tabi ki ben " dedi ve kendine yine pay çıkardı.
Malum öğrenciyiz, finaller de yaklaştı. Felsefe gibi bir dersi tek başıma çalıştığım zaman, gözlerim okuyor, zihnim seyr-ü sefere çıkıyor.İşte onun için arkadaşlara dedim, gelin beraber çalışalım. Liseliler gibi güle oynaya ders çalıştık. Hatta gerçekçi felsefenin önde gelen filozoflarını , kimya formüllerini kodlar gibi kodladık. "Ağustosta bot giyilmez, muşa gidilmez, erik ve ananas yenmez.... " Sor isimlerini , birini bile hatırlamıyorum. Sanki ben biliyormuşum gibi , okuduğumuz her cümlenin arkasından " hadi telve, bunu da anlat " demiyorlar mı? N'apim ben de uyduruyorum bi'şeyler. Nasılsa onlar da bilmiyor ben de, Söylediklerim doğru mu yanlış mı anlayacak kadar bilgili değil ki kimse :)) Bir kez daha Oruç Aruoba'ya hayran oldum bugün. O'nun kitaplarını okuya okuya felsefeye istidadım olmasa da , iştiyakım gelişmiş.
Ama sınavda bu isimler kesin çıkacak ve ben o soruyu yapacağım. E hani ben ders ya da sınıf geçmek için değil de öğrenmek için okuyordum ?
Demek ki neymiş, hırs insanın gözünü bürümeye görsünmüş...
Zamanla insan sözünü unuturmuş,
Yoldan çıkar, amaçtan saparmış...
İnsan şiddetle eleştirdiği bir şeyi yaşamadan ölmezmiş. İşte bu lafı geçenlerde bir arkadaşım söyledi, yaşadığı bir olayı anlatırken. Ben de dedim ki " zeki, espirili, anlayışlı, romantik, duygusal, insaflı, vicdanlı adamlarla evli olan tüm kadınları şiddetle ve esefle kınıyorum"... Şimdi oturup sonucu bekleyeceğiz :)
Kafam karışık arkadaşlar, ben de istiyorum güzel şeyler yazmayı. Ama olmuyor işte. Lunaparktaki o aynalar gibi ruh halim. Bir öyle bir böyle. Tam şöyle melankolik bi'şey yazayım derken, yahu keyfim yerindeyken böyle bir yazı yazılır mı diyorum. Haydi dönüyorum öbür tarafa, keyifli bi'şeyler olsun diyorum. O da malum, bünyeye ters. Sayfa bana , ben sayfaya bakıyorum..
Ama ciddi bugün güzel bir gündü. Üç arkadaş voltran oluşturduk . İşte bu cümleyi N.Narda'ya söyledim akşam vakti konuşurken. Hatta " ben bu cümleden yola çıkar, yazı bile yazarım " dedim de, " eee ilham kaynağın kim, tabi ki ben " dedi ve kendine yine pay çıkardı.
Malum öğrenciyiz, finaller de yaklaştı. Felsefe gibi bir dersi tek başıma çalıştığım zaman, gözlerim okuyor, zihnim seyr-ü sefere çıkıyor.İşte onun için arkadaşlara dedim, gelin beraber çalışalım. Liseliler gibi güle oynaya ders çalıştık. Hatta gerçekçi felsefenin önde gelen filozoflarını , kimya formüllerini kodlar gibi kodladık. "Ağustosta bot giyilmez, muşa gidilmez, erik ve ananas yenmez.... " Sor isimlerini , birini bile hatırlamıyorum. Sanki ben biliyormuşum gibi , okuduğumuz her cümlenin arkasından " hadi telve, bunu da anlat " demiyorlar mı? N'apim ben de uyduruyorum bi'şeyler. Nasılsa onlar da bilmiyor ben de, Söylediklerim doğru mu yanlış mı anlayacak kadar bilgili değil ki kimse :)) Bir kez daha Oruç Aruoba'ya hayran oldum bugün. O'nun kitaplarını okuya okuya felsefeye istidadım olmasa da , iştiyakım gelişmiş.
Ama sınavda bu isimler kesin çıkacak ve ben o soruyu yapacağım. E hani ben ders ya da sınıf geçmek için değil de öğrenmek için okuyordum ?
Demek ki neymiş, hırs insanın gözünü bürümeye görsünmüş...
Zamanla insan sözünü unuturmuş,
Yoldan çıkar, amaçtan saparmış...
İnsan şiddetle eleştirdiği bir şeyi yaşamadan ölmezmiş. İşte bu lafı geçenlerde bir arkadaşım söyledi, yaşadığı bir olayı anlatırken. Ben de dedim ki " zeki, espirili, anlayışlı, romantik, duygusal, insaflı, vicdanlı adamlarla evli olan tüm kadınları şiddetle ve esefle kınıyorum"... Şimdi oturup sonucu bekleyeceğiz :)
25.11.2014
23.11.2014
EVRENİMDEN...
Buraya bir bakın derim :)
Ne geçen zamana hükmüm geçer, ne de hayatın vurdumduymazlığına
Zaten benim sorunum kendimle, ne zamanla ne de hayatla
Ne geçen zamana hükmüm geçer, ne de hayatın vurdumduymazlığına
Zaten benim sorunum kendimle, ne zamanla ne de hayatla
AKLIMDASIN....
Hayat kısa.. Ömür geçiyor..Geride bi'şeyler bırakmalı insan, güzel şeyler...
Mesela birilerinin aklında, anılarında, hafızasında hoş bir tat ...
Bazen gülümseten, bazen burkan ...
Ama mutlaka içi ısıtan..
Güzel şeyler bırakmalı....
7.11.2014
.......
Kıyıya köşeye umut dolu cümleler atmak lazım..Yastık altına mesela...Olur ya, bir gün dara düşersek, içimize çekmek için..
5.11.2014
UNUTURSAM FISILDA
Bundan bir kaç yıl önce, yorumlarda çok etkileyici ve ürkütücü olduğu söylenen korku filmini biz gülerek izlemiştik. Gündüzdü, kalabalıktık ve her şeye güldüğümüz için, korku filmi bize komedi gibi gelmişti.
Dün tavsiye üzerine sinemaya gittik arkadaşımla. Bir kez daha anladım ki, filme kendine kaptırabilmek için, ortam çok önemli. Gündüz, hatta öğlen olmasına rağmen salon neredeyse doluydu. Acaba dedim emeklilere bugün bedava mı ? Salonun neredeyse tamamı 60 yaş üstü kadın ve erkeklerle dolmuş. Tepkileri çok doğal . Olmadık şeylere gülüp, konuşuyorlar. Hatta bir ara çalan telefonu açıp, gayet normal sesle konuştu biri. Hiç kimse de sus demedi. Benim gözüm perdede, kulağım onlarda... Aslında gayet duygusal olan "Unutursam Fısılda" filmi gereken etkiyi veremedi bana..
Konu çok güzel. İlk fırsatta, bir kez daha izlemek istediğim bir film.
Size de tavsiye ederim..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)