18.01.2014

........


Tiyatroya, sinemaya gidelim, ekonomiye can verelim :)
    Dün arkadaşımla " Patron Mutlu Son İstiyor" filmine gittik. Salonda toplam 4 kişiydik. Hani diğer çift olmasa, arkadaşım benim için salonu kapatmış diye düşünüp havalara gireceğim de... Üzüldüm...
    Komedi filmi düşüncesiyle, gülmeye hazır gittim.  Olur olmaz şeylere de güldüm gerçi. Ama  gülmekten öldüren bir film değildi  benim için.. Lakin, yabana atılmayacak kadar güzel, felsefi sözler vardı. İzlemeye değer .
    Kapadokya' yı gezmiş biri olarak oraların büyülü havasını bir kez daha yaşadım. Bambaşka bir dünya orası. Gittiğimde  balona binmediğim için, gezmiş, görmüş saymıyorum kendimi. O heyecanı mutlaka yaşamak gerekir diye düşünüyorum..


15.01.2014

TAM BİR İRONİ...

Kader'in babası, olayın aydınlatılmasını istemiş...
Sen o karanlığın içinde olmasaydın, aydınlatılması gereken olay olmayacaktı ortada..
Ya da,
Olay aydınlatıldı diyelim, senin ya da senin gibilerin karanlığını ne yapacağız ???
..........
Haberlerde gösteri yapıp, Kader'in ölümünün hesabını soranları gördüm..Tamam, ben hiç bir şey yapmazken, sizin kuru gürültünüzü eleştirmeye hakkım yok, amenna..
Ama kuru gürültü işte..
Nasrettin Hoca'nın   iğnesini , kaybettiği yer karanlık olduğundan   göremediği için,  aydınlıkta,  başka bir yerde araması gibi  bir şey yaptığınız..
Burada istediğiniz kadar bağırıp çağırın..
Kimden neyin hesabını soruyorsunuz??
Sivil Toplum kuruluşlarına çok iş düşüyor... Berdelin, küçük yaşta evlenmelerin yoğun olduğu illere, Doğu'ya, Güneydoğu'ya gitmek lazım.. Gerekirse ev ev dolaşmak, kahvelerde erkeklerle konuşmak, bu konuların işlendiği tiyatrolar belki, olmadı, aydınlatıcı  broşürler dağıtmak lazım.. Televizyonlarda, TRT'nin  kanalında sık sık bu konuyu işlemek lazım..
Yara neredeyse, müdahale orada olmalı kısacası...
Ölümler olmasın diye değil sadece, herkes insan gibi yaşayabilsin diye....




14.01.2014

BUGÜN DE BİTTİ, PEKİ YA YARIN ?.....



Sen miydin yazdıran ?
Sana mıydı yazdıklarım ?
Sen gittikten sonra sustu kelimelerim. Ne zaman konuşmak istesem , dilimde kalıyor cümlelerim..
Güneş doğuyor ama ısıtmıyor eskisi gibi. Sen misin onun da beklediği? O da mı sana muhtaç benim gibi...
Gecenin bir yarısı  hasret içinde uyanıyorum...Ellerini özlüyorum...Gözlerimi sımsıkı kapatıp, gülüşünü düşünüyorum. Sabah oluyor,  güne sensiz başlıyorum.
Alışıyor insan. Acıyla sarmaş dolaş yaşamaya, nefes yerine  yokluğunu içine çekmeye alışıyor..
Kalbim değil , acım atıyor  içimde sanki  ..
Canım acıdıkça anlıyorum hala yaşadığımı..
Nereye gidersen git..
Ama..
Adımların olmasa da, yüreğin bana dönük olsun e mi ?..


9.01.2014

.....

Bazen öyle aceleyle kaçmak zorunda kalırsın  ki,
Toparlanmaya zamanın olmaz.
Ve aklın, ruhun......
Herşeyin O'nda kalır.....


7.01.2014

.....

Bin bir nazla verdiğin umutların son kullanma tarihleri geçmiş....


Eğer "güneşin" bulutların arkasında kaldıysa, yaşadığın her şey "gölgeli" olacaktır..Mutlulukların bile....


6.01.2014

Vaktimin bol olduğu bir gün, izlediğim tüm bloglara göz atacağım ama, şimdilik acilen  Cem, Siyah İnci, Bu Deliçocuk, Serkan Aydemir, Uçurum Çiçeği ....  her neredeyseniz acilen dönün diyorum...