15.12.2013

......

özeldin..
özlendin...



.........

İradesine hakim olan insanlara hayranlığım var. Hem de öyle böyle değil. Sanırım kendimde gördüğüm en zayıf nokta bu olduğu için.. Son günlerde  asgariye inmiş durumda. İrade derken, içine çok şey giriyor benim anlayışıma göre.. Kararlılık, sabır, kendine hakim olma....
Bu konuda kafa yormam gerekiyor ..
Son günlerde hiç mi hiç sabırlı değilim.. Kararlı da değilim.. Kendime söz verdiğim her şeyden vazgeçesim var.
Bunlar neyse de, olur olmaz şeylere sinirlenip patlamasam çok iyi olacak...
Oysa insanın dik bir duruşu olmalı... Dolduruşa gelmemeli.. Kim ne derse desin cevap vermemeli..
Sakin telve, sakin...
Derin bir nefes al, al, al... sakın bırakma öyle kal :))


14.12.2013

MUTSUZLUĞUN RESMİ...

Bazı kadınlar görüyorum.. Yıpranmış  ve mutsuz..
Bir resimde bile, erkeğe doğru eğilmiş olan..
Ona yaklaşmak ve yakınlaşmak ihtiyacında ..
Ve erkek..
Alabildiğine dik ve uzaklarda..
Sanki  çevresiyle hiç alakası olmayan..
Tamamen kendi iç dünyasında..
Merak ediyor insan..
Neyi paylaşıyorsunuz siz,
Daha  da  önemlisi paylaşamadığınız ne ?
Hangi rüzgar savurdu sizi birbirinize?
Ve sizi koparan, ya da  bağlayamayan o eksik parça ne ?..


12.12.2013

........

ne  toparlanıp gidebildin,
ne de yüzünü dönebildin...
en büyük korkum sana  benzemekti.
ondandır  susmalarım
hiç susmayacakmış gibi konuşmalarım..
kendimi yalnızlığa alıştırmam hatta...
ama ne yapsam nafile,
hasretin dolaşıyor damarlarımda..

11.12.2013

DOWN CAFE....


Saat gecenin 2 'si.. Ehh benim için gayet erken bir vakit.  Malum, uykuyla aram pek iyi değil..
Tv yi açıp, kanallar arasında  dolaşayım derken, TRT-1 deki Aileler Yarışıyor  programına takılıyorum.         Yarışmacılar down sendromlu çocuklar. Hepsinin üzerinde siyah renkli, üzerinde " SADECE FARKLIYIM " yazan t- shirtler, yüzlerinde insanın içini ısıtan bir gülümseme.  Ciddiyim, ben  nadiren de olsa onları gördüğümde   o hiç eksilmeyen gülümsemeleriyle bana çok sıcak  gelmişlerdir.
Birazcık seyredince ,  şaşırıp kalıyorum. Meğer yarışmaya katılan bu çocuklar, Turizm Otelcilik okulunda 6 ay öğrenim görmüşler. Ve hangi şehirde  olduğunu öğrenemediğim   25 çocuk ve onların  annelerinden oluşan grup, her gün  beşerli olarak kafede çalışıyorlarmış.
Sanırım, hepsinin  farklı kabiliyetleri var. Biri şiir yazmayı ve okumayı çok seviyormuş, hatta bir şiirini okudu. Diğeri " Ben kitap çıkarmak istiyorum" dedi. Yemek kitabı çıkaracakmış.  Makarna yapmayı biliyor musun diye soruyor sunucu.. Anlatmaya başlıyor, tencereyi suyu koyarız, içine biraz tuz ve biraz yağ..... Ya hu daha 3-5 saat önce  makarna yaptım, tuz tamam da ben yağı unuttum. Helal be sana diyorum.  Çıkar şu kitabı, almazsam.....
Gündüz kuşağının  mı , yoksa çok eski bir programın tekrarı mıydı bilemiyorum. Ama  ( yanlış hatırlamıyorsam ) Adana, Konya, ve Eskişehir'de varmış bu tür kafe... Tabi bir de İstanbul'da.. Nette aramama rağmen İzmir'de  olup olmadığını anlayamadım. Olsa seve seve giderim. Eminim çok farklı, çok güzel bir ortamdır...
Ne yazık ki sonuna kadar izlemedim... Daha neler öğrenecektim kim bilir. Ama ilk fırsatta ( ah o kör olasıca fırsatlar, işe yarayacakları zaman meydanda olmazlar ) netten programı bulup izlemeyi düşünüyorum...


7.12.2013

.........

Bir kadın, bir meseleye çok bozulur...
Ama o konuda tek bir laf etmeyip, imada bulunmayp,  başka saçma  sapan bir konuda kıyameti koparır..
Ve sonra erkek bakakalır..
Anlamıyordur..
Anlamıyorlardır..
Bu kadın milleti anlaşılmazdır...
.......
Peki kadın neden bozulduğu meselede konuşmaz da böyle bir saçmalığa meydan verir ?
Çünkü o konuda konuşmak, halihazırdaki durumdan daha saçma olacaktır..
Çünkü, o konudaki kırgınlığının ya da yapılan hatanın telafisi olmadığını bilir...
Güvenin..
Bir kadın öyle hissediyorsa gerçekten öyledir...


5.12.2013

BENİM 5 GERÇEĞİM MİM'İ..

Bu zormuş be Pe Hito . İnsanın kendisini anlatması .Aslında beni iyi tanıyan birine sormak lazım. Kimim ben ? Objektif olmaya çalışarak aklıma gelenleri yazıyorum..
1- Çok dağınık biriyim
     Öyle şeytan eniğini kaybetse bulamayacak cinsten değil tabi ki :) Hiç bir şey yerli yerinde olmaz. En önemli evrakları, kimlikleri, garanti belgelerini, faturaları... olmadık yere koyar, lazım olduğunda deli gibi ararım..

2- Kokulara karşı hassasım
Kötü kokuları sevmem ama  görecelidir tabi ki.. Başkasının dayanamadığı kokulara da bayılırım .. Mesela benzin, oje, yağlı boya gibi.. Sanırım potansiyel tinerciyim.. Henüz  keşfedilmemiş ama gelecek vaad eden ..

3- Yön duygum zayıftır..
Özellikle metroya bindiğimde ... Ne taraftan çıkmam lazım, hangi yönden gelene binmeliyim bir türlü kestiremem. Sanırım bu geliştirilecek bir şey değil, doğuştan..

4- Tipik ikizler burcuyum..
Burçlara ister inanın, ister inanmayın. Ben genel özelliklerini taşıdığımı düşünüyorum. Ama ikizlerin çift kişilikli olduğuna inanmıyorum. Bir sürü kişiliğimiz var bizim :) İşin ilginç tarafı,  biriyle tanışırken hangi ruh halindeysem, aynı mecrada yol alırım. O an keyfim yerindeyse,  espirili, melankoliksem kendi dünyasında bir kişilik  devam eder gider.. Bu durumdan ben şikayetçi değilim.. Millete de sormayalım, boşverin..

5-  Çok kötü bir sesim var ( mış )
Öyle diyorlar. Oysa ben sesime olan güvenimle  Banu Alkan'la bile boy ölçüşebilirim.. Ne derlerse desinler, kendi kendime mırıldanmayı severim..

Kendimi çok fazla övmeyi sevmediğim için bu kadar yeter diyorum :))
Mim için teşekkürler Pe Hito ...