12.08.2013

.......

Gitmek mi zor , kalmak mı derler ya...
En zoru birine " git" demek...
Üstelik kalmasını deli gibi isterken...




10.08.2013

SEN ...SEN....SEN....



Kendimi hangi yola vursam,
Sonunda " sen" i buluyorum..
Sayfalar dolusu yazmak geçiyor içimden,
Kalemden sadece " sen " dökülüyorsun...
Ne okursam okuyayım,
Anladığım sadece " sen " oluyorsun..
Sabah  "sana" uyanıyorum,
Yorulduğumda " sen" de dinleniyorum..
Hayal deyince " sana" dalıyorum..
Ne zamanla kendimle baş başa kalsam, 
" Sen" de kayboluyorum...
Üşüdüğümde " sen" de ısınmak,
Gölgende  soluklanmak,
"Sen" inle yaşlanmak istiyorum..






6.08.2013

İYİ BAYRAMLAR...



Hiiççç nerede o eski bayramlar edebiyatı yapmaya gerek yok...
Anın tadını çıkarmak lazım.
Daha vakit var gerçi ama, ne olur ne olmaz şimdiden  hayırlı bayramlar demek istedim..
Sevdiklerinizle  mutlu ve  huzurlu geçireceğiniz, kazasız, belasız, terörsüz,   zulümden uzak, haksızlıktan beri, kardeşçe, el ele, omuz omuza güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle ...))








5.08.2013

.......

Akıl,
mantık ve tecrübe eşliğinde zekayı yönetebilme ve yönlendirebilme sanatıdır...

                                                                                                 kahve telvesi..






SEV / Gİ

Genelde sabaha karşı yapıyor.
Tam ben uykumun en güzel yerindeyken..
Saat 5-6 civarı atlıyor yatağıma, tepemde  mırıl mırıl bi'şeyler söylüyor..
Git diyorum, uykum var diyorum, rahat bırak beni diyorum..
I ıhhh, beyefendi kesin kararlı ve ısrarcı..
Hadi diyorum gönlünü edeyim bari, yoksa rahat bırakmayacak..
Yarı açık gözlerle yatağımdan kalkıyorum...O önde ben arkada holde yürüyoruz..
Arada geri döndüm mü acaba diye  başını çevirip bakıyor..
İçeri girince benim oturmamı bekliyor, oturunca dizlerime atlıyor hemen..
Seviyorum,
Okşuyorum,
Konuşuyorum,
Rahatladığını hissettiğimde "hadi artık git ben de uyuyayım " diyorum...
Nasıl bişeydir bu anlamadım..
Bir kedi bile sevgisiz yapamıyor..
Her gün arsızca istiyor..
Her canlının, insan hayvan, bitki, hatta tasarrufumuzdaki eşyaların bile ilgiye, sevgiye ihtiyacı var..
Aksi halde hırçınlaşma, hayata küsme, eskime, yıpranma........daha bir çok olumsuzluk kaçınılmaz oluyor..
Varın sevgisiz insanların halini siz düşünün....





2.08.2013

SAY / GI



Arka koltukta bir çift. Muhtemelen karı-kocalar...Kadın gazete haberine sinirlenip, ağzına geleni söylüyor.. " salak, geri zekalı...." türünden. Kibar bir erkek sesi "  tamam adamın görüşüne katılmayabilirsin,  ama saygı duymak zorundasın " diyor sakin bir ses tonuyla... Kadın ,  görüşlerine katılmayan  kocasının ,  yetmezmiş gibi bir de kendisini eleştirmesine sinirlenip " sen sus Alp, sen konuşma" diyor.. Aradan bir kaç dakika geçiyor, kadın bir şeyler söyleyince koca cevap veriyor.. Kadın aynı tepkide " sen konuşma Alp ben kendi kendime konuşuyorum , sen sus".... Ve bu diyalog uzun bir süre devam ediyor..
Ayıp olmayacağını bilsem,  dönüp arkama bakacağım...  Alp   yanmışsın sen, Allah kurtarsın mı desem, Alp   titre ve kendine gel,  bu sakinlik adamı bozar mı desem....
Böyle insanlar  var gerçekten değil mi ?
Aynı görüşü paylaşmadıklarına karşı birden çirkinleşiveren, hakaret eden, küfreden, düşman belleyen,  vuran, kıran , öldüren....
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Evlilik içinde bile.. Böyle bir dayatma   yok. Ama kırk kat yabancıya karşı bile saygı  yükümlülüğümüz var. Kaldı ki,  eşe, arkadaşa, komşuya, iş arkadaşına  saygısızlığın mazereti, özrü olamaz. Üstelik ulu orta yerde. Başkalarının  duyabileceği ortamda..
Bu arada,  bahsi geçen çift 60 lı yaşları çoktan geçmişler....İndikten sonra gördüm..






..........

Belki de aheste yaşamak gerek hayatı...
Her nefeste hayalleri içe çekmek,
ve umut olarak geri vermek...