Kantinde boş bulduğum sandalyeye oturdum. Hemen dikkatimi çekti. Aynı masada fakat çaprazımda oturuyordu. Yanında da sarışın bir hatun. Kömür karası gözleri vardı ve biçimli yay gibi kaşları. Gözlerimi alamadım, uzun uzun baktım.Beyaz tenliydi. Kısacık siyah saçları sayesinde yüzünün yuvarlaklığı iyice ortaya çıkmıştı. Konuşurken arada gülüyor, bembeyaz dişleri görünüyordu . Hele gamzesi, saatlerce baksam bıkmazdım. Bi' erkeğe bu kadar mı güzel yakışırdı gamze.
Üstü başı oldukça düzgündü. Yeşil bir kazak, altında siyah kadife pantolon. Bir anda kendi kendime gülümsediğimi fark edip, etrafa rezil olmamak için telefonumu kurcalamaya başladım. Ama gülüşünü duyduğum anda gayri ihtiyari yine ona baktım. Aman Allah'ım, sanki O da tetikte , bakmamı bekliyormuş. Göz göze geldiğimiz anda tekrar gülümsedim. Ama O gülümsemiyor, hatta oldukça sert bakıyordu. Kaşlarını çatarak " neden bakıyorsun" dedi. Gülümsemeye devam ettim." Ama çok tatlısın" dedim. Duymamış gibi yaptı, elindeki tostu yemeye başladı. Bir yandan da yanındaki hatunla konuşuyordu . Sanırım sarışın kıskanmıştı aramızdaki bu kısa bakışma ve konuşmaya. sessiz sakin otururken birden hırçınlaşıp, bir şeyler söyledi ve benimkinin (!) elindeki tostu aldı, Erkek adam dediğin kendi işini kendi halleder ama benimki muhallebi çocuğu çıktı azıcık. Mızmızlandı. Sarışın inat mı inat, vermiyor tostu. Bastı yaygarayı benimki, çığlık çığlığa bağırıyor. Şimdiye kadar varlığını bile fark etmediğim bir adam yanaşırken, sarışın tostu verdi. Adam geldi, gamzelimin başına sağ avuç içiyle vurup, "bağırmaaa!" dedi ve gitti. Sanırım babalarıydı. Dışarıda sigarasını içmeye devam etti. Ne de olsa vazifesi bitmişti. Sükunet sağlanmıştı !.
"Yaptığını beğendin mi, bak senin yüzünden kardeşin dayak yedi " dedim. Hiç oralı olmadı. Benimkinden en fazla 1-2 yaş büyük olan sarışın da fena değildi hani. Güzel bir kızdı. Ama sevmedim . Sinsiydi , kıskançtı, fesattı. Kim demiş bütün çocuklar masum diye. Masumiyet yaşla alakalı değil işte. Bazı insanlar çocukken de sadist olabiliyor.
Zaten Sezen demiyor mu "masum değiliz hiç birimiz" ...
yeni keşfettim sizi, takipteyim bana da beklerim,
YanıtlaSilhttp://meleginhediyeleri.blogspot.com.tr/
Hoşgeldiniz efendim, tabi ki gelirim..:)
YanıtlaSilAşkın bin çeşidi içerisinden en güzel kulvara kaymış gönül :-)
YanıtlaSilVe kesinlikle masum değiliz sevgili kahve telvesi
En azından ben değilim biliyorum yani :-(
Sevgiler
hah ha, kız bunların büyük modelleri yok mu yav şöyle gamzeli gamzeli :p
YanıtlaSilValla ne sinsi oluyorlar kimisi, çocuk diyemezsin, var öyle bildiğim ikisi, çocuk demeye bin şahit :)
Ne oluyor ya hu dedim bir an. :)
YanıtlaSilİlk görüşte aşk böyle bir şey galiba Kadriye :)) Masumiyete gelince, çok zor, hatta benim için imkansız gibi..:(
YanıtlaSilNardacım, canım benim, zeki arkadaşım..N'apacaksın büyük modeli, en güzeli bunlar "besle, büyüt, devret" bak beni dinle, kesinlikle pişman olmayacaksın..
Görmeliydin Yolcu, çok tatlıydı çookkk :)
Hahahahaha siz de masum değilmişsiniz diyecektim ama yorumlara verdiğiniz yanıtta zaten itiraf etmişsiniz.
YanıtlaSilSizi destekliyorum.Pek etik olmasa da ben de sizin düştüğünüz duruma düşerim.Hiç bir art niyet söz konusu olmaksızın...
Etik olmayan ne işte onu anlamadım ama ben :((
YanıtlaSilNice gamzeler, nice gülüşler masumiyet yokluğundan solup gidiyor şu acımasız dünyada.
YanıtlaSilhiihhiiii bende gamzeliyim noolcak şimdi ????? :):)
YanıtlaSilNe yazık ki Hamiyet...Zamanla her şey saflığını yitiriyor...
YanıtlaSilBunu düşünmem lazım Prenses :)
hımm .. komikti.. :))
YanıtlaSilTeşekkürler Erdem :)
YanıtlaSil