Bugün Dünya Kadınlar Günü...
Yani güzel vatanımın nüfusunun %49 'unu oluşturmasına rağmen, meclise %14 oranında temsilci gönderebilen kadınlarımın....
Çocuk denecek yaşta evlenip, bebeklerle oynaması gerekirken anne olup, bebek büyüten kadınların...
Berdele kurban giden, mal gibi alınıp satılan , doğumdan bir gün öncesine kadar tarlada çalışan kadınların günü...
Kapitalist sistemin çarkları arasında ezilen, ekonomik özgürlük yalanıyla kandırılmış, hem evde hem iş yerinde çalışan, bırakın kadınlığı, altına girdiği onca sorumluluk nedeniyle insanca yaşamayı unutmuş kadınların günü...
Sokakta rahat rahat yürüyemeyen, sadece dışarıda, işyerinde tacize uğrayan değil, evde de "yasal" tecavüze uğrayan kadınların günü....
Maddi- manevi şiddete maruz kalan, ayrılmak ya da boşanmak istediğinde bunun bedelini canıyla ödeyen kadınlarımın günü...
Nasıl davranacağına, ne giyip ne giymeyeceğine başkalarının karar verdiği kadınların günü...
Namusun, ahlakın , edebin, hayanın sorumluluğu üzerine yıkılmış kadınların günü...
Karşı cinsin gölgesi altında kalmış, kendine ait yaşam alanı oluşturmaya çalışan kadınların günü...
Tüm kadınlar böyle olmasa da, tüm erkekler buna meydan vermese de, bu duruma sebep ya da vesile olan, göz yuman, gereğini yapmayan tüm erkeklere 8 Mart Dünya Kadınlar Günü armağanım olsun....!!!
21. yy'da hala bu durumda olduğumuz için utanalım. Bunların mevzu bile olmaması gerekirken hala haklarımızı savunmak durumundayız.
YanıtlaSilAslında ilk ayrım burada başlıyor sanırım. Kadın ve erkek. Insanın konuşulduğu bir ülkede yaşayalım istiyorum.
Ellerine sağlık, güzel konulara değinmişsin canım ve kadınlar günün kutlu olsun.
;)
Kadınlar gününüz kutlu olsun, umarım ki erkekler kadar kadınlarında kadınları kadın olarak gördüğü bir döneme, geleceğe girmemize vesile olur.
YanıtlaSilSonuna kadar katılıyorum..
YanıtlaSilBu yazıyı keşke onlarda okuyabilse gerçi onlar okusalar bile ıslah olmaz ama neyse başka bir şey demicem...harika yazmışsın canım yüreğine sağlık :)
YanıtlaSil