23.01.2014

DAĞILDIM, DAĞILALIM...

İyi kız, hoş kız..Pek bi severim kendisini. Lakin, bazen öyle bir cümle söylüyor , öyle bir soru soruyor ki, ters köşe oluyorum.. Hani günlerce sınava çalışıp ta,   olmadık bir soruyla karşılaşan öğrenci gibi, " nereden çıktı şimdi bu " bakışıyla  kala kalıyorum... ( Öğrenci dedim de,  merak eden etmeyen herkese duyurulur, finallerimi verdim, bütünlemeye kalmadım.  Tebrik etmeye kalkmayınız, çünkü hiç de sevinmedim.  Vakit darlığından mütevellit  dersin birini bütünlemeye bırakmıştım .Hah işte o dersten de geçmişim. Oysa ben öğrenerek  gitmeyi hedeflemiştim. Amaç ders geçmek, sınıf atlamak değil yani..Bunu onlara anlatamadım. Onlar kim derseniz, burada bir parantez daha açmak lazım . Görüntü kirliliği nedeniyle  açmadan kısaca geçeyim.  Face malumunuz  elimiz ayağımız oldu. Orada benim gibi  uzaktan , sonradan , açıktan okuyanların kurmuş oldukları gruplar var. Ben de her gördüğüme katıldım ki,   iyi bir sosyolog olayım. İşte o gruplardan birinde, merak ettiğim ve derste de gördüğümüz  bir filozofun önce hayatını, sonra görüşlerini anlatan iki yazı paylaştım..Aman sen misin paylaşan.. Bunun derslerimizle ne ilgisi var, çok alakasız  deyu saldırdılar.. Tabi ki hepsini geri püskürttüm :)). Ya hu kaç kere söyleyeceğim, bir insanın geçmişini bilmeden  neyi neden dediğini, yaptığını anlayamazsınız, tanıyamazsınız..  Ne yaşadığını,  nasıl bir hayatı olduğunu öğrenmenin ne zararı var azizim ? Hem  amaç diploma almak mı, yoksa öğrenmek mi ? )
Nereden geldik biz bu konuya ?
İşte bu kız böyle, insanın aklını başından aldığı gibi, benim konumu da dağıttı.. Neyse,  bu kadarlık yeter, daha uzun yazılar okunmuyor biliyorum..  Belki buraya kadar bile okumadınız.. Çok kötüsünüz !!! İçi boş bir yazı olsa da insan merak eder. Nereden biliyorsunuz, son cümle hayatınızı değiştirecek nitelikte de olabilirdi.. Değil mi ama ?


22.01.2014

.........


Bana göre duygu /sallık, yaptığınız işe, düşüncenize, hayallerinize ..anlam katar.
İşte bu nedenle,  duyguyu bir kenara bırakıp, her daim aklıyla hareket eden  olmak istemem.. Hep kazanan mantıklı bir insan olmaktansa, ara sıra kaybeden  duygusallığı yeğlerim...


21.01.2014

........

Bana göre değil kalabalıklar..
Yalnız kalmalıyım ben, kalabilmeliyim..En azından öyle bir ihtimalin varlığını  bilmeliyim..
İstediğim an kabuğuma çekilme imkanım olmalı...
Aksi nefes aldırmıyor, bunaltıyor..


18.01.2014

........


Tiyatroya, sinemaya gidelim, ekonomiye can verelim :)
    Dün arkadaşımla " Patron Mutlu Son İstiyor" filmine gittik. Salonda toplam 4 kişiydik. Hani diğer çift olmasa, arkadaşım benim için salonu kapatmış diye düşünüp havalara gireceğim de... Üzüldüm...
    Komedi filmi düşüncesiyle, gülmeye hazır gittim.  Olur olmaz şeylere de güldüm gerçi. Ama  gülmekten öldüren bir film değildi  benim için.. Lakin, yabana atılmayacak kadar güzel, felsefi sözler vardı. İzlemeye değer .
    Kapadokya' yı gezmiş biri olarak oraların büyülü havasını bir kez daha yaşadım. Bambaşka bir dünya orası. Gittiğimde  balona binmediğim için, gezmiş, görmüş saymıyorum kendimi. O heyecanı mutlaka yaşamak gerekir diye düşünüyorum..


15.01.2014

TAM BİR İRONİ...

Kader'in babası, olayın aydınlatılmasını istemiş...
Sen o karanlığın içinde olmasaydın, aydınlatılması gereken olay olmayacaktı ortada..
Ya da,
Olay aydınlatıldı diyelim, senin ya da senin gibilerin karanlığını ne yapacağız ???
..........
Haberlerde gösteri yapıp, Kader'in ölümünün hesabını soranları gördüm..Tamam, ben hiç bir şey yapmazken, sizin kuru gürültünüzü eleştirmeye hakkım yok, amenna..
Ama kuru gürültü işte..
Nasrettin Hoca'nın   iğnesini , kaybettiği yer karanlık olduğundan   göremediği için,  aydınlıkta,  başka bir yerde araması gibi  bir şey yaptığınız..
Burada istediğiniz kadar bağırıp çağırın..
Kimden neyin hesabını soruyorsunuz??
Sivil Toplum kuruluşlarına çok iş düşüyor... Berdelin, küçük yaşta evlenmelerin yoğun olduğu illere, Doğu'ya, Güneydoğu'ya gitmek lazım.. Gerekirse ev ev dolaşmak, kahvelerde erkeklerle konuşmak, bu konuların işlendiği tiyatrolar belki, olmadı, aydınlatıcı  broşürler dağıtmak lazım.. Televizyonlarda, TRT'nin  kanalında sık sık bu konuyu işlemek lazım..
Yara neredeyse, müdahale orada olmalı kısacası...
Ölümler olmasın diye değil sadece, herkes insan gibi yaşayabilsin diye....




14.01.2014

BUGÜN DE BİTTİ, PEKİ YA YARIN ?.....



Sen miydin yazdıran ?
Sana mıydı yazdıklarım ?
Sen gittikten sonra sustu kelimelerim. Ne zaman konuşmak istesem , dilimde kalıyor cümlelerim..
Güneş doğuyor ama ısıtmıyor eskisi gibi. Sen misin onun da beklediği? O da mı sana muhtaç benim gibi...
Gecenin bir yarısı  hasret içinde uyanıyorum...Ellerini özlüyorum...Gözlerimi sımsıkı kapatıp, gülüşünü düşünüyorum. Sabah oluyor,  güne sensiz başlıyorum.
Alışıyor insan. Acıyla sarmaş dolaş yaşamaya, nefes yerine  yokluğunu içine çekmeye alışıyor..
Kalbim değil , acım atıyor  içimde sanki  ..
Canım acıdıkça anlıyorum hala yaşadığımı..
Nereye gidersen git..
Ama..
Adımların olmasa da, yüreğin bana dönük olsun e mi ?..


9.01.2014

.....

Bazen öyle aceleyle kaçmak zorunda kalırsın  ki,
Toparlanmaya zamanın olmaz.
Ve aklın, ruhun......
Herşeyin O'nda kalır.....