"Boş ver diyorum" aklıma geldikçe..
"Boş ver"...
lakin umursamıyor beni,
üstüne üstüne gidiyor...
olmadık sözü çekiştirip getiriyor bazen,
canımı yakacak ya,
biliyorum, aldırmıyorum..
daha beter saldırıyor.
bi' geri git diyorum, uzak dur benden..
önce duraksar gibi oluyor.
tamam diyorum, kurtuldum..
en şirin haliyle geri dönüyor çok geçmeden..
bak işte, gülüşünü takmış da gelmiş peşine..
direnemem biliyor,
Ve savaş yeniden başlıyor !!!
29.07.2016
Ölümüm,
ne hastalıktan,
ne yaşlılıktan....
Mutsuzluktan olacak sevgili, mutsuzluktan.....
Bu sözü nerede, ne sebeple , hangi ruh haliyle yazdım bilmiyorum. Ama kimin için yazdığımı bugün anladım....
Yüz hatları oldukça güzel.. Hokka gibi küçücük bir burnu var.. Ama gözleri, ah o gözleri....Buğulu mu desem, hüzünlü mü desem... Tarifi zor. Sesi titrek, konuşmaktan korkar gibi. Gözleriyle sesini birlikte düşündüğümde ağlamak üzere olduğunu hissettim.
Üzmeyin şu kadınları !!!!!
ne hastalıktan,
ne yaşlılıktan....
Mutsuzluktan olacak sevgili, mutsuzluktan.....
Bu sözü nerede, ne sebeple , hangi ruh haliyle yazdım bilmiyorum. Ama kimin için yazdığımı bugün anladım....
Yüz hatları oldukça güzel.. Hokka gibi küçücük bir burnu var.. Ama gözleri, ah o gözleri....Buğulu mu desem, hüzünlü mü desem... Tarifi zor. Sesi titrek, konuşmaktan korkar gibi. Gözleriyle sesini birlikte düşündüğümde ağlamak üzere olduğunu hissettim.
Üzmeyin şu kadınları !!!!!
2.07.2016
BAŞKALDIRAN RUHLAR / HALİL CİBRAN
Kitaplarına, yazı stiline, tasvirlerine, ruh tahlillerine , ifadelerindeki naifliğe hayran olduğum bir yazar. Okumayanlar için Kırık Kanatlar kitabını da mutlaka tavsiye ederim. İnsanı içine çeken , bir solukta kendini okutan kitapların yazarı Halil Cibran, yüzyılımızın filozofları arasında sayılmakta. Sadece bir yazar değil , aynı zamanda şair ve ressam. Bana göre Lübnanlı olmasına rağmen batıda ve Amerika'da da yaşadığı için,doğu- batı sentezini çok iyi yapan bir yazar. İçinde doğduğu ülkenin hayat şartlarını, toplumsal yapısını dışarıdan objektif gözle bakmayı bilmiş, olayların, siyasal sistemlerin, din adamlarının , toplumsal yapının ağır aksak giden, aldatıcı ve aynı zamanda dayatmacı tarafını çok iyi yakalamış. Doğudan vazgeçmeden , doğuyu gözden çıkarmadan yapmış eleştirisini. İfadeleri yalın, anlatımı akıcı, psikolojiye olan ilgisi nedeniyle de tahlilleri hayranlık uyandıracak kadar güzel.
Sanat sanat için midir yoksa halk için midir sorusuna Cibran sayesinde net cevabım , "ikisi de gayet güzel olabiliyor işte..."
Bu kitabı bir kaç kısa hikayeden oluşuyor. Ana tema hepsinde hemen hemen aynı. Din adamlarının, siyasilerin, ahlak kurallarının ele geçirdiği, hapsettiği ruhların uyanışına ve başkaldırışına dair örnekler. Refah içinde ancak boyunduruk altında yaşamaktansa, özgür fakat zor şartlarda yaşamayı kabul etmiş, mutlu ve huzurlu insanların onurlu mücadeleleri... Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)