2011 Yılında avukatlıktan hakimliğe geçiş sınavına girmek için başvurmuştum. Önümde bir aydan kısa bir süre vardı. Gerekli belgeleri hazırlamak ve ders materyallerini temin etmek de bu süreye dahil. 24 saatlik günün en az 18-20 saati çalıştım. Çok fazla anlam yüklemiştim bu sınava. Artık kazanınca boyum mu uzayacaktı, başım göğe mi erecekti bilemiyorum :) Büyük şehirde yaşıyordum ama çalıkuşu misali, Anadolu'nun ücra bir ilçesinde görev yapacak olma ihtimali bile sevimli geliyordu. Sınav günü geldi çattı. Gayet rahat ve kendimden emin başladım . Matemetiğim iyiydi ama 2 soru harici diğerlerini yapamadım. Cevabından emin olduğum bir kaç soruya yanlış cevap verdim. Sınav sonrasında sürenin yetmediğinden şikayet edenler epey çoktu, oysa ben 25 dakika önce bitirmiştim. Soruları tartışırken bir çok soruya verdiğim cevabı geçtim, sorunun kendisini hatırlamıyordum. Mülakata girmek için 70 almak gerekiyordu, 63,5 alarak kalmıştım. Aman bi üzüldüm bi üzüldüm, anlatamam. Üşenmesem depresyona girecektim..O derece düşünün.
Kimilerine göre darbe,kimilerine göre kalkışma bana göre vicdansızlık, ötekine göre vatana ihanet.... adı her ne ise .. İşte malum kara geceden sonra , 2011 yılında sınavı kazanıp hakim / savcı olanların hepsi görevden uzaklaştırıldı, gözaltına alındı,tutuklananlar, görevden ihraç edilenler.... Hatta mülakatı geçemediği için hakim / savcı olamamış bir avukatı, sırf o sınavda yüksek puan aldığı için, soru çaldığı gerekçesiyle gözaltına aldıklarını ikinci ağızdan duydum.
.....
Bilenleriniz vardır mutlaka, Bornova'da oturuyorum. Ege üniversitesi, Yaşar üniversitesi sayesinde öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir yer. Dolayısıyla öğrenci yurtları da oldukça bol. Yurtlardan birinin müdürü anlatmış arkadaşıma. 35 yaşlarında bir bayan temizlik işçisi olmak için başvurmuş. Görüşme neticesinde işe alınmış, sigortası için gerekli belgeler / bilgiler gönderilmiş.. SSK'dan " kurumda çalışmaz" minvalinde yazı gelmiş. Merak edip, kadını çağırmış ve sormuş müdür . Cevap " ben hakimdim. Ancak görevime son verildi. Eşim tutuklu. Çocuklarımın nafakasını kazanmak için bu işe başvurmuştum " bir hakimin temizlik işçiliğine düşmesi ne kadar acı demiyeceğim. Bana göre işin iyisi kötüsü yoktur. Kazancın haramı helali vardır. Elbette psikolojik olarak zor gelmiştir, bilemem. Ama alnının teriyle para kazanmak isteyen, zor durumda kalan bir kadının tüm çıkış yollarını kapatmak ne derece hakkaniyete uygun , tartışılır. Sadece bir sınavda yüksek puan almış olmak , " darbeci" veya " terör örgütü üyesi" damgası yemek için yeterli midir ?
Kötü şeyler oluyor....
Kurusu da yaşı da yanıyor.... Dua edelim o yangın bir an önce sönsün... Masumların başı yanmasın...