tag:blogger.com,1999:blog-21568929365250797812024-03-06T23:02:22.811+03:00 Kahve Molası...kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.comBlogger613125tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-1283832121057792172021-03-07T13:17:00.000+03:002021-03-07T13:17:35.500+03:00KENDİNDE KAL<p>Carpe diem...</p><p style="text-align: left;">Bir kucak dolusu iple geldim sana. Her yerinden uçlar fırlayan bozuk bir yumakla.</p><p style="text-align: left;">İstedim ki tutalım uçlarından. İşe yaramazları, gereksizleri, karışıklığa sebep olanları beraber bulalım. Atalım fazlalıkları, can sıkanları. </p><p style="text-align: left;">Düzeltelim, yola koyalım. Gönlümüz hoş olsun, yüzümüz aydınlansın, içimiz ferahlasın.</p><p style="text-align: left;">Biliyorum bendekinin benzeri sende de var. Belki daha fazlası, belki bir değil, birkaç renklisi ... </p><p style="text-align: left;">Ben geldim sana. İçimi açayım istedim.</p><p style="text-align: left;">Açmaya da yeltendim aslında.</p><p style="text-align: left;">Kucağındakileri koy kenara, beni dinle istedim. </p><p style="text-align: left;">Anda kal ..</p><p style="text-align: left;">Bende kal..</p><p style="text-align: left;">Dinle..</p><p style="text-align: left;">Duy..</p><p style="text-align: left;">Kucağım yeteri kadar dolu. İçim fazlasıyla karışık. </p><p style="text-align: left;">Dur !!! </p><p style="text-align: left;">Yapma!!!</p><p style="text-align: left;">Merak etme, seninkileri de çözeriz. Ama şimdi değil. Şu an değil. Gördün mü, seninkiler de girince işin içine, içinden çıkılmaz hale geldi işte.</p><p style="text-align: left;">Anda kal..</p><p style="text-align: left;">Bende kal..</p><p style="text-align: left;">Duy..</p><p style="text-align: left;">Dinle..</p><p style="text-align: left;">Önce içini sustur bir süreliğine. Beynim uğulduyor, sesler birbirine karışıyor. Kendini dinlerken beni duyamazsın. Duysan da anlamazsın.</p><p style="text-align: left;">Anda kal..</p><p style="text-align: left;">Bende kal..</p><p style="text-align: left;">Öğreniyorum yavaş yavaş. </p><p style="text-align: left;">Kendimde kalmayı.</p><p style="text-align: left;">Kendimi duymayı.</p><p style="text-align: left;">Kendimi anlamayı.</p><p style="text-align: left;">Kendimden gitmemeyi.</p><p style="text-align: left;">Kimseye gitmemeyi.</p><p style="text-align: left;">Kimsenin dinlemediği yerde , kendimi dinlemeyi öğreniyorum.</p><p style="text-align: left;">Anda kal..</p><p style="text-align: left;">Kendinde kal..</p><p style="text-align: left;"><br /></p><p style="text-align: left;"><br /></p><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-78032289169657999292019-02-09T23:25:00.002+03:002019-02-09T23:25:39.906+03:00ÇARPIŞMA / TUĞBA SARIÜNAL<div style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;"><span style="font-family: inherit;">Polisiye romanlara uzak durmuşumdur hep. Çarpışma ne tür bir roman bilemiyorum, polisiye diye geçiyor.Bu durumda ben polisiye kitapları da okurum bundan sonra. </span></span></div>
<div style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;"><span style="font-family: inherit;">Edebi yönü kuvvetli sayılmaz. Kurgu fena değil, bir iki nokta var "nasıl yani" dedirten. Dili çok sade, okuması kolay, oldukça akıcı. Kitabın arkasında " İyiliğin sınır tanımaz gücü ve insanlık kavramı üzerine yazılmış muhteşem bir roman." cümlesi içerikle ne kadar uyumlu , tartışılır. Çünkü iyilikten ziyade, mecburiyet var. İşte beni üzen de bu. İ</span><span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">nsanların etrafta olup bitenler hakkında duyarlı olması ve dönen çarka dur diyebilmesi için, kötülüğün ucunun kendilerine dokunması gerekiyor. </span></span></div>
<div style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
</div>
<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">Pedofili üzerine yazılmış bir kitap. </span><br /><span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">Eleştiride bulunmam, yazarı tebrik etmeme engel değil. Böyle bir konuya değinmesi farkındalık oluşturur umarım. Zira ne şiddete uğrayan, öldürülen kadınların sonu geliyor ne de istismara, tecavüze uğrayan çocukların.</span><br />
<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">Şahsi fikrim, çocuk istismarına kıyısından köşesinden dokunulmuş, olayların içinde ana fikir biraz güdük kalmış. </span><br />
<br />
Altını çizdiğim cümlelerden bazıları;<br />
<br />
* Hayatın tehlikedeyken, beyninin emrettiği gibi çırpınmak yerine, kontrolü kaybetmeden numara yapmak mucizevi bir güç gerektirirdi.<br />* Neyi çok sevse uzaklaşıp gidiyordu işte. Görünmez oluyordu yanında kalmasını istediği tüm ruhlar.<br />* İşlenen suçu ve suçluyu daha iyi anlayabilmek için iyiliğin tarafında savaşan herkes, biraz da olsa çizginin diğer tarafına kayardı.<br />* Geçmişini unutanlar, belki de onu bir kez daha yaşamak zorunda kalıyordu.<br />* Sevgiyi değil, ne olursa olsun bir arada yaşamayı ezberlemişti.Aileler birbirini sevmeseler de bir arada yaşarlardı.<br />* Acı bile güzel geldi çünkü canı yanıyorsa yaşadığı şey de gerçekti.<br />* Kimsenin yeterince önemsemediği çocukluk travmaları ne yazık ki çocuklukta kalmıyor komiser.<br />* Ama değersiz hisseden insanın bütün savaşları kendisiyle olur.<br />* oysa çocukluk, insan ömrünün en önemli zamanıymış. Sevgisiz kalan çocuk özgüvensiz olurmuş. Terk edilen çocuk ilişkilerinde bağımlı biri haline gelirmiş. Sürekli azarlanan çocuk büyüyünce sık sık depresyona girermiş. Peki ya istismara uğrayan çocuk?<br />* Her şeyi çocukların maruz bırakıldığı davranış şekilleri belirliyordu. Daha güzel bir gelecek hayal eden, önce savunmasız olana karşı hassasiyet göstermeliydi. Doğru kelime bu diye düşündü. Hassasiyet ve empati.<br />* Hemen herkes gibi, iyilik de bir yere kadar diye düşünürken kötülüğün sınırlarının olmadığını göremiyordu.<br />* Yaşadığı acıyı anlatabilenlerin yeterince acı çektiklerini düşünmedim hiçbir zaman.<br />* İnandığı zaman nasıl da parıldıyordu bakışlar. En derin kuyulara atılmış ruhlar bile kendine acımayı bıraktığında ışığın var olduğunu görebiliyordu.<br />* Hepimizin özlemi geçmişe değil kaybolmuş masumiyeteydi şüphesiz.<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com29tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-3652589582077931402019-01-29T17:55:00.001+03:002019-01-29T17:55:23.347+03:00AZİZ BEY HADİSESİ / AYFER TUNÇ<div style="text-align: right;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOp782C4Ku5WeDJRs5Q-7opjPkhdlAk-gqUxip5QwhtpoLC_FtfZ8HP8Omd7ZCUKvUpCHe47fF_w3_U3HwokfG5ayZNRwwse0zmvxSgZemmexmCW0cv8xLTElDG-MlD4jxNifYxMB9-LBO/s1600/50902158_2025051907550009_1345596808407023616_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="960" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOp782C4Ku5WeDJRs5Q-7opjPkhdlAk-gqUxip5QwhtpoLC_FtfZ8HP8Omd7ZCUKvUpCHe47fF_w3_U3HwokfG5ayZNRwwse0zmvxSgZemmexmCW0cv8xLTElDG-MlD4jxNifYxMB9-LBO/s400/50902158_2025051907550009_1345596808407023616_n.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: right;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<b><i>Yine hicran ile gün bitti, güneş battı gönül.</i></b></div>
<div style="text-align: right;">
<b><i>Yazık, ümit seni bir gün daha aldattı gönül...</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Suzan Defter kitabıyla tanıdığım Ayfer Tunç'un Aziz Bey Hadisesi uzun bir öykü, kısa bir roman tadında. Can Yayınlarından çıkan kitabın 88 sayfa olduğuna bakmayın, içinde can alıcı cümleler oldukça fazla.</div>
<div style="text-align: justify;">
<i><b>" Yanılgılarla dolu bir ömrün bütün çilesini saklamaktan vazgeçmiş, çökmüş yaşlı yüz</b>" </i>e sahip Aziz Bey'in hayatı, sevdiği, hatta sevildiğini zannettiği Maryam'la tanışmasından sonra tamamen kontrolünden çıkmıştır. Oldukça gururlu, dikkat çekici görünüme sahip Aziz Bey <b>"</b><i><b>Havaiceydi biraz, ruhu kuşları andırırdı. Filinta gibi delikanlıydı da, yakışıklıydı"</b> </i>İşte bu nedenle hayatına kadınlar girer, çıkar, ama hiçbirine ehemmiyet vermezdi. <b>"</b><i><b>Öyle bir aşk bekliyordu ki hayattan, yüzünde birdenbire patlayan bir tokat gibi, onu serseme çevirsin. Eli ayağı tutulsun, kesilsin.Böyle çarpan aşka aşk derdi Aziz Bey"</b></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
O'na göre babası bal gibi de severek evlenmişti annesiyle<i>. </i>Yine de evde sevgiden eser yoktu. Babası asabiydi, onu bunu bahane eder, fırtınalar estirirdi. Zavallı annesi kaderine boyun eğmiş, silik bir kişilik olarak kalmıştı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aziz Bey Maryam'ı tanıdıktan sonra , daha doğrusu ona aşık olduktan sonra başlar yürek burkan hikayesi. Evet, aşık olur ama <b>"</b><i><b>Bu aşk, kör bir göz, felçli bir sağ kol, tekleyen bir kalp gibi, ona hep acı verdi ama onunla birlikte yaşadı."</b> </i>Maryam'ın ailesiyle birlikte Beyrut'a taşınmasının ardından bir süre mektuplaşırlar ve Maryam'ın "gel" çağrılarına kayıtsız kalamayıp babasının tüm itirazlarına rağmen aşkının peşinden gider. Çarpıp gittiği kapının ardında annesinin yığılıp kaldığından haberi bile olmaz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Uğruna ailesinden, yerinden, yurdundan vazgeçtiği Maryam, birkaç gün ilgilense de, Aziz Bey'i arayıp sormaz olur. Çünkü "<i style="font-weight: bold;">Maryam için önemli olan sadece böyle bir aşığın varlığıydı. Bunun Aziz Bey ya da bir başkası olması hiç önemli değildi." </i>Aziz Bey bu hayal kırıklığı ile kendi içine dönük, "<b><i>mutsuz ve aksi, çoğu zaman öfkeli kimi zaman öksüz bir çocuk gibi kırgın yaşadı."</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>"Gerçekte Aziz Bey sevildiğini sanmak yanılgısına düşmüştür." </i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her ne kadar kitabın kahramanı Aziz Bey olsa da, erkek egemen toplumların görünmeyen yüzü, gizli kalmış mağdurları, asıl hayal kırıklığını ve mutsuzluğu yaşayan kadınlar olduğu için, bana göre Vuslat'ın yani Aziz Bey'in İstanbul'a döndükten sonra "sessiz sakin, beni bunaltmaz" düşüncesiyle evlendiği eşinin üzüntüsü, yaşadığı yalnızlık ve ilgisizlik daha dikkat çekicidir. Zira Aziz Bey "<b><i>Hiç farkına varmadan babası olmuştu. Kalbini karısına açmayan, evinin dışındaki hayatı evinin içindekinden daha önemli bulan, evdeki yürek sızılarını anlamayan, anlasa da umursamayan, çehresi daima asık, sesi daima gür ve azarlamaya hazır babası."</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
Gerçi işsiz kalıp , dışarı çıkmadığı günlerde fark etmiştir "<b style="font-style: italic;">olmadığı bir adam olabilmek için kendi halinde bir kadını ezmekle tüketmiş bir adamın devamı.." </b>olduğunu. "<b><i>Onu evin içinde kaybetmiş, Haliç'e bakan pencerenin önündeki koltukta unutmuştu. İçinden neler geçtiğini hiç merak etmemişti."</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
Vuslat hayat arkadaşı, dert ortağı, öteki yarı olmaktan uzak, Aziz Bey'in hayatını kolaylaştıran ev arkadaşı konumundan öteye gidememiştir. Gerçi tamburi Aziz Bey, onu, her gece eve döndüğünde pencerenin önünde otururken bulur bulmasına da, eşini beklemiyordur aslında. " <b><i>Vuslat bu bekleyişten çoktan vazgeçmişti. Artık hiçbir şeyi beklemiyor, sadece yılların verdiği bir alışkanlıkla, pencerelerinden ışık sızan evlere bakarak, böylesi evlerde yaşandığını sandığı mutlu hayatlara imreniyordu."</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
Nazım Hikmet'in "Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?" sorusuna karşılık, Abidin Dino ne cevap verdi, nasıl bir resim yaptı bilemiyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ama Ayfer Tunç, "Aziz Bey Hadisesi" kitabında mutsuzluğun, yalnızlığın, kalp ve hayal kırıklığının resmini gayet güzel çizmiş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
* Koyu renkli cümleler kitaptan alıntıdır. </div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-69176504783443448472018-12-11T02:00:00.000+03:002018-12-11T02:00:09.121+03:00BEN BİR CEVİZ AĞACIYIM ...Cumartesi öğleden sonra telefonda konuşurken "buluşalım, yüz yüze görüşelim" dedim. Pek hevesli değildi ama ısrarlarıma dayanamayıp geldi. Birlikte yürüyüş parkuruna gidip, hem yürüdük, hem fotoğraf çektik, hem de konuştuk. Banka oturduğumuz sırada aylar önce bana yazdığı mektubu uzattı. Daha önce hiç bahsetmemişti.
Okumaya başladım . Kalemi kuvvetlidir, zekidir, duygusaldır, donanımlıdır. Böyle birinin yazdığı mektup merak duygumu zirveye çıkardı.<br />
<br />
"merhaba, seni ne kadar özledim bir bilsen" diye başlıyordu mektup. Hızlıca satırların üzerinde gezerken gözlerim, O'na kulak kabartmayı da ihmal etmemiştim. "Üşüdüm, yürüyelim biraz" diyordu. "Sen yürü ve ısın , okumak istiyorum "dedim. Ama ne mümkün, rahat bırakmayacaktı. Konuşmaya başlamıştı bir kere. "Oku ve geri ver " dedi. "Tamam" dedim...
Başımı kaldırıp" ne geri vermesi, bu mektup benim değil mi, bana vermedin mi? Hak iddia edemezsin,vermeyeceğim" dedim.<br />
<br />
İstemekte haklıydı,<br />
geri vermemekte haklıydım.<br />
<br />
Mektubunda da belirttiği gibi, nefis bir kitabın içinde, okurunu alıp başka alemlere sürükleyecek kadar güzel cümleler vardı.
"Yazmasaydım deli olacaktım" der Sait Faik.<br />
<br />
Deli olmamak için yazmak,<br />
deli olmak için okumak şart.<br />
<br />
Oysa ben, hem okumayan hem yazmayan güruhun içindeyim şu aralar. Elbet okuyorum, ama gidişatımızı değil, elbet yazıyorum ama gidişatı değil.
Mektup , biraz sarstı beni. Biraz çok hafif kalır, oldukça sarstı. Hani toprağa gömsem şu 3-5 sayfayı, koca bir kitap çıkar ortaya.
Olayları yaşarken, ister şahsi, ister umumi, geri çekilip karşıdan bakabilmek çok önemli. Daha objektif değerlendirmek için,sebep sonuç analizi yapabilmek için, yıkılmamak, yıkıldığımızda da toparlanıp tekrar ayağa kalkabilmek için, kişisel endişelerden, korkulardan sıyrılabilmek için, bencillikten vazgeçebilmek için, daha aklı selim düşünebilmek için....<br />
.....<br />
<br />
Eve döndüğümde, elime bir bardak su alıp, pencereyi açtım. Ara ara yaptığım gibi tam saksıya dökecekken gözlerime inanamadım. Aylar önce aldığım taze cevizleri , öylece poşetin içinde unutmuş, bozulduklarını görünce de üzülerek atmıştım. İki tanesi hariç.
İki cevizin içinden beyaz uç çıkmış, bir umut deyip saksıya gömüvermiştim. Bir tanesi yeşil filiz vermiş, tepesinde de 3 yaprak.O anki mutluluğumu anlatamam.<br />
<br />
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında<br />
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl<br />
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril<br />
Kopar ver, gözlerimin gülüm yaşını sil<br />
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında<br />
Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında ...<br />
Diyor ya hani Nazım Hikmet bir şiirinde . Ağaç olmaya doğru yol almış cevizim de farkına varamamışım.<br />
<br />
Derler ki, sevginin iyi edemeyeceği hastalık yoktur.<br />
Derler ki, sevgi her zorluğu aşar.<br />
Derler ki, sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin.<br />
<br />
Diyorum ki, sevdiklerimizi, en çok da kendimizi üzmeyelim, umutsuzluğa kapılmayalım. Şiir okuyalım, kitap okuyalım ve bol bol yazalım. İçimizden geldiği gibi, eğip bükmeden yazalım. Güzel anılar biriktirelim, doğru tahliller yapalım, ön yargılı olmayalım, anlamadan dinlemeden hüküm vermeyelim.<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-33612755669478678122018-11-07T03:09:00.001+03:002019-02-15T11:05:59.345+03:00MİM / İNSAN NE İLE YAŞAR? <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/uOIHHMnI_Ig/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/uOIHHMnI_Ig?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Mimin kaynağını bilmiyorum. <a href="https://www.blogger.com/2.%20KIRSAL%20TUR%C4%B0ZM%C4%B0N%20GEL%C4%B0%C5%9E%C4%B0M%C4%B0%20Giri%C5%9F%20K%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeler;%20kentsel%20yerle%C5%9Fmeler%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda%20kalan,%20ekonomik%20aktivitelerin%20genelde%20do%C4%9Fal%20%C3%BCretim%20kaynaklar%C4%B1n%C4%B1n%20kullan%C4%B1m%20ve%20de%C4%9Ferlendirilmesine%20ba%C4%9Fl%C4%B1%20oldu%C4%9Fu,%20ekonomik-toplumsal-k%C3%BClt%C3%BCrel%20geli%C5%9Fme%20s%C3%BCrecinin%20yava%C5%9F%20i%C5%9Fledi%C4%9Fi,%20teknolojik%20ya%C5%9Fam%C4%B1n%20geli%C5%9Fiminde%20gecikmelerin%20ya%C5%9Fand%C4%B1%C4%9F%C4%B1,%20gelenek%20ve%20t%C3%B6relerin%20ya%C5%9Fam%20bi%C3%A7imini%20etkileme%20g%C3%BCc%C3%BCn%C3%BCn%20fazla%20oldu%C4%9Fu%20ve%20insan%20ili%C5%9Fkilerinde%20sosyalli%C4%9Fin%20y%C3%BCksek%20oldu%C4%9Fu%20geleneksel%20ya%C5%9Fam%20alanlar%C4%B1d%C4%B1r%20(DPT,%202000b:%202).%20Ekonomik%20%C4%B0%C5%9Fbirli%C4%9Fi%20ve%20Kalk%C4%B1nma%20%C3%96rg%C3%BCt%C3%BC%20(OECD),%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeleri%20%E2%80%9Cn%C3%BCfus%20yo%C4%9Funlu%C4%9Funun%20km2%20ba%C5%9F%C4%B1na%20150%20ki%C5%9Finin%20alt%C4%B1nda%20oldu%C4%9Fu%20topluluklar%E2%80%9D%20olarak%20g%C3%B6rmekte%20ve%20n%C3%BCfus%20yo%C4%9Funluklar%C4%B1na%20g%C3%B6re%20%C3%BC%C3%A7%20kategoride%20b%C3%B6l%C3%BCmlendirmektedir.%20N%C3%BCfusunun%20P%E2%80%99den%20fazlas%C4%B1%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20ya%C5%9Fayan%20topluluklar%C4%B1;%20k%C4%B1rsall%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20bask%C4%B1n%20b%C3%B6lgeler,%20n%C3%BCfusunun%20%15-50%E2%80%99lik%20k%C4%B1sm%C4%B1%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20ya%C5%9Fayan%20topluluklar%C4%B1;%20%C3%B6nemli%20%C3%B6l%C3%A7%C3%BCde%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeler,%20n%C3%BCfusun%20%15%E2%80%99den%20az%C4%B1%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20ya%C5%9Fayan%20topluluklar%C4%B1%20ise%20kentselli%C4%9Fi%20bask%C4%B1n%20b%C3%B6lgeler%20olarak%20de%C4%9Ferlendirmektedir%20(Tar%C4%B1m%20ve%20K%C3%B6y%20%C4%B0%C5%9Fleri%20Bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1,%202008:%2085).%20Ancak%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lge%20tan%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1n%20%C3%BClkeden%20%C3%BClkeye%20%C3%B6nemli%20farkl%C4%B1l%C4%B1klar%20g%C3%B6sterebildi%C4%9Fini%20de%20belirtmek%20gerekmektedir.%20%20K%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeler,%20co%C4%9Frafyac%C4%B1lar,%20toplum%20bilimciler,%20ekonomistler%20ve%20planlamac%C4%B1lar%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20olduk%C3%A7a%20sorunlu%20yerlerdir.%20Sanayile%C5%9Fme%20ve%20kentle%C5%9Fme,%20k%C4%B1rsal%20toplumu%20s%C3%BCrekli%20de%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fe%20u%C4%9Fratmaktad%C4%B1r.%20Bu%20de%C4%9Fi%C5%9Fimin%20sonucu%20olarak%20tar%C4%B1m%20ve%20%C3%A7iftlik%20gelirleri%20d%C3%BC%C5%9Fmektedir.%20Teknolojik%20de%C4%9Fi%C5%9Fiklikler%20tar%C4%B1m%20ve%20%C3%A7iftlik%20sekt%C3%B6rlerindeki%20istihdam%C4%B1%20azaltmaktad%C4%B1r.%20Yo%C4%9Fun%20g%C3%B6%C3%A7%20nedeniyle%20k%C4%B1rsal%20hizmet%20sunumu%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BClmekte;%20okullar,%20d%C3%BCkk%C3%A2nlar%20ve%20ula%C5%9F%C4%B1m%20olanaklar%C4%B1%20azalmaktad%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20n%C3%BCfus,%20tipik%20olarak%20ya%C5%9Flanmakta,%20k%C3%B6y%20ve%20kasabalar%20varl%C4%B1klar%C4%B1n%C4%B1%20s%C3%BCrd%C3%BCrme%20%C3%A7abas%C4%B1%20g%C3%BCtmektedirler.%20Yerel%20ve%20b%C3%B6lgesel%20y%C3%B6netimler%20bu%20olumsuzluklara%20m%C3%BCdahale%20etme%20%C3%A7abas%C4%B1%20i%C3%A7indedirler%20(Talay%20vd.,%202004:%2013).%20Ekonomik,%20toplumsal%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20geli%C5%9Fme%20s%C3%BCrecinin,%20g%C3%B6receli%20olarak%20yava%C5%9F%20i%C5%9Fledi%C4%9Fi%20k%C4%B1rsal%20alanlarda,%20ya%C5%9Fam%20ortam%C4%B1%20ve%20ekonomik%20aktiviteler%20%C3%B6nemli%20%C3%B6l%C3%A7%C3%BCde%20do%C4%9Fal%20%C3%BCretim%20kaynaklar%C4%B1n%C4%B1n%20kullan%C4%B1m%20ve%20de%C4%9Ferlendirilmesine%20ba%C4%9Fl%C4%B1d%C4%B1r.%20Teknolojik%20geli%C5%9Fmeler,%20ya%C5%9Fama%20ve%20%C3%BCretime%20gecikmeli%20olarak%20dahil%20olur.%20Gelenek%20ve%20t%C3%B6relerin,%20ya%C5%9Fam%20bi%C3%A7imini%20ve%20kurallar%C4%B1n%C4%B1%20etkileme%20g%C3%BCc%C3%BC%20fazlad%C4%B1r.%20%C4%B0nsan%20ili%C5%9Fkilerinde%20samimiyet%20hakimdir%20(DPT,%202000b:%202).%20K%C4%B1rsal%20alanlarda%20nispeten%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk%20%C3%BCcretli%20ve%20sendikal%C4%B1%20olmayan%20i%C5%9Fg%C3%BCc%C3%BC,%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20%C3%B6l%C3%A7ekli%20i%C5%9Fletme%20yap%C4%B1s%C4%B1%20ve%20h%C4%B1zl%C4%B1%20ekonomik%20d%C3%BCzenleme%20ko%C5%9Fullar%C4%B1%20sa%C4%9Flayan%20giri%C5%9Fimcilik%20k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC%20hakimdir%20(Lowe%20vd.,%201998:%2012).%20%20Tar%C4%B1m%20sekt%C3%B6r%C3%BCn%C3%BCn%20ekonomi%20%C3%BCzerindeki%20do%C4%9Frudan%20etkisinin%20azalmas%C4%B1yla%20birlikte,%20di%C4%9Fer%20sekt%C3%B6rlere%20kaynakl%C4%B1k%20etme%20i%C5%9Fleviyle,%20ekonomi%20i%C3%A7in%20etkili%20ve%20rekabet%C3%A7i%20bir%20ortam%C4%B1n%20varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1na%20neden%20olmu%C5%9Ftur.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1%20vas%C4%B1tas%C4%B1yla%20tar%C4%B1msal%20alanlarda%20yap%C4%B1lan%20bir%C3%A7ok%20faaliyet%20ile%20k%C3%BClt%C3%BCrel,%20do%C4%9Fal%20ve%20di%C4%9Fer%20baz%C4%B1%20%C3%A7ekiciliklerin%20k%C4%B1rsal%20alanlarda%20ya%C5%9Fayan%20halka%20ekonomik%20katk%C4%B1%20sa%C4%9Flama%20olana%C4%9F%C4%B1%20yaratmas%C4%B1yla%20%C3%B6n%20plana%20%C3%A7%C4%B1kmaktad%C4%B1r.%20%20K%C4%B1rsal%20alanlar%C4%B1%20sadece%20tar%C4%B1msal%20%C3%BCretime%20ait%20yerler%20olarak%20g%C3%B6rme%20fikri%20de%C4%9Fi%C5%9Fmektedir.%20S%C3%BCrekli%20de%C4%9Fi%C5%9Fen%20kimli%C4%9Fi%20ile%20k%C4%B1rsal%20alanlar,%20%E2%80%9Ck%C4%B1rsal%20kalk%C4%B1nma%E2%80%9D%20olarak%20ifade%20edilen%20farkl%C4%B1%20ekonomik%20faaliyetlerle%20de%20%C3%B6ne%20%C3%A7%C4%B1kar%20hale%20gelmi%C5%9Ftir.%20Bu%20s%C3%BCre%C3%A7te,%20yerel%20potansiyel%20kaynaklar%C4%B1n%20de%C4%9Ferlendirilmesi,%20do%C4%9Fal%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20varl%C4%B1klar%C4%B1n%20korunmas%C4%B1,%20k%C4%B1rsal%20toplumun%20i%C5%9F%20ve%20ya%C5%9Fam%20ko%C5%9Fullar%C4%B1n%C4%B1n%20kentsel%20alanlarla%20uyumlu%20olarak%20y%C3%B6resinde%20geli%C5%9Ftirilmesi%20ve%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20k%C4%B1l%C4%B1nmas%C4%B1na%20y%C3%B6nelik%20stratejiler%20ve%20yakla%C5%9F%C4%B1mlar%20%C3%B6nerilmektedir%20(DPT,%202006b:%2010).%20%202.1.%20K%C4%B1rsal%20Turizmin%20Tarihsel%20Geli%C5%9Fimi%20K%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20turizm%20faaliyetleri,%20Avrupa%E2%80%99daki%20kentlere%20yo%C4%9Fun%20g%C3%B6%C3%A7lerin%20ya%C5%9Fand%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20Sanayi%20Devrimine%20kadar%20geriye%20g%C3%B6t%C3%BCr%C3%BClebilir.%20K%C4%B1rsal%20turizme%20y%C3%B6nelik%20ilk%20hareketler,%20aslen%20kasaba%20k%C3%B6kenli%20olan%20ve%20tatil%20i%C3%A7in%20evlerine%20d%C3%B6nen%20kent%20yerle%C5%9Fimcileriyle%20g%C3%BCndeme%20gelmi%C5%9Ftir.%20Bu%20hareketler,%20kentsel%20alanlara%20olan%20g%C3%B6%C3%A7%C3%BC%20azaltmada%20ve%20istihdam%20olu%C5%9Fturmada%20kendi%20ba%C5%9Flar%C4%B1na%20yetersiz%20kald%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20i%C3%A7in%20aktif%20turizm%20giri%C5%9Fimlerini%20ba%C5%9Flatamam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Perales,%202002:%201101).%20%20Turizmin%20geli%C5%9Fmesi%20bir%20bak%C4%B1ma%20turizm%20arz%C4%B1n%C4%B1n%20%C3%A7e%C5%9Fitlili%C4%9Fine%20ba%C4%9Fl%C4%B1d%C4%B1r.%20%C3%96zellikle%20son%20y%C4%B1llarda%20uluslararas%C4%B1%20turizm%20hareketlerine%20kat%C4%B1lanlar%C4%B1n%20farkl%C4%B1%20taleplerinin%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kmas%C4%B1%20turizm%20arz%C4%B1n%C4%B1n%20b%C3%BCy%C3%BCk%20bir%20%C3%A7e%C5%9Fitlilik%20arz%20etmesinden%20kaynaklanmaktad%C4%B1r.%20Tarihsel%20olarak%20bak%C4%B1ld%C4%B1%C4%9F%C4%B1nda,%20turizm%20hareketi%20ilk%20ba%C5%9Flarda%20toplumun%20sadece%20belirli%20bir%20k%C4%B1sm%C4%B1na%20hitap%20ederken,%20g%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCzde%20k%C3%BCreselle%C5%9Fme%20s%C3%BCrecinin%20h%C4%B1z%20kazanmas%C4%B1yla%20birlikte%20kentte%20ya%C5%9Fayanlar%C4%B1n%20b%C3%BCy%C3%BCk%20bir%20k%C4%B1sm%C4%B1n%C4%B1n%20gelir%20d%C3%BCzeylerinin%20y%C3%BCkselmesi,%20sosyal%20g%C3%BCvenlik%20kapsam%C4%B1n%C4%B1n%20geni%C5%9Flemesi,%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fma%20ko%C5%9Fullar%C4%B1n%C4%B1n%20iyile%C5%9Fmesi,%20ula%C5%9F%C4%B1m,%20h%C4%B1z,%20konfor%20ve%20internete%20ba%C4%9Fl%C4%B1%20olarak%20haberle%C5%9Fme%20olanaklar%C4%B1n%C4%B1n%20artmas%C4%B1%20sonucunda%20geni%C5%9F%20kitleleri%20ilgilendiren%20uluslararas%C4%B1%20bir%20nitelik%20kazanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bununla%20birlikte,%20son%20%20zamanlarda%20turistlerin%20ilgisi%20deniz,%20kum,%20g%C3%BCne%C5%9F%20odakl%C4%B1%20turizmden%20ziyade%20alternatif%20turizm%20t%C3%BCrleri%20%C3%BCzerine%20yo%C4%9Funla%C5%9Fmaya%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bunlardan%20biri%20de%20k%C4%B1rsal%20turizmdir%20(Halbway%20ve%20Taylor%202006).%20%20K%C4%B1rsal%20turizm,%20tar%C4%B1msal%20faaliyetlerin%20yo%C4%9Fun%20oldu%C4%9Fu%20y%C3%B6relerde%20tar%C4%B1msal%20faaliyetlerin%20yan%C4%B1%20s%C4%B1ra%20turizm%20sekt%C3%B6r%C3%BCne%20ba%C4%9Fl%C4%B1%20olarak%20geli%C5%9Fen%20yeni%20bir%20turizm%20%C5%9Feklidir.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20hem%20turistlerin%20mek%C3%A2n%20i%C3%A7inde%20yo%C4%9Funla%C5%9Fmas%C4%B1ndan%20do%C4%9Fan%20ekonomik,%20sosyal%20ve%20psikolojik%20sorunlar%C4%B1n%20%C3%A7%C3%B6z%C3%BCm%C3%BCnde%20%C3%B6te%20hem%20de%20geleneksel%20k%C4%B1y%C4%B1%20turizminin%20egemenli%C4%9Finden%20kurtarmak,%20k%C4%B1rsal%20y%C3%B6relerin%20dinlendirici%20atmosferinden%20yararlanmaya%20olanak%20sa%C4%9Flamak%20ve%20gelir%20d%C3%BCzeyi%20di%C4%9Fer%20sekt%C3%B6rlere%20g%C3%B6re%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk%20olan%20tar%C4%B1m%20%C3%BCreticisine%20ek%20bir%20gelir%20sa%C4%9Flamak%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20b%C3%BCy%C3%BCk%20%C3%B6nem%20arz%20eden%20bir%20turizm%20t%C3%BCr%C3%BC%20olarak%20geli%C5%9Fmektedir%20(Olal%C4%B1%20ve%20Timur%201988).%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20kad%C4%B1n%C4%B1n%20istihdam%C4%B1,%20yerel%20halkta%20giri%C5%9Fimcilik%20ruhunu%20ate%C5%9Flemesi,%20yerel%20ekonomilere%20girdi%20ve%20dinamizm%20kazand%C4%B1rmas%C4%B1,%20ekonomik%20sekt%C3%B6rleri%20harekete%20ge%C3%A7irmesi,%20b%C3%B6lge%20ve%20%C3%BClke%20d%C3%BCzeyinde%20k%C4%B1rsal%20kalk%C4%B1nmaya%20destek%20vermesi%20bak%C4%B1m%C4%B1ndan%20%C3%B6nemli%20bir%20g%C3%BCce%20sahiptir.%20Her%20mevsim%20yap%C4%B1labilen%20k%C4%B1rsal%20turizm,%20turizmin%20co%C4%9Frafi%20da%C4%9F%C4%B1l%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda%20bir%20denge%20unsurudur%20ve%20pek%20%C3%A7ok%20turizm%20t%C3%BCr%C3%BC%20ile%20b%C3%BCt%C3%BCnle%C5%9Febilmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizmde%20rekreasyonel%20etkinlikler%20%C3%A7ok%20%C3%A7e%C5%9Fitlidir,%20turist%20profili%20farkl%C4%B1d%C4%B1r,%20do%C4%9Fal%20%C3%A7evrenin%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20miras%C4%B1n%20korunmas%C4%B1na%20%C3%B6nem%20verilir,%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20turizm%20anlay%C4%B1%C5%9F%C4%B1na%20sahiptir,%20bir%20%C3%BClkenin%20tan%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1nda%20%C3%B6nemli%20bir%20ara%C3%A7t%C4%B1r%20(Soykan%202003).%20K%C4%B1rsal%20turizm%20kavram%C4%B1;%20k%C4%B1rsal%20alanlar,%20k%C4%B1rsal%20miras,%20k%C4%B1rsal%20ya%C5%9Fam%20ve%20k%C4%B1rsal%20etkinlikler%20bile%C5%9Fenlerinden%20olu%C5%9Fmaktad%C4%B1r.%20%2018.%20ve%2019.%20y%C3%BCzy%C4%B1llarda%20sanatta%20g%C3%B6r%C3%BClen%20romantik%20ak%C4%B1m%C4%B1n%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kard%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ilham,%20kent%20s%C4%B1n%C4%B1rlar%C4%B1%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda%20rekreasyonun%20artmas%C4%B1nda%20%C3%B6nemli%20bir%20etken%20olmu%C5%9Ftur.%20%C3%96zellikle%2019.y%C3%BCzy%C4%B1l%C4%B1n%20ikinci%20yar%C4%B1s%C4%B1ndan%20itibaren%20insanlar%C4%B1n%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeleri%20canland%C4%B1rmas%C4%B1na%20ra%C4%9Fmen,%20avlanma,%20ata%20binme%20vb.%20turistik%20faaliyetler%20g%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCzde%20birka%C3%A7%20k%C4%B1rsal%20alanda%20veya%20k%C4%B1rsal%20alanda%20faaliyet%20g%C3%B6steren%20i%C5%9Fletmelerde%20sunulur%20hale%20gelmi%C5%9Ftir.%20Teknolojik%20geli%C5%9Fmeler,%20gelir%20seviyesinin%20y%C3%BCkselmesi%20ve%20bo%C5%9F%20zaman%C4%B1n%20artmas%C4%B1%20gibi%20olumlu%20geli%C5%9Fmeler%20sayesinde%20k%C4%B1rsal%20turizme%20olan%20talepte%20art%C4%B1%C5%9F%20g%C3%B6stermi%C5%9Ftir.%201873%20ve%201914%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20Almanya%E2%80%99da%20orta%20d%C3%BCzeyde%20gelir%20seviyesine%20sahip%20insanlar%C4%B1n%20genellikle%20da%C4%9Fl%C4%B1k%20alanlardaki%20%C3%A7iftliklerde%20ucuz%20konaklama%20%C5%9Feklinde%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirdikleri%20tatiller,%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20ilk%20%C3%B6rnekleri%20olarak%20kabul%20edilebilir.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%BCzerine%20yaz%C4%B1lan%20ilk%20makalelerden%20biri,%201958%20y%C4%B1l%C4%B1nda%20Ager%20taraf%C4%B1ndan%20yaz%C4%B1lan%20%E2%80%9CDa%C4%9Fl%C4%B1k%20B%C3%B6lgelerde%20K%C4%B1rsal%20Turizm%20ve%20Da%C4%9F%20%C3%87ift%C3%A7ileri%20A%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20%C3%96nemi%E2%80%9D%20olmu%C5%9Ftur.%201960%20ve%201970%E2%80%99li%20y%C4%B1llarla%20birlikte,%20artan%20ya%C5%9Fam%20standartlar%C4%B1%20ve%20motorlu%20ara%C3%A7lara%20sahip%20olunmas%C4%B1,%20%C4%B0ngiltere%E2%80%99de%20orta%20s%C4%B1n%C4%B1f%20ve%20%C3%BCst%20s%C4%B1n%C4%B1f%20ziyaret%C3%A7i%20kitlesi,%20k%C4%B1rsal%20turizm%20olay%C4%B1n%C4%B1n%20geli%C5%9Fiminde%20olduk%C3%A7a%20etkili%20olmu%C5%9Ftur.%20Benzer%20e%C4%9Filimler,%20Alp%20kul%C3%BCplerinin%20kurulmas%C4%B1yla%2019.%20y%C3%BCzy%C4%B1l%C4%B1n%20ortalar%C4%B1nda%20Avrupa%20Alpleri%E2%80%99nde%20de%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kmaya%20ba%C5%9Flad%C4%B1%20(Middleton,%201982;%20Opperman,%201996;%20Page%20ve%20Getz,%201997;%20Eruera,%202008).%20%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20ne%20zaman%20ba%C5%9Flad%C4%B1%C4%9F%C4%B1na%20dair%20di%C4%9Fer%20bir%20yakla%C5%9F%C4%B1m%20ise,%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20Almanya%E2%80%99n%C4%B1n%20da%C4%9Fl%C4%B1k%20b%C3%B6lgeleri%20veya%20Fransa%E2%80%99n%C4%B1n%20k%C4%B1y%C4%B1%20yerle%C5%9Fiminde%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9F%20oldu%C4%9Funu%20kabul%20etmektedir.%20%C4%B0lk%20%C3%A7iftlik%20konaklama%20evinin%20nerede%20oldu%C4%9Funa%20dair%20kesin%20bir%20kay%C4%B1t%20bulunmamakla%20birlikte,%20genelde%20%C3%A7iftlik%20konaklama%20evlerinin%20II.%20D%C3%BCnya%20Sava%C5%9F%C4%B1%E2%80%99ndan%20sonra%20geli%C5%9Fti%C4%9Fi%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCn%C3%BClmektedir.%20%C3%87iftlik%20evleri%20yorgun%20emeklilerin%20dinlenebildi%C4%9Fi,%20sa%C4%9Fl%C4%B1kl%C4%B1%20ve%20huzurlu%20yerler%20olarak%20ayn%C4%B1%20zamanda%20fakir%20insanlar%C4%B1n%20da%20kalabilece%C4%9Fi%20ve%20vakit%20ge%C3%A7irebilece%C4%9Fi%20mek%C3%A2nlar%20olarak%20de%C4%9Ferlendirilmektedir.%2020.%20y%C3%BCzy%C4%B1l%C4%B1n%20ortalar%C4%B1nda%20bu%20mek%C3%A2nlar%20gittik%C3%A7e%20pop%C3%BCler%20hale%20geldi%C4%9Fi%20ve%20geli%C5%9Fti%C4%9Fi%20g%C3%B6r%C3%BClmektedir.%201960%E2%80%99l%C4%B1%20y%C4%B1llarda%20oda%20ve%20kahvalt%C4%B1%20sistemi%20getirildi,%201970%E2%80%99lerde%20oda%20ve%20mutfak%20sistemi%20yayg%C4%B1n%20hale%20geldi.%201980%E2%80%99lerde%20odalara%20%C3%B6z%C3%BCrl%C3%BCler%20(g%C3%B6rme%20%C3%B6z%C3%BCrl%C3%BCler,%20tekerlekli%20sandalyeliler)%20i%C3%A7in%20farkl%C4%B1%20olanaklar%20eklendi.%20Bu%20geli%C5%9Fmeler,%20bo%C5%9F%20zaman%C4%B1n%C4%B1%20ge%C3%A7irmek%20%C3%BCzere%20k%C4%B1rsal%20yerlere%20seyahat%20eden%20turistlerin%20ihtiya%C3%A7lar%C4%B1n%C4%B1n%20de%C4%9Fi%C5%9Fti%C4%9Fini%20ve%20talep%20artt%C4%B1k%C3%A7a%20kalitenin%20de%20artt%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1%20g%C3%B6stermektir%20(Arahi,%201998:%202).%201970%E2%80%99li%20y%C4%B1llardan%20itibaren%20orta%20ve%20%C3%BCst%20gelir%20seviyesine%20sahip%20insanlar%C4%B1n%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerdeki%20tatillere%20olan%20ilgisinin%20artmas%C4%B1yla,%20geli%C5%9Fmi%C5%9F%20%C3%BClkelerde%20k%C4%B1rsal%20turizm%20yer%20bulmaya%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%201990%E2%80%99larda%20k%C4%B1rsal%20turizm%20yeni%20turizm%20faaliyetleri%20ile%20geleneksel%20k%C4%B1rsal%20turizm%20anlay%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda%20davran%C4%B1%C5%9F%20bi%C3%A7imlerini%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1karm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Perales,%202002:%201101).%20Ya%C5%9Fam%20tarz%C4%B1ndaki%20de%C4%9Fi%C5%9Fiklikler,%20harcanabilir%20gelir%20seviyesindeki%20art%C4%B1%C5%9F,%20otomobil%20sahibi%20olunmas%C4%B1%20ve%20hafta%20sonu%20tatilleri,%20k%C4%B1rsal%20turizm%20pazar%C4%B1n%C4%B1n%20%C3%B6nemini%20ve%20geli%C5%9Fimini%20h%C4%B1zland%C4%B1racak%20nedenler%20olmu%C5%9Ftur.%20%C3%96zellikle,%20%C3%A7iftliklerde%20verilen%20konaklama%20hizmetinin%20yayg%C4%B1nla%C5%9Fmas%C4%B1%20ve%20konuklar%C4%B1n%20yemeklerini%20kendilerinin%20haz%C4%B1rlamas%C4%B1na%20imkan%20verilmesiyle%20pop%C3%BClerlik%20kazanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Oppermann,%201996;%20Alexander%20ve%20McKenna,%201998).%20%20K%C4%B1rsal%20turizm,%20turizmi%20geli%C5%9Ftirmede%20temel%20fakt%C3%B6r%20olarak%20kabul%20g%C3%B6rmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizm,%20i%C3%A7%20turizm%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilirlik%20konusunda%20b%C3%BCy%C3%BCk%20f%C4%B1rsat%20olu%C5%9Fturmas%C4%B1%20yan%C4%B1nda,%20uluslararas%C4%B1%20turizm%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20da%20rekabet%20geni%C5%9Fletmesi%20ve%20k%C4%B1rsal%20turizme%20kat%C4%B1lan%20%C3%BClkelerin%20beklentilerine%20uygun%20altyap%C4%B1%20tesislerinin%20kurulmas%C4%B1%20takdirde%20yarataca%C4%9F%C4%B1%20potansiyel%20turistik%20taleple%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilirlik%20uluslararas%C4%B1%20turizm%20i%C3%A7inde%20ge%C3%A7erli%20olacakt%C4%B1r%20(Vasquez%20vd,%202005:%2037).%20Bu%20ba%C4%9Flamda%20%C3%BClkemizde%20ve%20uluslararas%C4%B1%20d%C3%BCzeyde%20k%C4%B1rsal%20turizm%20alan%C4%B1nda%20geli%C5%9Fme%20kaydetmi%C5%9F%20k%C4%B1rsalturizm%20uygulamalar%C4%B1na%20iki%20basl%C4%B1k%20alt%C4%B1nda%20de%C4%9Finilmi%C5%9Ftir.%20%202.2.%20D%C3%BCnya%E2%80%99da%20K%C4%B1rsal%20Turizm%20Geli%C5%9Fimi%20K%C4%B1rsal%20turizm%20yeni%20bir%20olgu%20de%C4%9Fildir.%2019%20y%C3%BCzy%C4%B1lda%20sanayile%C5%9Fmi%C5%9F%20kentlerde%20kirlilikten%20ve%20stresten%20ka%C3%A7mak%20i%C3%A7in%20bir%20%C3%A7%C4%B1k%C4%B1%C5%9F%20yolu%20olarak%20k%C4%B1rlarda%20dinlenme-e%C4%9Flenceye%20kar%C5%9F%C4%B1%20bir%20ilgi%20do%C4%9Fmu%C5%9Ftur%20(Soykan,%202006:%2075).%2019.y%C3%BCzy%C4%B1lda%20Avrupa%E2%80%99da%20demiryolu%20yolu%20g%C3%BCzerg%C3%A2hlar%C4%B1%20turizm%20sekt%C3%B6r%C3%BCn%C3%BCn%20t%C3%BCm%20ihtiya%C3%A7lar%C4%B1na%20cevap%20verebilecek%20%C5%9Fekilde%20geli%C5%9Ftirilmi%C5%9F%20ve%20yayg%C4%B1nla%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%C4%B0lerleyen%20y%C4%B1llarda%20asans%C3%B6r%20ve%20teleferik%20yap%C4%B1m%C4%B1nda%20sa%C4%9Flanan%20teknolojik%20geli%C5%9Fmeler%20baz%C4%B1%20b%C3%B6lgeleri%20pop%C3%BCler%20turizm%20%C3%A7ekim%20yerleri%20haline%20getirmi%C5%9Ftir.%20%C3%96rne%C4%9Fin,%20%C4%B0svi%C3%A7re%E2%80%99nin%20Bernese%20Oberland%20b%C3%B6lgesi%20her%20yaz%20yar%C4%B1m%20milyondan%20fazla%20ziyaret%C3%A7i%20%C3%A7ekmektedir.%2020%20yy.%20boyunca%20k%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%A7ok%20geni%C5%9F%20bir%20sahada%20uygulanmaya%20ba%C5%9Flanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%C3%96zel%20otomobil%20sahibi%20insan%20say%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1n%20artmas%C4%B1yla%20birlikte%20Avrupa%E2%80%99da%20karayolu%20a%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n%20geli%C5%9Fmesine%20ve%20%C3%B6zellikle%201945%20y%C4%B1l%C4%B1ndan%20sonra%20karayoluyla%20seyahat%20masraflar%C4%B1n%C4%B1n%20azalmas%C4%B1na%20neden%20olmu%C5%9Ftur.%20Bu%20fakt%C3%B6rler,%20mevcut%20gelir%20ve%20bo%C5%9F%20zaman%C4%B1n%20artmas%C4%B1na%20ve%20dolay%C4%B1s%C4%B1yla%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20de%20geli%C5%9Fmesine%20olanak%20sa%C4%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Son%20yirmi%20y%C4%B1l%20i%C3%A7erisinde%20k%C4%B1rsal%20turizmle%20rekabet%20edebilecek%20farkl%C4%B1%20turizm%20t%C3%BCrleri%20geli%C5%9Ftirilmesine%20ra%C4%9Fmen,%20k%C4%B1rsal%20turizme%20olan%20talep%20s%C3%BCreklili%C4%9Fini%20korumu%C5%9F%20ve%20%C3%B6zellikle%20Kuzey%20Avrupa%E2%80%99da%20d%C3%B6rt%20mevsim%20boyunca%20hizmet%20veren%20tatil%20k%C3%B6yleri%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20gibi%20pop%C3%BCler%20de%20olmu%C5%9Ftur.%20Bunun%20yan%C4%B1nda%20siyasi%20ve%20ekonomik%20problemlerin%20kald%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1,%20ula%C5%9F%C4%B1m%C4%B1n%20ve%20ileti%C5%9Fim%20teknolojilerinin%20geli%C5%9Fmesiyle%20birlikte%20do%C4%9Faya%20y%C3%B6nelik%20da%C4%9F%20motoru%20ve%20ara%C3%A7larla%20yap%C4%B1lan%20etkinliklerin%20geli%C5%9Fmesi%20sa%C4%9Flanm%C4%B1%C5%9F%20ve%20k%C4%B1rsal%20turizm%20daha%20fazla%20say%C4%B1da%20insan%20taraf%C4%B1ndan%20tercih%20edilir%20hale%20gelmi%C5%9Ftir%20(Tchetcik,%20Fleischer%20ve%20Finkelshtain,%202006:%205).%20%20G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCzde%20Avrupa%20tar%C4%B1m%20sekt%C3%B6r%C3%BCn%C3%BCn%20pop%C3%BClaritesinin%20azalmas%C4%B1yla%20birlikte%20%C3%B6zellikle%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeler%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20turizmin%20potansiyel%20bir%20gelir%20kayna%C4%9F%C4%B1%20oldu%C4%9Fu%20fark%C4%B1na%20varm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bu%20ba%C4%9Flamda%20Avrupa%20k%C4%B1rsal%20turizmi%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20programla%20desteklemekte%20ve%20y%C3%B6nlendirmektedir%20(Tchetcik,%20Fleischer%20ve%20Finkelshtain,%202006:%2010).%20G%C3%BCney%20Avrupa%E2%80%99da%20sosyal%20ya%C5%9Fam%20yerleri%20olarak%20say%C4%B1lan%20k%C4%B1rsal%20hanlar%20ve%20k%C3%B6y%20otelleri,%20k%C4%B1r%20otelcili%C4%9Finin%20temsilcileri%20olarak%20de%C4%9Ferlendirilebilir.%20Bir%C3%A7ok%20%C3%BClkede%20k%C4%B1rsal%20otel%20giri%C5%9Fimcili%C4%9Fini%20geli%C5%9Ftirmek%20%C3%BCzere%20%E2%80%9CLogis%20de%20France%E2%80%9D%20modeli%20%C3%B6rnek%20al%C4%B1narak%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20ulusal%20kurulu%C5%9Flar%20do%C4%9Fmaktad%C4%B1r%20(Ahi%20Pa%C5%9Fao%C4%9Flu%20ve%20%C3%87eltek,%202006:%2029).%20%20Avrupa%E2%80%99da%201994-1999%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20turizm%20projelerine%207,3%20milyar%20Euro%20fon%20aktar%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Skuras,%20Petrou%20ve%20Clark,%202006:%20184).%20LEADER%20(Links%20Between%20Actions%20for%20Development%20of%20the%20Rural%20Economy)%20(K%C4%B1rsal%20Ekonomi%20Geli%C5%9Fim%20Hareket%20Planlar%C4%B1)%20program%C4%B1%20Avrupa%E2%80%99da%20k%C4%B1rsal%20geli%C5%9Fim%20planlar%C4%B1ndan%20en%20ilgin%C3%A7%20olan%C4%B1d%C4%B1r.%20Program%201990%20y%C4%B1l%C4%B1nda%20yo%C4%9Fun%20yerel%20kat%C4%B1l%C4%B1mla%20k%C4%B1rsal%20sahalar%C4%B1n%20tan%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1%20yapmak%20%C3%BCzere%20LEADER%201%20olarak%20kurulmu%C5%9F%20ve%20LEADER%202%20olarak%20devam%20etmi%C5%9Ftir.%20Toplumsal%20a%C3%A7%C4%B1dan%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerin%20ekonomik%20olarak%20kalk%C4%B1nmalar%C4%B1n%C4%B1%20sa%C4%9Flayabilmek%20i%C3%A7in%20gerek%20LEADER%201,%20gerekse%20LEADER%202%20program%C4%B1%20kapsam%C4%B1nda%20haz%C4%B1rlanan%20stratejik%20planlar,%20halk%20ve%20%C3%B6zel%20kurulu%C5%9Flar%20taraf%C4%B1ndan%20finanse%20edilmektedir.%20Elde%20edilen%20ekonomik%20g%C3%BC%C3%A7,%20turistlerin%20isteklerine%20cevap%20verebilecek%20altyap%C4%B1y%C4%B1%20olu%C5%9Fturmak,%20k%C4%B1rsal%20alan%20ve%20yap%C4%B1lar%C4%B1n%20geli%C5%9Ftirilmesi,%20pazarlama%20ve%20tan%C4%B1t%C4%B1m%20gibi%20faaliyetlerin%20finanse%20edilmesinde%20kullan%C4%B1lmaktad%C4%B1r.%20Benzer%20metodlar%20B%C3%BCy%C3%BCk%20Britanya%E2%80%99da%201988%20y%C4%B1l%C4%B1nda%20Tar%C4%B1m%20Bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20taraf%C4%B1ndan%20The%20Farm%20Woodland%20Scheme%20(FWS)%20%E2%80%9COrman%20Arazileri%20%C3%87iftlik%20Ev%20Plan%C4%B1%E2%80%9D%20ad%C4%B1yla%20geli%C5%9Ftirilmi%C5%9Ftir.%20Bu%20program%20da,%20do%C4%9Fal%20peyzaj%C4%B1n%20korunmas%C4%B1%20ve%20geli%C5%9Ftirilmesi,%20yabani%20hayvanlar%20i%C3%A7in%20ya%C5%9Fam%20alanlar%C4%B1n%20olu%C5%9Fturulmas%C4%B1,%20bu%20alanlar%C4%B1n%20turistik%20ve%20rekreasyonel%20ama%C3%A7l%C4%B1%20kullanmak%20%C3%BCzere%20desteklenmesi,%20k%C4%B1rsal%20toplumun%20gelir%20ve%20i%C5%9F%C3%A7i%20al%C4%B1m%C4%B1%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20desteklenmesi%20gibi%20faaliyetleri%20kapsamaktad%C4%B1r.%20Amerika%20ve%20Kanada%20uluslararas%C4%B1%20ziyaret%C3%A7iler%20taraf%C4%B1ndan%20talep%20g%C3%B6rse%20de,%20%C3%B6zel%20veya%20devletin%20katk%C4%B1s%C4%B1yla%20y%C3%BCr%C3%BCt%C3%BClen%20planlar%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20k%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%BCzerinde%20fazla%20etkili%20olmam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Tchetcik,%20Fleischer%20ve%20Finkelshtain,%202006:%209-10).%20Amerikal%C4%B1lar%C4%B1n%20p%E2%80%99den%20fazlas%C4%B1,%20bug%C3%BCn%20k%C4%B1rsal%20alanlara%20e%C4%9Flenmeye%20gitmektedirler%20(Soykan,%202006:%2076).%20%202.3.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20K%C4%B1rsal%20Turizmin%20Geli%C5%9Fimi%20%C3%9Clkemizin%20farkl%C4%B1%20b%C3%B6lgelerinde%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirilen%20turizm%20%C3%A7e%C5%9Fitlendirme%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1%20bulunmas%C4%B1na%20ra%C4%9Fmen,%20mevcut%20turizm%20b%C3%B6lgelerine%20y%C3%B6nelik%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalara%20%C3%B6ncelik%20vermesi%20turizmin%20b%C3%B6lgesel%20d%C3%BCzeyde%20yo%C4%9Funla%C5%9Fmas%C4%B1na%20neden%20olmaktad%C4%B1r.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99nin%20pek%20%C3%A7ok%20y%C3%B6resindeki%20do%C4%9Fal,%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20ve%20sosyal%20bak%C4%B1mdan%20k%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1na%20sahne%20olabilecek%20yeterli%20nitelikte%20ve%20say%C4%B1daki%20turizm%20arz%20kaynaklar%C4%B1%20bulunmakla%20birlikte,%20%C3%B6zellikle%20alt%20ve%20%C3%BCst%20yap%C4%B1%20yetersizli%C4%9Fi%20nedeniyle%20etkin%20bir%20%C5%9Fekilde%20kullan%C4%B1lmad%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20da%20bilinmektedir.%20Bu%20ba%C4%9Flamda%20T%C3%BCrkiye,%201990%E2%80%99l%C4%B1%20y%C4%B1llar%C4%B1n%20ba%C5%9F%C4%B1nda%20turizm%20sekt%C3%B6r%C3%BCnde%20bat%C4%B1l%C4%B1%20%C3%BClkelerle%20rekabet%20edebilmek%20%C3%BCzere%20alternatif%20turizm%20%C5%9Fekillerinden%20yararlanma%20y%C3%B6n%C3%BCnde%20%C3%A7abalara%20girmi%C5%9Ftir.%20Bu%20yeni%20felsefenin%20temelinde,%20turizm%20d%C3%B6rt%20mevsime%20yaymak%20%C3%BCzere%20%C3%BClkeyi%20ve%20%C3%BClkenin%20k%C3%BClt%C3%BCrel,%20tarihsel%20ve%20%C3%A7evresel%20de%C4%9Ferlerinin%20ba%C5%9Ftanba%C5%9Fa%20yeniden%20organize%20edilmesi%20yatmaktad%C4%B1r.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99nin%20deniz%20turizmini%20%C3%A7e%C5%9Fitlendirmek%20%C3%BCzere%20ba%C5%9Fl%C4%B1calar%C4%B1;%20botanik,%20su%20sporlar%C4%B1,%20yama%C3%A7%20para%C5%9F%C3%BCt%C3%BC,%20termal%20ve%20sa%C4%9Fl%C4%B1k%20turizmi,%20fiziksel%20rekreasyon,%20din%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCr%20turizmi,%20karavan%20ve%20kamping,%20ku%C5%9F%20g%C3%B6zlemcili%C4%9Fi,%20k%C4%B1%C5%9F%20sporlar%C4%B1,%20av%20turizmi%20ve%20golf%20turizmi%20olan%20alternatif%20turizm%20t%C3%BCrlerinden%20yararland%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20bilinmektedir.%20%20%C3%9Clkemizin%20k%C4%B1rsal%20n%C3%BCfus%20yo%C4%9Funlu%C4%9Fu%20azalmakla%20birlikte,%20k%C4%B1rsal%20alanda%20ya%C5%9Fayan%20insanlar%C4%B1n%20f,4%E2%80%99%C3%BC%20tar%C4%B1mla%20u%C4%9Fra%C5%9Fmaktad%C4%B1r.%20Tar%C4%B1m%20alanlar%C4%B1nda%20yap%C4%B1lan%20yat%C4%B1r%C4%B1mlar%C4%B1n%20azalmas%C4%B1%20ve%20miras%20yoluyla%20tarlalar%C4%B1n%20par%C3%A7alanmas%C4%B1%20k%C4%B1rsal%20alanlarda%20altyap%C4%B1,%20%C3%BCst%20yap%C4%B1,%20e%C4%9Fitim%20ve%20sa%C4%9Fl%C4%B1k%20gibi%20sorunlar%C4%B1n%20olu%C5%9Fmas%C4%B1na%20neden%20olmu%C5%9F%20ve%20yoksulluk%20yayg%C4%B1n%20sorun%20hale%20gelmi%C5%9Ftir.%20OECD%20verilerine%20g%C3%B6re%20T%C3%BCrkiye%20n%C3%BCfusunun%20%14,8%E2%80%99i%20k%C4%B1rsal%20alanda%20yasamakta%20ve%20%14,2%20yoksulluk%20s%C4%B1n%C4%B1r%C4%B1ndad%C4%B1r.%20TU%C4%B0K%E2%80%99in%202002%20y%C4%B1l%C4%B1%20verilerine%20g%C3%B6re%20k%C4%B1rsal%20alanda%20yasayan%20halk%C4%B1n%206,6%E2%80%99s%C4%B1%20yoksulluk%20s%C4%B1n%C4%B1r%C4%B1n%20alt%C4%B1ndad%C4%B1r%20(Berk%20ve%20Akdemir,%202006:%201892-1893).%20Di%C4%9Fer%20%C3%BClkelerde%20oldu%C4%9Fu%20gibi%20k%C4%B1rsal%20alanlar%C4%B1n%20tar%C4%B1msal%20a%C3%A7%C4%B1dan%20pek%20olmasa%20da%20turizm%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20%C3%B6nemli%20bir%20gelir%20kayna%C4%9F%C4%B1%20olabilece%C4%9Fi%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCn%C3%BClerek%20projeler%20geli%C5%9Ftirilmi%C5%9Ftir.%20%C3%9Clkemizde%20Marmara,%20Ege%20ve%20Akdeniz%20b%C3%B6lgelerinde%20b%C3%BCy%C3%BCk%20kentlerin%20ve%20geli%C5%9Fmi%C5%9F%20turizm%20merkezlerinin%20yak%C4%B1n%C4%B1ndaki%20baz%C4%B1%20k%C3%B6yler%20g%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCzde%20ke%C5%9Ffedilerek,k%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1na%20konu%20olmaya%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bu%20k%C3%B6ylerin%20%C3%A7o%C4%9Fu%20hafta%20sonu%20y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9Flerinde%20gezi%20g%C3%BCzerg%C3%A2h%C4%B1%20%C3%BCzerinde%20olduklar%C4%B1%20i%C3%A7in%20u%C4%9Fran%C4%B1lan,%20%C3%A7evrelerinde%20piknik%20yap%C4%B1lan,%20k%C4%B1r%20lokantas%C4%B1nda%20yemek%20yeme%C4%9Fe%20gidilen%20yerlerdir.%20Bu%20ba%C4%9Flamda,%20yerel%20halk%20ve%20yerli%20turistler%20k%C3%B6ylerin%20%C3%A7ekicili%C4%9Finin%20fark%C4%B1ndad%C4%B1rlar%20ve%20bu%20konuda%20baz%C4%B1%20seyahat%20acentalar%C4%B1n%C4%B1n%20uzmanla%C5%9Ft%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20g%C3%B6r%C3%BClmektedir.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1na%20ait%20ilk%20%C3%B6rnekler%201980%E2%80%99li%20y%C4%B1llarda%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kmaya%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%C4%B0skandinav%20pazar%C4%B1na%20y%C3%B6nelik%20faaliyetleriyle%20tan%C4%B1nan%20bir%20seyahat%20acentesi%20kitle%20turizminin%20yan%C4%B1%20s%C4%B1ra%20uzman%20tur%20operat%C3%B6rl%C3%BC%C4%9F%C3%BC%20etkinliklerine%20de%20giri%C5%9Fmi%C5%9F%20ve%20Karadeniz%20B%C3%B6lgesi%E2%80%99nde%20Ordu%20ilinin%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20k%C3%B6ylerinde%20bulunan%20k%C3%B6yl%C3%BCler%20ile%20anla%C5%9Farak%20konuklar%C4%B1n%20bir%20haftadan%20%C3%BC%C3%A7%20haftaya%20kadar%20de%C4%9Fi%C5%9Fen%20s%C3%BCreler%20i%C3%A7erisinde%20k%C3%B6y%20evlerinde%20ailelerin%20birer%20%C3%BCyesi%20gibi%20kalmalar%C4%B1n%C4%B1%20sa%C4%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bu%20kapsamda%20gelecek%20olan%20turistlere%20kendi%20%C3%BClkelerinde%20k%C4%B1%C5%9F%20aylar%C4%B1%20boyunca%20T%C3%BCrk%C3%A7e%20dersleri%20de%20verilmi%C5%9Ftir%20(Ahipa%C5%9Fao%C4%9Flu%20ve%20%C3%87eltek,%202006:%2032).%20%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizm%20kapsam%C4%B1nda%20uygulanan%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalardan%20biri%20%E2%80%9CEkolojik%20%C3%87iftliklerde%20Tar%C4%B1m%20Turizmi,%20G%C3%B6n%C3%BCll%C3%BC%20Bilgi%20ve%20Tecr%C3%BCbe%20Takas%C4%B1%E2%80%9D%20(TATUTA)%20projesidir.%20Bu%C4%9Fday%20Ekolojik%20Yasam%C4%B1%20Destekleme%20Derne%C4%9Fi%20taraf%C4%B1ndan%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20Kalk%C4%B1nma%20Program%C4%B1%20(GEF)%20ve%20K%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20Destek%20Program%C4%B1%20(SGP)%20katk%C4%B1s%C4%B1yla%20proje%20y%C3%BCr%C3%BCt%C3%BClmektedir.%20Projede;%20%20a-%20%20K%C4%B1rsal%20ve%20Kent%20k%C3%B6kenli%20toplumlar%20aras%C4%B1nda%20ba%C4%9F%20olu%C5%9Fturmak,%20b-%20%20Ekolojik%20yasam%20bi%C3%A7imini%20benimseyen%20ve%20devam%20ettirmek%20isteyen%20ki%C5%9Filere%20destek%20sa%C4%9Flamak,%20c-%20%20Ekolojik%20yasam%20bi%C3%A7imleri%20konusunda%20bilgi%20sahibi%20olmak%20isteyenler%20i%C3%A7in%20uygulama%20alanlar%C4%B1%20ve%20%C3%B6rnekleri%20g%C3%B6stermek%20ama%C3%A7lar%C4%B1n%C4%B1%20ta%C5%9F%C4%B1maktad%C4%B1r.%20%20TaTuTa%20Projesi%20sayesinde,%20k%C4%B1rsal%20ve%20kentsel%20insanlar%20birbirlerine%20yakla%C5%9Farak%20sosyal%20etkile%C5%9Fim%20anlam%C4%B1nda%20%C3%B6nemli%20ad%C4%B1mlar%20atm%C4%B1%C5%9Flard%C4%B1r.%20Projeye,%20kentliler%20i%C3%A7in%20do%C4%9Fa%20ile%20uyumlu%20yasam%20bi%C3%A7imleri%20ve%20do%C4%9Fan%C4%B1n%20korunmas%C4%B1%20i%C3%A7in%20e%C4%9Fitim%20ve%20bilin%C3%A7%20olu%C5%9Fturma%20i%C5%9Flevi%20yerine%20gelmi%C5%9Ftir.%20Bununla%20birlikte%20k%C4%B1rsal%20kalk%C4%B1nma%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20ciddi%20bir%20i%C5%9F%20g%C3%BCc%C3%BC,%20ek%20gelir%20sa%C4%9Flanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%C3%87ift%C3%A7iler%20%C3%BCr%C3%BCnlerini%20do%C4%9Frudan%20sunma,%20pazarlama%20olana%C4%9F%C4%B1%20bulmu%C5%9F,%20zaman%20zaman%20%C3%A7iftlik%20sahipleri%20bir%20araya%20gelerek%20yada%20bizzat%20kendileri%20di%C4%9Fer%20%C3%A7iftliklerde%20ziyaret%C3%A7i%20olarak%20bir%20%C3%A7ift%C3%A7i%20a%C4%9F%C4%B1%20kurulmu%C5%9Ftur%20(Aydemir,%202008).%20%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20uygulanan%20k%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1na%20di%C4%9Fer%20bir%20%C3%B6rnek,%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20GEF%20(K%C3%BCresel%20%C3%87evre%20Fonu)%20program%C4%B1%20%C3%A7er%C3%A7evesinde%20y%C3%BCr%C3%BCt%C3%BClen%20Kastamonu%20Z%C3%BCmr%C3%BCt%20K%C3%B6y%C3%BC%20ve%20%C3%87%C4%B1ral%C4%B1%E2%80%99d%C4%B1r%20(Kiper,%202006:%2070).%20K%C3%BCresel%20%C3%87evre%20Fonu%20(Global%20Environment%20Facility%20-%20GEF),%201992y%C4%B1l%C4%B1nda%20BM%20%C3%87evre%20ve%20Kalk%C4%B1nma%20Konferans%C4%B1%20sonras%C4%B1,%20k%C3%BCresel%20%C3%A7evre%20sorunlar%C4%B1yla%20m%C3%BCcadele%20etmek%20ve%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20Biyolojik%20%C3%87e%C5%9Fitlilik%20ve%20%C4%B0klim%20De%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fi%20S%C3%B6zle%C5%9Fmelerine%20taraf%20olan%20%C3%BClkelerde%20bu%20s%C3%B6zle%C5%9Fmelerin%20uygulanmas%C4%B1na%20destek%20olmak%20temel%20hedefiyle%20olu%C5%9Fturulmu%C5%9Ftur.%20GEF'in%20uygulay%C4%B1c%C4%B1%20kurumlar%C4%B1%20D%C3%BCnya%20Bankas%C4%B1,%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20Kalk%C4%B1nmaProgram%C4%B1%20(UNDP)%20ve%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20%C3%87evre%20Program%C4%B1'd%C4%B1r%20(UNEP)%20(mitaged,%202008).%20Bu%20proje%20kapsam%C4%B1nda%20%C3%87%C4%B1ral%C4%B1%E2%80%99da;%20hem%20kumsal%C4%B1n%C4%B1n%20Caretta%20caretta%E2%80%99lar%C4%B1n%20yumurtlama%20alan%C4%B1%20olarak%20korunmas%C4%B1n%C4%B1%20sa%C4%9Flamak,%20hem%20de%20ekolojik%20tar%C4%B1m%20ve%20ekolojik%20turizme%20dayal%C4%B1%20do%C4%9Fayla%20uyumlu%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20yasam%20modelini%20devam%20ettirmek%20hedeflenmektedir.%20Z%C3%BCmr%C3%BCt%20K%C3%B6y%C3%BC%E2%80%99nde%20ise;%20projeyle,%20k%C4%B1rsal%20kalk%C4%B1nma%20nedeniyle%20k%C3%B6y%C3%BCn%20Milli%20Park%20ilan%20edilmesinden%20sonra%20en%20%C3%B6nemli%20ge%C3%A7im%20kayna%C4%9F%C4%B1%20olan%20ormanc%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%20azalmas%C4%B1%20dolay%C4%B1s%C4%B1yla,%20ekoturizm%20arac%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla,%20y%C3%B6re%20halk%C4%B1n%C4%B1n%20Milli%20Park%20ile%20ili%C5%9Fkisinin%20geli%C5%9Ftirilmesi%20ve%20fayda%20sa%C4%9Flamas%C4%B1%20hedeflenmektedir%20(Kiper,%202006:%2071).%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20uygulamalar%C4%B1na%20b%C3%B6lgesel%20bazda%20verilebilecek%20%C3%B6rnek%20%E2%80%9CDo%C4%9Fu%20Anadolu%20B%C3%B6lgesi%20Turizmi%20Geli%C5%9Ftirme%20Projesi%20(DATUR)%E2%80%9Ddir.%20Proje,%20b%C3%B6lgesel%20farkl%C4%B1l%C4%B1klar%C4%B1n%20azalt%C4%B1lmas%C4%B1%20ve%20g%C3%B6%C3%A7%C3%BCn%20durdurulmas%C4%B1na%20ili%C5%9Fkin%20DAKAP%20(Do%C4%9Fu%20Anadolu%20Kalk%C4%B1nma%20Plan%C4%B1)%20belgesinde%20ifade%20edilen%20hedeflerle%20uyumlu%20olarak%20b%C3%B6lgenin%20turizm%20kaynaklar%C4%B1n%C4%B1%20harekete%20ge%C3%A7irmeyi%20ve%20ekonomik%20geli%C5%9Fmeyi%20desteklemeyi%20ama%C3%A7lamaktad%C4%B1r.%20Projenin%20temel%20faaliyetleri:%20%20a-%20%20Turizm%20faaliyetlerinin,%20%C3%B6zellikle%20hizmetlerin%20kalitesinin%20artt%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1%20ve%20katma%20de%C4%9Ferin%20artt%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1%20y%C3%B6n%C3%BCnde%20geli%C5%9Ftirilmesi,%20b-%20%20Yerel%20y%C3%B6netim,%20kat%C4%B1l%C4%B1mc%C4%B1l%C4%B1k%20ve%20f%C4%B1rsat%20e%C5%9Fitli%C4%9Fi%20ile%20kad%C4%B1n%C4%B1n%20kat%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1%20sa%C4%9Flayacak%20%C5%9Fekilde%20turizmin%20y%C3%B6netiminde%20toplum%20kat%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1%20temin%20eden%20bir%20ortam%C4%B1n%20yarat%C4%B1lmas%C4%B1,%20c-%20%20B%C3%B6lge%20do%C4%9Fal%20de%C4%9Ferlerinin%20korunmas%C4%B1%20ve%20geli%C5%9Ftirilmesi%20alanlar%C4%B1nda%20odaklanacakt%C4%B1r.%20%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizm%20potansiyelinin%20ge%C3%A7mi%C5%9Fi%20yeni%20olmakla%20birlikte%20k%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1%20Manisa%20ile%20birlikte%20Bursa,%20Antalya,%20Mu%C4%9Fla,%20Kastamonu,%20%C4%B0stanbul%20ve%20%C4%B0zmir%20b%C3%B6lgesinde%20de%20geli%C5%9Fmektedir.%20Azdavay%E2%80%99da%20Eko%20Turizmin%20Geli%C5%9Ftirilmesi%20Projesi,%20Yan%C4%B1kali%20Kona%C4%9F%C4%B1%20Restorasyon%20Projesi,%20DAKAP%20Projesi,%20Do%C4%9Fu%20Anadolu%20Turizm%20Geli%C5%9Fim%20Projesi,%20%C4%B0zmir%20%C4%B0li%20%C5%9Eirince%20K%C3%B6y%C3%BC%20K%C4%B1rsal%20Turizm%20%C3%96rnek%20%C3%87al%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1,%20Manisa%20%C4%B0li%20Tekelio%C4%9Flu%20K%C3%B6y%C3%BC%20K%C4%B1rsal%20Turizm%20Geli%C5%9Fim%20Projesi,%20G%C3%B6reme%20%C3%96rne%C4%9Fi,%20Beypazar%C4%B1%20%C3%96rne%C4%9Fi,%20K%C3%BCre%20Da%C4%9Flar%C4%B1%20%C3%96rne%C4%9Fi,%20Z%C3%BCmr%C3%BCt%20K%C3%B6y%C3%BC%20%C3%96rne%C4%9Fi%20ve%20Buldan%20%C3%96rne%C4%9Fi%20ise%20%C3%B6nemli%20k%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1%20olarak%20kabul%20edilmektedir%20(%C5%9Eerefo%C4%9Flu,%202009:%2099-129).%20Bu%20geli%C5%9Fmelerin%20yan%C4%B1%20s%C4%B1ra%2002/03/2007%20tarih%20ve%2026450%20say%C4%B1l%C4%B1%20Resmi%20Gazete%E2%80%99de%20yay%C4%B1nlanan%20%20%E2%80%9CTurizm%20Stratejisi%202023%20Eylem%20Plan%C4%B1%202007-2013%E2%80%9D%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1%20kapsam%C4%B1nda;%20Afyonkarahisar,%20A%C4%9Fr%C4%B1,%20Amasya,%20Burdur,%20%C3%87ank%C4%B1r%C4%B1,%20%C3%87orum,%20Diyarbak%C4%B1r,%20Erzincan,%20Erzurum,%20Giresun,%20Hatay,%20Isparta,%20Kahramanmara%C5%9F,%20Kars,%20Kastamonu,%20Konya,%20K%C3%BCtahya,%20Mardin,%20Nev%C5%9Fehir,%20Ordu,%20Samsun,%20Sivas,%20%C5%9Eanl%C4%B1urfa,%20Tokat,%20Trabzon,%20U%C5%9Fak,%20Van%20ve%20Yozgat%20gibi%20k%C4%B1rsal%20nitelik%20ta%C5%9F%C4%B1yan%20iller,%20%C3%B6ncelikli%20turizm%20geli%C5%9Fim%20b%C3%B6lgeleri%20olarak%20g%C3%B6sterilmektedir.%20%20Do%C4%9Frudan%20ili%C5%9Fkili%20olmamakla%20birlikte,%20b%C3%B6lgeler%20aras%C4%B1ndaki%20yoksulluk%20fark%C4%B1n%C4%B1%20azaltmak,%20k%C4%B1rsal%20toplumun%20ya%C5%9Fam%20standartlar%C4%B1n%C4%B1%20y%C3%BCkseltmek,%20g%C3%B6%C3%A7%C3%BC%20engellemek%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20farkl%C4%B1l%C4%B1klar%C4%B1%20en%20aza%20indirmek%20%C3%BCzere%20geli%C5%9Ftirilen%20ve%20%C3%A7o%C4%9Fu,%20International%20Fund%20for%20Agricultural%20Development%20(IFAD)%20(Uluslararas%C4%B1%20Tar%C4%B1m%20Geli%C5%9Fim%20Fonu)%20gibi%20yabanc%C4%B1%20kaynakl%C4%B1%20fonlar%20taraf%C4%B1ndan%20finanse%20edilen%20k%C4%B1rsal%20projelerin%20de,%20dolayl%C4%B1%20olarak%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20geli%C5%9Fmesi%20%C3%BCzerinde%20etkilerinin%20bulundu%C4%9Fu%20bilinmektedir.%20Bitmi%C5%9F%20veya%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClmekte%20olan%20projeler%20ba%C5%9Fl%C4%B1ca%20%C5%9Funlard%C4%B1r%20(Berk%20ve%20Akdemir,%202006:%201894):%20%20%C3%87orum-%C3%87ank%C4%B1r%C4%B1%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1976-1984),%20Erzurum%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1984-1989),%20Ordu-Giresun%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1996-2004),%20Bing%C3%B6l-Mu%C5%9F%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1990-1999),%20Sivas-Erzincan-Tunceli%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1993-2006),%20Yozgat%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20(1991-2001).%20Bu%20projelerle%20ilgili%20k%C4%B1saca%20bilgiler%20verecek%20olursak;%20%E2%80%9C%C3%87orum%20ve%20%C3%87ank%C4%B1r%C4%B1%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%E2%80%9D%20iller%20aras%C4%B1nda%20ilk%20entegre%20proje%20olarak%20dikkat%20%C3%A7ekmektedir.%20Bu%20projeyle%20tar%C4%B1ma%20a%C3%A7%C4%B1lmam%C4%B1%C5%9F%20ve%20i%C5%9Flenmemi%C5%9F%20arazilerin%20oran%C4%B1%20F%E2%80%99dan%20%20%E2%80%99ye%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCr%C3%BClerek,%20baklagiller%20%C3%BCretimi%20artt%C4%B1r%C4%B1l%C4%B1p%20bu%C4%9Fday%20ve%20arpa%20%C3%BCretimi%20%60%20oran%C4%B1na%20y%C3%BCkseltilecektir.%20Ayn%C4%B1%20zamanda%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20ve%20b%C3%BCy%C3%BCk%20%C3%B6l%C3%A7ekte%20sulama%20projeleriyle%20y%C3%B6reye%20temiz%20su%20ve%20elektrik%20da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1%20gibi%20altyap%C4%B1%20hizmetlerinin%20geli%C5%9Fmesi%20olana%C4%9F%C4%B1%20yarat%C4%B1lacakt%C4%B1r.%20%20%E2%80%9CErzurum%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesin%E2%80%9Din%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirilmesiyle%20birlikte%20tar%C4%B1mda%20makinele%C5%9Fme%20oran%C4%B1%20artm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Tar%C4%B1msal%20%C3%BCretimde%20makinelerin%20daha%20fazla%20kullan%C4%B1lmas%C4%B1yla%20birlikte%20yeti%C5%9Ftirilen%20%C3%BCr%C3%BCn%20miktar%C4%B1nda%20%8%E2%80%99den%20b%E2%80%99ye%20bir%20art%C4%B1%C5%9F%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirildi%C4%9Fi%20gibi,%20yeti%C5%9Ftirilen%20%C3%BCr%C3%BCnlerin%20de%20%C3%A7e%C5%9Fitlenmesi%20sa%C4%9Flanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Gelir%20d%C3%BCzeyinin%20ve%20i%C5%9F%20f%C4%B1rsatlar%C4%B1n%C4%B1n%20artmas%C4%B1yla%20birlikte%20k%C3%B6yden%20kentsel%20alanlara%20g%C3%B6%C3%A7%20oran%C4%B1%20%12%E2%80%99den%20%5,9%E2%80%99a%20gerilemi%C5%9Ftir.%20Bunun%20yan%C4%B1nda%20yakla%C5%9F%C4%B1k%201200%20%C3%A7ift%C3%A7iye%20hayvan%20sa%C4%9F%C4%B1m,%20ar%C4%B1c%C4%B1l%C4%B1k,%20trakt%C3%B6r%20bak%C4%B1m%C4%B1,%20topra%C4%9F%C4%B1%20i%C5%9Fleme%20ve%20sebze%20ekimi%20konular%C4%B1nda%20bilgi%20verilerek%20e%C4%9Fitimleri%20sa%C4%9Flanm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%20%E2%80%9CBing%C3%B6l%20ve%20Mu%C5%9F%E2%80%99daK%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%E2%80%9D%20kapsam%C4%B1nda%20yeni%20%C3%BCretim%20teknikleri%20geli%C5%9Ftirilmi%C5%9F,%204.310%20ki%C5%9Fiye%20i%C5%9F%20olana%C4%9F%C4%B1%20sa%C4%9Flanm%C4%B1%C5%9F%20ve%201990%20ile%201999%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirilen%20yat%C4%B1r%C4%B1mlar%20sayesinde%20toplamda%2014%20milyon%20ek%20%C3%BCr%C3%BCn%20%C3%BCretimi%20yap%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%20Genel%20olarak%20de%C4%9Ferlendirildi%C4%9Finde,%20haz%C4%B1rlanan%20k%C4%B1rsal%20geli%C5%9Fim%20projelerinin%20olumlu%20etkileri%20%C3%B6n%20plana%20%C3%A7%C4%B1kmakla%20birlikte,%20tespit%20edilen%20baz%C4%B1%20sorunlar%C4%B1n%C4%B1n%20da%20bulundu%C4%9Fu%20bilinmektedir.%20%C3%96rne%C4%9Fin;%20%C3%87orum-%C3%87ank%C4%B1r%C4%B1%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesi%20kapsam%C4%B1nda%20hamam,%20%C3%A7ama%C5%9F%C4%B1rhane%20gibi%20baz%C4%B1%20altyap%C4%B1%20yat%C4%B1r%C4%B1mlar%C4%B1,%20planlamas%C4%B1na%20kar%C5%9F%C4%B1n%20tamamlanmam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bu%20alanda%20yap%C4%B1lan%20ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1n%20yetersiz%20ve%20kredi%20sa%C4%9Flanmas%C4%B1%20konular%C4%B1nda%20baz%C4%B1%20problemlerin%20ya%C5%9Fand%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20bilinmektedir.%20Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20komisyon%20raporuna%20g%C3%B6re,%20%E2%80%9CYozgat%20K%C4%B1rsal%20Geli%C5%9Fim%20Projesinin%E2%80%9D%20yar%C4%B1da%20kalmas%C4%B1n%C4%B1n%20nedeni%20olarak;%20kurulu%C5%9Flar%20aras%C4%B1%20koordinasyon%20eksikli%C4%9Fi,%20teknik%20ve%20finansal%20deste%C4%9Fin%20yetersiz%20kalm%C4%B1%C5%9F%20olmas%C4%B1%20iddia%20edilmektedir.%20En%20%C3%B6nemli%20etken%20olarak%20uygun%20finansal%20kaynaklar%C4%B1n%20(5%20Nisan%201994%20Krizi)%20sa%C4%9Flanamam%C4%B1%C5%9F%20olmas%C4%B1d%C4%B1r.%20%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20geli%C5%9Fim%20projeleriyle%20ilgili%20temel%20eksiklikler;%20%20Devlet%20planlama%20te%C5%9Fkilat%C4%B1n%C4%B1n%20karar%20mekanizmas%C4%B1%20olmas%C4%B1,%20Hedef%20kitlenin%20taleplerinin%20dikkate%20al%C4%B1nmamas%C4%B1,%20Ortak%20g%C3%BCven%20atmosferinin%20yarat%C4%B1lmamas%C4%B1,%20Yer%20se%C3%A7iminde%20politik%20tercihlerin%20egemen%20olmas%C4%B1%20ve%20bunun%20sonucundaki%20finans%20kay%C4%B1plar,%20%C4%B0lgili%20kurumlar%20aras%C4%B1nda%20koordinasyon%20eksikli%C4%9Fi,%20Yerel%20proje%20%C3%BCyelerinin%20s%C4%B1n%C4%B1rl%C4%B1%20yetkilendirilmesi,%20Projelere%20belirtilen%20tarihten%20sonra%20ba%C5%9Flan%C4%B1lmas%C4%B1%20ve%20%C3%87ok%20fazla%20b%C3%BCrokratik%20a%C5%9Famadan%20ge%C3%A7mesi%20(Berk%20ve%20Akdemir,%202006:%201894-1897),%20olarak%20s%C4%B1ralanabilir.%20Sonu%C3%A7%20olarak,%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20alanlarda%20turizmin,%20ekonominin%20verimli%20bir%20sekt%C3%B6r%C3%BC%20olarak%20geli%C5%9Ftirilmesi%20isteniyorsa,%20giri%C5%9Filen%20%C3%A7abalar%20aras%C4%B1nda%20koordinasyon%20sa%C4%9Flanmal%C4%B1d%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20ekonominin%20geli%C5%9Fmesi%20ancak,%20devlet,%20mahalli%20idareler%20ve%20halk%C4%B1n%20i%C5%9Fbirli%C4%9Fiyle%20sa%C4%9Flanabilir.%20Turistik%20talebin%20fakt%C3%B6rlerini%20iyi%20tan%C4%B1yabilmek,%20talebi%20etkileyecek%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20y%C3%B6nelimleri%20kavrayabilmek%20i%C3%A7in%20ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1n%20s%C3%BCrekli%20olmas%C4%B1%20gerekmektedir.%20Al%C4%B1%C5%9Fkanl%C4%B1klardaki%20de%C4%9Fi%C5%9Fiklikler%20veya%20halk%C4%B1n%20gereksinimlerini%20daha%20uygun%20d%C3%BC%C5%9Fen%20yeni%20turistik%20arz%C4%B1n%20ortaya%20konmas%C4%B1%20gibi%20de%C4%9Fi%C5%9Fiklikler%20yak%C4%B1ndan%20izlenmelidir.%20Turizme%20kat%C4%B1lma%20ve%20bir%20kontrol%20sistemi%20olu%C5%9Fturma%20ve%20turistik%20donat%C4%B1m%C4%B1n%20m%C3%BClkiyeti%20genellikle%20y%C3%B6rede%20yasayanlara%20ait%20olmal%C4%B1d%C4%B1r.%20Y%C3%B6resel%20%C3%BCr%C3%BCnler%20sunan%20ticari%20kurulu%C5%9Flar,%20turizm%20ve%20rekreasyon%20merkezlerinin%20hemen%20yak%C4%B1n%C4%B1na%20kurulmal%C4%B1%20ve%20turistik%20%C3%A7ekiliklere%20paralel%20olarak%20geli%C5%9Fmesi%20sa%C4%9Flanmal%C4%B1d%C4%B1r.%20Al%C4%B1nacak%20%C3%B6nlemler,%20gerekli%20b%C3%BCt%C3%BCn%20ara%C3%A7larla%20desteklenerek%20k%C4%B1rsal%20ya%C5%9Fam%20d%C3%BCzeyinin%20y%C3%BCkselmesine%20yard%C4%B1mc%C4%B1%20olmal%C4%B1d%C4%B1r.%20Temel%20yat%C4%B1r%C4%B1mlara%20kat%C4%B1lan%20otel,%20motel,%20restoran%20gibi%20tesislere%20sahip%20kooperatifler%20kurulmal%C4%B1%20ve%20var%20olanlar%20desteklenmelidir.%20Yat%C4%B1r%C4%B1ma%20y%C3%B6nelecek%20ger%C3%A7ek%20ve%20t%C3%BCzel%20ki%C5%9Filere%20gerekli%20te%C5%9Fvikler%20sa%C4%9Flanmal%C4%B1d%C4%B1r.%20E%C4%9Fitim%20ve%20uygulama%20programlar%C4%B1%20sadece%20turistik%20ama%C3%A7lara%20de%C4%9Fil,%20k%C4%B1rsal%20alanlar%C4%B1n%20temel%20u%C4%9Fra%C5%9F%C4%B1s%C4%B1%20olan,%20tar%C4%B1ma%20da%20y%C3%B6nelik%20olmal%C4%B1d%C4%B1r.%20B%C3%B6ylece,%20halk%C4%B1n%20daha%20%C3%A7ok%20ilgisi%20%C3%A7ekebilecek%20ve%20daha%20geni%C5%9F%20kat%C4%B1l%C4%B1m%20sa%C4%9Flanabilecektir.%20Turizm%20ve%20rekreasyon%20projelerinin%20ortaya%20konularak%20ve%20finanse%20edilmesiyle%20ilgili%20%C3%B6rg%C3%BCtler%20aras%C4%B1nda%20her%20t%C3%BCrl%C3%BC%20karma%C5%9Fa%20ve%20yetki%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1n%C4%B1%20%C3%B6nleyecek%20iyi%20bir%20koordinasyon%20sa%C4%9Flanmas%C4%B1na%20dikkat%20edilmelidir%20(Ahipa%C5%9Fao%C4%9Flu%20ve%20%C3%87eltek,%202006:%2033).%20%202.4.%20K%C4%B1rsal%20Turizmin%20%C3%96nemi%20Do%C4%9Fal%20manzara,%20gelenekler,%20yerel%20tarih,%20el%20sanatlar%C4%B1%20ve%20mevsimlik%20e%C4%9Flence%20faaliyetleri,%20turizmin%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelere%20ta%C5%9F%C4%B1nmas%C4%B1nda%20rol%20oynayan%20%C3%B6nemli%20unsurlard%C4%B1r.%20Bununla%20birlikte,%20kitle%20turizmi%20b%C3%B6lgelerine%20azalan%20talep%20ve%20tar%C4%B1msal%20faaliyetlerindeki%20gerilemelerden%20olu%C5%9Fan%20ekonomik%20kay%C4%B1plar%C4%B1n%20telafisi%20i%C3%A7in%20de%20k%C4%B1rsal%20turizm,%20%C3%B6nemli%20bir%20alternatif%20geli%C5%9Fim%20arac%C4%B1%20olarak%20g%C3%B6r%C3%BClebilir.%20%20K%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20ekonominin%20b%C3%BCy%C3%BCmesi,%20geli%C5%9Fmesi%20ve%20turistik%20arz%20kaynaklar%C4%B1n%C4%B1n%20rasyonel%20kullan%C4%B1m%C4%B1%20bak%C4%B1m%C4%B1ndan%20%C3%B6nemli%20bir%20sekt%C3%B6r%20olarak%20k%C4%B1rsal%20turizm;%20tar%C4%B1m%20faaliyetlerinin%20egemen%20oldu%C4%9Fu%20y%C3%B6relerde,%20tar%C4%B1m%20faaliyetlerine%20ek%20gelir%20olarak%20geli%C5%9Fen%20yeni%20bir%20turizm%20t%C3%BCr%C3%BCd%C3%BCr.%20Ye%C5%9Fil%20turizm%20ve%20%C3%A7iftlik%20turizmi%20gibi%20adlar%20alan%20k%C4%B1rsal%20turizm;%20tatillerin%20mek%C3%A2n%20i%C3%A7inde%20yo%C4%9Funla%C5%9Fmas%C4%B1ndan%20do%C4%9Fan%20ekonomik,%20sosyal%20ve%20psikolojik%20sorunlar%C4%B1n%20%C3%A7%C3%B6z%C3%BCm%C3%BCnde,%20turizmi%20k%C4%B1y%C4%B1%20turizminin%20egemenli%C4%9Finden%20kurtarmada%20ve%20gelir%20d%C3%BCzeyi%20di%C4%9Fer%20sekt%C3%B6rlere%20g%C3%B6re%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk%20olan%20tar%C4%B1m%20%C3%BCreticisine%20ek%20gelir%20sa%C4%9Flamak%20bak%C4%B1m%C4%B1ndan%20%C3%B6nem%20arz%20eden%20bir%20turizm%20%C5%9Fekli%20olarak%20da%20geli%C5%9Fmektedir%20(Olal%C4%B1%20ve%20Timur,%201988:%20400).%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20veya%20alternatif%20olarak%20tar%C4%B1m%20turizmi%20Avrupa%E2%80%99da%20ve%20Kuzey%20Amerika%E2%80%99da%20h%C4%B1zla%20b%C3%BCy%C3%BCyen%20bir%20i%C5%9Fkolu%20olup,%20y%C4%B1ll%C4%B1k%20b%C3%BCy%C3%BCme%20oran%C4%B1%20%6%20olarak%20ifade%20edilmektedir.%20Bir%C3%A7ok%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgede%20k%C4%B1rsal%20turizm%20k%C4%B1rsal%20n%C3%BCfus%20i%C3%A7in%20%C3%B6nemli%20bir%20ge%C3%A7im%20kayna%C4%9F%C4%B1d%C4%B1r%20(Tchetchik,%20vd.,%202008:%20553).%20ABD%E2%80%99de%2030%20eyalet%20%C3%B6zellikle%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgeleri%20hedef%20alan%20turizm%20politikalar%C4%B1%20geli%C5%9Ftirmi%C5%9Ftir.%20Bunlardan%2014%20eyalet%20k%C4%B1rsal%20turizmi%20genel%20turizmi%20geli%C5%9Ftirme%20planlar%C4%B1%20i%C3%A7erisine%20dahil%20etmi%C5%9Ftir.%20Amerika%20ve%20Kanada%E2%80%99da%202002-2004%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20k%C4%B1rsal%20i%C5%9F%20g%C3%BCc%C3%BC%20oran%C4%B1%20%3%20oranda%20kalm%C4%B1%C5%9F%20ve%20k%C4%B1rsal%20alanlara%2090%20milyon%20yeti%C5%9Fkin%20insan%C4%B1n%20ziyaret%20etti%C4%9Fi%20rapor%20edilmi%C5%9Ftir.%20Avrupa%E2%80%99da%20da%20benzer%20giri%C5%9Fimler%20bulunmaktad%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20turizmi%20geli%C5%9Ftirmeye%20y%C3%B6nelik%20giri%C5%9Fimler%20merkezden%20uzak%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerin,%20ba%C5%9Fta%20geleneksel%20tar%C4%B1m%20end%C3%BCstrisinin%20gerilemesinden%20etkilenen%20b%C3%B6lgeler%20olmak%20%C3%BCzere,%20kar%C5%9F%C4%B1la%C5%9Ft%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20sosyal%20ve%20ekonomik%20zorluklarla%20m%C3%BCcadele%20etmenin%20bir%20y%C3%B6ntemi%20olarak%20g%C3%B6r%C3%BClmektedir.%201994-1999%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20Avrupa%20kalk%C4%B1nma%20fonlar%C4%B1ndan%207,3%20milyar%20Euro%E2%80%99nun%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20turizmi%20geli%C5%9Ftirmek%20i%C3%A7in%20kullan%C4%B1ld%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20tahmin%20edilmektedir%20(Cai%20ve%20Li,%202009:%20751).%20Avrupa%E2%80%99da%20k%C4%B1rsal%20turizm%20kapsam%C4%B1nda%20200.000%20kay%C4%B1tl%C4%B1%20i%C5%9Fletme%20ve%202.000.000%20adet%20yatak%20kapasitesi%20bulunmaktad%C4%B1r.%20Y%C4%B1ll%C4%B1k%2012%20milyar%20Euro%20turizm%20gelirinin%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kard%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20hesaplanmaktad%C4%B1r.%20%C3%87arpan%20etkisiyle%20birlikte%20bu%20gelir%2026%20milyar%20Euro%E2%80%99ya%20kadar%20%C3%A7%C4%B1km%C4%B1%C5%9F%20olabilece%C4%9Fi%20kabul%20edilmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizm,%20500.000%20ki%C5%9Fiye%20istihdam%20olu%C5%9Fturmaktad%C4%B1r.%20%C3%96rne%C4%9Fin%20%C4%B0ngiltere%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20y%C4%B1ll%C4%B1k%20miktar%C4%B1%2014%20milyar%20dolar%20olup%20380.000%20ki%C5%9Fiye%20istihdam%20olu%C5%9Fturmaktad%C4%B1r.%20%C4%B0srail%E2%80%99in%20kuzey%20b%C3%B6lgesinde%20%10%20oran%C4%B1nda%20ev%20k%C4%B1rsal%20turizm%20ama%C3%A7l%C4%B1%20olarak%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%20(Dettori%20vd.,%202004:%204).%20%20Co%C4%9Frafi%20bak%C4%B1mdan%20k%C4%B1rsal%20y%C3%B6relerin%20a%C4%9F%C4%B1rl%C4%B1k%20g%C3%B6sterdi%C4%9Fi%20T%C3%BCrkiye%20gibi%20%C3%BClkelerde,%20tar%C4%B1m%20kurulu%C5%9Flar%C4%B1n%C4%B1n,%20k%C4%B1rsal%20turizme%20y%C3%B6nelmeleri%20i%C3%A7in%20desteklenmeleri%20ve%20%C3%B6zendirilmeleri%20%C3%B6nerilmektedir%20(Olal%C4%B1%20ve%20Timur,%201988:%20400).%20Bu%20ba%C4%9Flamda,%20Avrupa%20Birli%C4%9Fi%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20turizm%20faaliyetlerin%20geli%C5%9Fimine%20destek%20sa%C4%9Flamak%20amac%C4%B1yla,%20birlik%20d%C3%BCzeyinde%20%C5%9Fu%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1n%20yap%C4%B1lmas%C4%B1n%C4%B1%20istemektedir%20(Paksoy,%202005:%2081):%20%20a)%20%20K%C4%B1rsal%20turizme%20y%C3%B6nelik%20%C3%BCr%C3%BCn%20ve%20hizmetlerde%20kalitenin%20art%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1,%20b)%20%20Yerel%20k%C4%B1rsal%20turizm%20i%C5%9Fletmelerine%20bro%C5%9F%C3%BCr%20ve%20yay%C4%B1nlarla%20daha%20fazla%20bilgi%20aktar%C4%B1m%C4%B1,%20c)%20%20K%C4%B1rsal%20turizmde%20ba%C5%9Far%C4%B1l%C4%B1%20olan%20y%C3%B6relerin%20topluluk%20d%C3%BCzeyinde%20%C3%B6rnek%20g%C3%B6sterilmesi%20ve%20tan%C4%B1t%C4%B1m%20deste%C4%9Fi%20sa%C4%9Flanmas%C4%B1,%20d)%20%20Yerel,%20b%C3%B6lgesel%20ve%20birlik%20d%C3%BCzeyinde%20i%C5%9Fbirli%C4%9Finin%20geli%C5%9Ftirilmesi,%20bilgi%20ve%20tecr%C3%BCbe%20payla%C5%9F%C4%B1m%C4%B1,%20pilot%20b%C3%B6lge%20uygulamalar%C4%B1%20ve%20mesleki%20e%C4%9Fitim%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1.%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%BCr%C3%BCnleri%20i%C3%A7in%20yeni%20pazarlar%C4%B1n%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kmas%C4%B1,%20genellikle%20t%C3%BCketim%20modellerinde%20de%C4%9Fi%C5%9Fimi%20zorunlu%20k%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Kitlelere%20y%C3%B6nelik%20%C3%BCretim%20ve%20t%C3%BCketiminden%20ki%C5%9Fiye%20%C3%B6zel%20%C3%BCretim%20ve%20t%C3%BCketime%20do%C4%9Fru%20bir%20ge%C3%A7i%C5%9F%20ya%C5%9Fanmaktad%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20turizm,%20ki%C5%9Fisel%20sa%C4%9Fl%C4%B1k%20ve%20mutlulu%C4%9Fu,%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20do%C4%9Fal%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20kaynaklarla%20ili%C5%9Fkilendirmeye%20%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fmaktad%C4%B1r%20(Cawley%20vd.,%202002:%2067).%20Bu%20s%C3%BCre%C3%A7te%20k%C4%B1rsal%20turizm%20geli%C5%9Fiminde%20%C5%9Fu%20e%C4%9Filimlere%20dikkat%20%C3%A7ekilmektedir%20(Long%20ve%20Lane,%202000:%20302-303):%20%202.4.1.%20Geleneksel%20Tatil%20B%C3%B6lgelerinden%20Uzakla%C5%9Fma%20E%C4%9Filimi%20%C4%B0nsanlar%C4%B1n%20belirli%20bir%20tatil%20b%C3%B6lgesine%20kitleler%20halinde%20gitmesiyle%20ba%C5%9Flayan%20modern%20turizm,%201980%20y%C4%B1llarla%20birlikte%20%E2%80%9Ctatil%20yerlerinden%20uza%C4%9Fa%E2%80%9D%20terimiyle%20%E2%80%9Calternatif%20tatil%20b%C3%B6lgelerine%E2%80%9D%20do%C4%9Fru%20de%C4%9Fi%C5%9Fime%20u%C4%9Frama%20s%C3%BCrecine%20girmi%C5%9F%20oldu%C4%9Fu%20ileri%20s%C3%BCr%C3%BClebilir.%20B%C3%BCnyesinde%20bir%20miktar%20macera%20veya%20ki%C5%9Filerin%20%C3%B6zel%20ilgilerinin%20%C3%B6n%20plana%20%C3%A7%C4%B1kard%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20alternatif%20turizm%20%C5%9Fekilleriyle%20desteklenen%20%E2%80%9C%C3%96zg%C3%BCr%20ve%20Ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1z%20Turist%E2%80%9D%20turizm%20sekt%C3%B6r%C3%BCnde%20%C3%A7ok%20daha%20s%C4%B1k%20rastlanmas%C4%B1,%20bir%C3%A7ok%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lge%20i%C3%A7in%20turizm%20sekt%C3%B6r%C3%BCne%20girmek%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20bir%20f%C4%B1rsat%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1karm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Di%C4%9Fer%20etkenlerin%20de,%20bu%20geli%C5%9Fim%20s%C3%BCrecini%20destekledi%C4%9Fi%20anla%C5%9F%C4%B1lmaktad%C4%B1r.%20%C3%96rne%C4%9Fin;%20ozon%20tabakas%C4%B1n%C4%B1n%20inceldi%C4%9Fi%20veya%20incelmekte%20oldu%C4%9Fu%20hatta%20delindi%C4%9Fi%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCn%C3%BClen%20bir%20d%C3%BCnyada%20deniz,%20kum,%20g%C3%BCne%C5%9F%20turizmi%20ile%20ili%C5%9Fkilendirilen%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20sa%C4%9Fl%C4%B1k%20kayg%C4%B1lar%C4%B1%20ve%20%C5%9Fehirlerin%20art%C4%B1k%20g%C3%BCvenli%20olmad%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20y%C3%B6n%C3%BCndeki%20alg%C4%B1lar,%20k%C4%B1rsal%20turizme%20olan%20talebin%20artmas%C4%B1na%20zemin%20haz%C4%B1rlam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%202.4.2.%20Yeni%20K%C4%B1rsal%20Turizm%20Pazar%C4%B1%20F%C4%B1rsatlar%C4%B1%20K%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20ekonomik%20ve%20sosyal%20canlanmada%20turizm%20etkili%20bir%20y%C3%B6ntem%20olarak%20g%C3%B6r%C3%BClmektedir.%20%C4%B0stihdam%20ve%20gelir%20olanaklar%C4%B1%20olu%C5%9Fturmak%20amac%C4%B1yla,%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelerde%20turizm%20geli%C5%9Fiminde%20yeni%20pazar%20f%C4%B1rsatlar%C4%B1n%C4%B1n%20ve%20stratejilerin%20%C3%B6nemli%20rol%C3%BC%20bulunmaktad%C4%B1r.%20OECD,%20k%C4%B1rsal%20turizm%20%C3%BCzerine%20haz%C4%B1rlad%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20raporda,%20k%C4%B1rsal%20turizme%20y%C3%B6nelik%20yeni%20pazar%20f%C4%B1rsatlar%C4%B1n%C4%B1%20a%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1daki%20%C5%9Fekilde%20belirtmektedir:%20%20E%C4%9Fitim%20seviyesinin%20artmas%C4%B1na%20paralel%20olarak%20geli%C5%9Fen%20ke%C5%9Fif%20ve%20a%C3%A7%C4%B1k%20hava%20%C3%B6%C4%9Frenme%20faaliyetlerindeki%20art%C4%B1%C5%9F,%20K%C3%BClt%C3%BCrel%20miras,%20gelenek%20ve%20otantik%20k%C4%B1rsal%20ya%C5%9Fama%20olan%20ilginin%20artmas%C4%B1,%20Toplu%20seyahat,%20ads%C4%B1z%20oteller,%20al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F%20merkezleri%20ve%20video%20e%C4%9Flence%20d%C3%BCnyas%C4%B1nda,%20bireysel%20temas%20aray%C4%B1%C5%9F%C4%B1,%20Y%C4%B1l%20i%C3%A7erisinde%20birden%20fazla%20tatile%20%C3%A7%C4%B1kma%20e%C4%9Filimi,%20Sa%C4%9Fl%C4%B1k%20bilincinin%20artmas%C4%B1,%20bu%20sayede%20k%C4%B1rsal%20ya%C5%9Fama%20ve%20onunla%20ili%C5%9Fkili%20temiz%20hava,%20aktivite%20olana%C4%9F%C4%B1%20ve%20stressiz%20ortam%20gibi%20de%C4%9Ferlere%20kar%C5%9F%C4%B1%20geli%C5%9Ftirilen%20olumlu%20yakla%C5%9F%C4%B1m,%20Giysiden%20arazi%20bisikletine,%20t%C4%B1rmanma%20ekipmanlar%C4%B1ndan%20a%C3%A7%C4%B1k%20hava%20ekipmanlar%C4%B1na%20kadar%20ya%C5%9Fanan%20y%C3%BCksek%20teknolojik%20geli%C5%9Fmeler%20ve%20bu%20ekipmanlar%C4%B1na%20olan%20pazar%20ilgisi,%20%C3%96zel%20yiyeceklere%20ve%20geleneksel%20k%C3%B6y%20pi%C5%9Firme%20tekniklerine%20olan%20ilginin%20artmas%C4%B1,%20Sessiz%20do%C4%9Fal%20yerlerde%20yaln%C4%B1z%20kalma%20ve%20rahatlama%20aray%C4%B1%C5%9F%C4%B1,%20Erken%20emekli%20olmu%C5%9F,%20ya%C5%9Flanan%20ancak%20hala%20aktif%20olan%20ve%20uzun%20y%C4%B1llar%20ya%C5%9Fayan%20ve%20seyahat%20eden%20bir%20n%C3%BCfusun%20varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1.%202.4.3.%20Kolayla%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1%20Teknoloji%20Elektronik%20posta,%20faks%20ve%20telefon,%20havayolu%20hizmetleri,%20otoyollar%C4%B1n%20iyile%C5%9Fmesi,%20%C3%B6zel%20otomobil%20sahipli%C4%9Finin%20yayg%C4%B1nla%C5%9Fmas%C4%B1yla%20ula%C5%9F%C4%B1m%20ve%20ileti%C5%9Fimde%20ya%C5%9Fanan%20kolayl%C4%B1klar%20k%C4%B1rsal%20mek%C3%A2nlara%20seyahati%20kolayla%C5%9Ft%C4%B1rm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Bisiklet,%20y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F,%20t%C4%B1rmanma,%20rafting%20ve%20kanoculuk%20ekipmanlar%C4%B1%20vb.%20k%C4%B1rsal%20turizm%20ama%C3%A7l%C4%B1%20geli%C5%9Ftirilen%20%C3%BCr%C3%BCnlerdeki%20geli%C5%9Fimler%20de%20k%C4%B1rsal%20turizme%20olan%20ilginin%20artmas%C4%B1na%20neden%20olmu%C5%9Ftur.%20Elektronik%20olarak%20para%20g%C3%B6nderme,%20kredi%20kart%C4%B1%20ve%20bankac%C4%B1l%C4%B1k%20i%C5%9Flemleri%20k%C4%B1rsal%20b%C3%B6lgelere%20nakit%20para%20ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1na%20olanak%20sa%C4%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20%C3%96zellikle%20kitlesel%20medya%20ileti%C5%9Fiminin,%20d%C3%BCnya%20%C3%BCzerinde%20ya%C5%9Fayan%20k%C4%B1rsal%20topluluklar%C4%B1n%20giri%C5%9Fimcili%C4%9Fi%20ve%20politik%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnce%20%C5%9Fekli%20%C3%BCzerinde%20son%20derece%20b%C3%BCy%C3%BCk%20bir%20etkisi%20olmu%C5%9Ftur.%20Sosyo-ekonomik%20kalk%C4%B1nma%20ve%20de%C4%9Fi%C5%9Fime%20ili%C5%9Fkin%20fikirler,%20art%C4%B1k%20toplum%20genelinden%20ay%C4%B1rman%C4%B1n%20imk%C3%A2ns%C4%B1z%20oldu%C4%9Fu%20k%C4%B1rsal%20topluluklar%C4%B1n%20da%20i%C3%A7ine%20n%C3%BCfuz%20etmi%C5%9Ftir.%20Televizyon%20arac%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla%20yay%C4%B1lan%20genel%20meselelerden,%20yeni%20uygulamalar%C4%B1%20yerinde%20g%C3%B6rmek%20%C3%BCzere%20seyahat%20eden%20k%C4%B1rsal%20halka%20ve%20kullan%C4%B1c%C4%B1lar%C4%B1%20arac%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla%20fikirleri%20besleyen%20ve%20yayan%20e-posta%20a%C4%9Flar%C4%B1na%20kadar,%20teknoloji%20%C3%A7ok%20say%C4%B1da%20k%C4%B1rsal%20insan%C4%B1n%20d%C3%BCnyaya%20bak%C4%B1%C5%9F%C4%B1n%C4%B1%20de%C4%9Fi%C5%9Ftirmi%C5%9Ftir.%20%202.4.4.%20Turizmin%20K%C4%B1rsal%20De%C4%9Fi%C5%9Fimin%20Bir%20Par%C3%A7as%C4%B1%20Olarak%20Kabul%20Edilmesi%20K%C3%BCresel%20tar%C4%B1msal%20%C3%BCretim%20pazar%C4%B1%20ve%20bu%20pazardaki%20fiyat%20dalgalanmalar%C4%B1,%20kararl%C4%B1l%C4%B1k%20ve%20g%C3%BCvenlik%20kazand%C4%B1rmak%20amac%C4%B1yla,%20k%C4%B1rsal%20ekonomilerin%20%C3%A7e%C5%9Fitlendirilmesini%20zorunlu%20k%C4%B1lmaktad%C4%B1r.%20Turizm%20t%C3%BCm%20k%C4%B1rsal%20sorunlar%C4%B1n%20%C3%A7aresi%20olmamakla%20birlikte,%20yine%20de%20birtak%C4%B1m%20olumlu%20%C3%B6zelliklerinden%20dolay%C4%B1%20k%C4%B1rsal%20ekonomilerde%20ilgi%20%C3%A7eken%20bir%20sekt%C3%B6r%20olarak%20kar%C5%9F%C4%B1m%C4%B1za%20%C3%A7%C4%B1kmaktad%C4%B1r.%20Yerel%20giri%C5%9Fimler%20i%C3%A7in%20organik%20ve%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk%20sermaye%20gerektiren%20bir%20b%C3%BCy%C3%BCme%20sa%C4%9Flayabilir.%20Ki%C5%9Filerin%20ve%20aile%20birimlerinin%20birden%20fazla%20i%C5%9F%20yaparak%20ge%C3%A7imlerini%20sa%C4%9Flad%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ve%20b%C3%B6ylece%20%C3%A7e%C5%9Fitlili%C4%9Fin%20sa%C4%9Fland%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ve%20riskin%20azald%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20%C3%A7oklu%20faaliyet%20ortam%C4%B1%20meydana%20gelmektedir.%20Uygun%20%C5%9Fekilde%20idare%20edildi%C4%9Finde%20turizm,%20do%C4%9Fal,%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20de%C4%9Ferlerin%20ve%20geleneksel%20ya%C5%9Fam%20tarz%C4%B1n%C4%B1%20koruyabilmek%20i%C3%A7in%20ihtiya%C3%A7%20duyulan%20finansal%20kayna%C4%9F%C4%B1n%20sa%C4%9Flamas%C4%B1na%20da%20yard%C4%B1mc%C4%B1%20olur.%20G%C3%B6r%C3%BCld%C3%BC%C4%9F%C3%BC%20%C3%BCzere,%20k%C4%B1rsal%20turizmden%20orta%20ve%20uzun%20d%C3%B6nemde%20ba%C5%9Far%C4%B1%20bekleyen%20yerel%20siyaset%C3%A7iler,%20Sivil%20Toplum%20Kurulu%C5%9Flar%C4%B1%20(STK),%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20ve%20orta%20b%C3%BCy%C3%BCkl%C3%BCkte%20i%C5%9Fletmeler;%20de%C4%9Fi%C5%9Fen%20k%C4%B1rsal%20turizm%20pazar%20f%C4%B1rsatlar%C4%B1n%C4%B1,%20kolayla%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1%20teknoloji%20ile%20b%C3%BCt%C3%BCnle%C5%9Ftirerek,%20geleneksel%20destinasyonlardan%20uzakla%C5%9Fama%20e%C4%9Filiminde%20olan%20turistlere%20sunmas%C4%B1%20halinde,%20ekonomik%20ve%20sosyal%20d%C3%BCzeyde%20b%C3%B6lgelerinin%20geli%C5%9Fimine%20katk%C4%B1%20sa%C4%9Flayabileceklerdir.%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20gerek%20%C3%BClke%20ekonomisinin%20daha%20dengeli%20kalk%C4%B1nmas%C4%B1,%20gerekse%20do%C4%9Fal%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20de%C4%9Ferlerin%20korunmas%C4%B1%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20kitle%20turizmine%20g%C3%B6re%20daha%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20bir%20turizm%20t%C3%BCr%C3%BCd%C3%BCr.%20Do%C4%9Fan%C4%B1n%20ve%20k%C3%BClt%C3%BCrel%20de%C4%9Ferlerin%20%C3%B6n%20planda%20tutuldu%C4%9Fu%20bir%20alternatif%20turizm%20t%C3%BCr%C3%BC%20olan%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20ekonomi%20ve%20genel%20turizm%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20%C3%B6nemini%20maddeler%20halinde%20a%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1daki%20%C5%9Fekilde%20belirtmek%20m%C3%BCmk%C3%BCnd%C3%BCr%20(Tesbi%202000):%20%20K%C4%B1rsal%20turizm%20ile%20k%C4%B1rsal%20%C3%BCr%C3%BCn%20talebi%20artmakta;%20bundan%20%C3%BCretim%20ve%20%C3%BCretici%20olumlu%20y%C3%B6nde%20etkilenmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20ile%20turistik%20mal%20ve%20hizmet%20sekt%C3%B6r%C3%BC%20ve%20bunlar%C4%B1n%20yan%20sekt%C3%B6rleri%20de%20geli%C5%9Fmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizminin%20geli%C5%9Fmesinden%20istihdam,%20ek%20gelir,%20ki%C5%9Fisel%20gelir,%20ya%C5%9Fam%20d%C3%BCzeyi,%20k%C4%B1rsal%20g%C3%B6%C3%A7%20ve%20kamu%20gelirleri%20olumlu%20y%C3%B6nde%20etkilenmektedir.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20ile%20dinlendiricilik%20%C3%B6zelli%C4%9Fini%20yitiren%20geleneksel%20tatil%20istasyonlar%C4%B1n%C4%B1n%20%20(k%C4%B1y%C4%B1%20turizmi)%20y%C3%BCk%C3%BC%20hafiflemekte%20ve%20tatilleri%20mek%C3%A2n%20i%C3%A7ine%20yaymak%20m%C3%BCmk%C3%BCn%20olmaktad%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20ile%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk%20maliyetli,%20daha%20ho%C5%9F%20vakit%20ge%C3%A7irici%20(%C3%B6zellikle%20aileler%20ve%20%C3%A7ocuklar%C4%B1%20i%C3%A7in)%20tatil%20olana%C4%9F%C4%B1%20yarat%C4%B1lmaktad%C4%B1r.%20K%C4%B1rsal%20turizm%20ile%20kentsel%20ve%20k%C4%B1rsal%20kesimlerde%20ya%C5%9Fayanlar%C4%B1n%20ya%C5%9Fam%20ve%20davran%C4%B1%C5%9Flar%C4%B1%20aras%C4%B1ndaki%20fark%20%C3%B6nemli%20%C3%B6l%C3%A7%C3%BCde%20azalt%C4%B1lmaktad%C4%B1r.%20Uygulamalar%20%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20tarihsel%20geli%C5%9Fimini%20ara%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1z.%20D%C3%BCnya%E2%80%99da%20k%C4%B1rsal%20turizm%20geli%C5%9Fimini%20ara%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1z.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20geli%C5%9Fiminiara%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1z.%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20%C3%B6nemi%20ara%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1z.%20%20Uygulama%20Sorular%C4%B1%20%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20tarihsel%20geli%C5%9Fimi%20nas%C4%B1l%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fmi%C5%9Ftir?%20A%C3%A7%C4%B1klay%C4%B1n%C4%B1z.%20D%C3%BCnya%E2%80%99da%20k%C4%B1rsal%20turizm%20geli%C5%9Fimi%20nas%C4%B1l%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fmi%C5%9Ftir?%20A%C3%A7%C4%B1klay%C4%B1n%C4%B1z.%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20geli%C5%9Fimi%20nas%C4%B1l%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fmi%C5%9Ftir?%20A%C3%A7%C4%B1klay%C4%B1n%C4%B1z.%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20%C3%B6nemi%20nas%C4%B1ld%C4%B1r?%20A%C3%A7%C4%B1klay%C4%B1n%C4%B1z.%20B%C3%B6l%C3%BCm%20%20%C3%96zeti%20K%C4%B1rsal%20turizmin%20geli%C5%9Fim%20s%C3%BCrecinin%20de%C4%9Ferlendirildi%C4%9Fi%20bu%20konuda%20%C3%B6ncelikle%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20tarihsel%20s%C3%BCre%C3%A7%20i%C3%A7indeki%20geli%C5%9Fimi%20ele%20al%C4%B1nm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.%20Sonra%20D%C3%BCnya%E2%80%99da%20ve%20T%C3%BCrkiye%E2%80%99de%20k%C4%B1rsal%20turizm%20geli%C5%9Fimi%20incelenmi%C5%9F%20ve%20k%C4%B1rsal%20turizmin%20%C3%B6nemi%20%C3%BCzerinde%20durulmu%C5%9Ftur.%20%20EK%20KAYNAKLAR">Sessiz Kaldım</a>'a yaptığım yorum sayesinde kendi kendimi mimlemiş oldum aslında.<br />
<div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mimleri genelde kafama göre yaptığım sıkı takipçilerimin malumudur. ( Yani mutlaka bir iki de olsa, beni okumadan geçmeyenler vardır diye sıkı takipçilerim dedim.) Bu mim de nasibini alacak elbette. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Parmak izlerimizin, kokularımızın, karakterlerimizin , düşünce yapılarımızın..vs. farklı oluşu gibi, yaşama sebeplerimiz ve yaşam kaynaklarımız da farklı bana göre. Aksi düşünülemez. Herkesin sorusu, sorusuna aradığı tatmin edici cevabı göreceli. İstek ve ihtiyaçları farklı olduğu gibi. Bu soruya sevgi diyenler olacağı gibi, para, sağlık, nefret, acı , aile... diyenler de çıkacaktır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İnsanoğlu öyle haksızlıklara, öyle zulümlere maruz kalıyor ki, Diriliş ( The Revenant) filmindeki gibi , intikam alma duygusuyla ölüme meydan okuyabiliyor. Hayata bu duygu sayesinde tutunabiliyor. İşte bu nedenle insan ne ile yaşar bilemem, herkese tek tek sormak lazım. Ben sadece kendime ait olanı açıklayabilirim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben ne ile yaşarım?</div>
<div style="text-align: justify;">
Ben neden yaşarım?</div>
<div style="text-align: justify;">
Bunca iğrençliğin,haksızlığın,zulmün , vahşetin, acımasızlığı kol gezdiği , hep birlikte cehenneme dönüştürdüğümüz bu dünyada beni ayakta tutan ne?</div>
<div style="text-align: justify;">
Her sabah gözümü açtığımda yüzüme yerleşen gülümsemenin sebebi ne?<br />
Yapmaya çalıştığım, yapamasam da olmasını istediğim, hayattan beklentilerim neler?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sebep yukarıda saydıklarımı unutmamı sağlayan her şey....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En başta dinginlik, sükunet. Ruhu dingin bir insan ne yazık ki değilim. Hatta bazen beni bile yoran değişkenliğim var diyebilirim. Ama çevrem, içinde bulunduğum ortam, muhatap olduğum insanlar sakin olsun isterim. Sakin olsun ki , kendi çalkantılarımla başa çıkabileyim. Mümkün oluyor mu, tabi ki hayır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İkinci sırada sevgi. Gözler, kelimeler ve kalpler sevgi yüklü olsun. İnsanlar işlerini kerhen değil, hakkıyla ve severek yapsınlar. İnsan, eliyle dokunduğu yere hayat versin, yeşertsin. Bir bakış,bir söz, bir tavır yürekteki yükü alsın, olmadı hafifletsin. Sevgi hoşgörüyü, birlik ve beraberliği peşinden sürükler. Seven, sevgi dolu olan insan affedecidir. Sevgiyle her zorluğun üstesinden gelinir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Liste giderek uzayacak korkusuyla en son iyilik diyorum. Maddi manevi iyilik. Karşıdaki insanı ezmeden, minnet altında bırakmadan yapılan iyilik. Yapılıp da denize atılacak kadar sessiz sedasız iyilik. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hadi hiçbiri olmadı diyelim. Elimizden bir şey gelmiyor, en azından insanları üzmemek, zarar vermemek, kimsenin gönlünü kırmamak... Bunları bari yapalım ki, başkalarının enerjisini sömürmeyelim, yormayalım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://hayatyaziyor.blogspot.com/">Yazdıkça Yazasım Geliyor</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://dogalvekeyifli.blogspot.com/">Şahin Shirin Erdem</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://mavikalemdekiler.blogspot.com/">Narda</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://bucurukveben.blogspot.com/">Bücürük ve Ben</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://kafkayamektuplar.blogspot.com/">Levent</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Peki ya siz ne ile yaşarsınız?<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
(Aslında cevaplarını merak ettiğim bloggerlar var. Ancak bu mim blog tarzlarına ters düşebilir diye çekindim. Misal <a href="https://umitsizumutlar.blogspot.com/">Lelia</a> , <a href="http://mabelard.blogspot.com/">inanç,güven, sadakat</a>... gibi. Eğer uygun görür de mimi yaparlarsa sevinirim) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com22tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-48327696696613534502018-10-01T23:50:00.001+03:002023-05-04T17:43:39.694+03:00HYGGE FELSEFESİ<div style="text-align: center;">
BAŞKA BİR GÖKYÜZÜ / EMİLY DİCKİNSON</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Daima açık ve durgun</div>
<div style="text-align: center;">
Farklı bir sema,</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ve karanlığa rağmen</div>
<div style="text-align: center;">
Değişik bir gün ışığı var orada;</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Solgun ormanlar dert değil,</div>
<div style="text-align: center;">
Sessiz tarlalara etme aldırış,</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Yaprakları yeşil</div>
<div style="text-align: center;">
Bir küçük orman var yaz kış</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ve parlak bir bahçe var,</div>
<div style="text-align: center;">
Kırağı ve donun asla uğramadığı;</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Solmayan çiçeklerin içinde</div>
<div style="text-align: center;">
Arıların vızıltısını işitirim:</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Gel gir, bahçeme</div>
<div style="text-align: center;">
Yalvarırım kardeşim !</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sanırım insanın içine huzur veren, bu yazıya daha uygun başka bir şiir olamazdı. Zülfü Livaneli'nin Serenad adlı kitabını okurken karşıma çıkan bu şiir , Hygge felsefesi için yazılmış adeta.<br />
Peki nedir bu Hygge felsefesi?<br />
İnternette gördüğü, okuduğu, karşılaştığı her güzel ve faydalı bilgiyi bana aktaran , çok iyi bir "medya okuyucusu" olan sevgili <a href="http://hayatyaziyor.blogspot.com/2018/09/merhaba.html">hayat yazar</a> sayesinde duydum ben de.<br />
Türkçe karşılığı yok, ama "kendini mutlu etme sanatı" diyebiliriz. Gerçi olumlu düşünme, iyi şeyler yapma, anda kalma olarak adlandıranlar da var. Olumsuz hava şartlarına, insanı depresif ruh haline itmeye yetecek iklimine rağmen , dünyanın en mutlu ülkeleri arasında yer alan Danimarka'dan çıkmış bu felsefe. Gelelim gerekli malzemelere;<br />
<br />
<b>Olmazsa olmazı samimi bir ortam</b><br />
İster eviniz, ister sahil,ister bir dağ evi. Hiç önemli değil. Kendinizi nerede rahat ve güvende hissediyorsanız . Evde ışıkları söndürüp, mumlar yakabilirsiniz. Üstünüze pijamalarınızı ya da salaş kazaklarınızı, ayağınıza yünlü çoraplarınızı geçirebilirsiniz. Nasıl rahat ediyorsanız. Amaç zaten negatif enerjiden kurtulmak, rahatlamak, enerji depolamak ve mutlu olmak.<br />
Eğer sahildeyseniz ateş yakabilir, etrafında çember oluşturabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Beraber vakit geçirmekten hoşlandığınız insanlar</b><br />
Aile fertleri, kuzenler,arkadaşlar, dostlar, kardeşler... Hiç fark etmez. Yeter ki gerginlik yaratmayacak, olur olmaz şeylere takılıp kırılmayacak, sizi diken üstünde olmaya zorlamayacak birileri olsun.<br />
<br />
<b>Yaş, cinsiyet, mülkiyet ayrımının olmaması</b><br />
İşte bu felsefenin bizim toplumumuzu en çok zorlayacak maddesi. "Vay efendim ben erkek adamım, ne anlarım kahve yapmaktan" ya da "misafirim ben ayol, ne diye çayları ben dolduruyorum" gibi cümleleri zinhar kullanmıyoruz. Hepimiz eşitiz, hepimiz kardeşiz diyerek işin ucundan tutuyoruz. Tam bir imece usulü masa hazırlanacak, toplanacak. Kimse kimseye hizmet etmeyecek kısacası.<br />
<br />
<b>Güzel kokular da olmalı, kurabiye gibi, yemek gibi</b><br />
Efendim derler ki, ocağın yakınında oturulmalı. Fırından mis gibi kek , kurabiye kokusu gelmeli ki mutlulukta nirvanaya ulaşalım. Ocakta kımıl kımıl, kısık ateşte pişen yemek kokusu da olabilir. Bana sorarsanız darı haşlayın, mis gibi kokuyor. Haaa bir de şömine,soba gibi imkanlarınız varsa portakal, mandalin kabuğu yakabilir, kestane pişirebilirsiniz. Hayal gücünüzü devreye sokun.<br />
<br />
<b>Müzik</b><br />
Fonda şöyle insanı rahatlatan, gevşeten hafif bir müzik olsa ne hoş olur değil mi? İster enstrümantal bir müzik, ister nostaljik şarkılar olsun. bangır bangır bağırmadan hafiften ruha işleyen bir müzik mutlaka olmalı. Ben okumadım gerçi müzikle ilgili bir madde ama müziksiz olmaz ki. Şimdi sen mum yak, ortamı loş ve romantik bir havaya sok, yemek de mideye bayram ettir , yetmesin kurabiye, kek kokusu de. . E ruhun ne olacak? Onun da ilacı müzik tabi ki.<br />
<br />
<b>Atıştırmalıklar, şekerlemeler, tatlılar</b><br />
Daha önce de belirttiğim gibi malum bu felsefe Danimarka gibi soğuk bir memleketten çıktığı ve kuzey yarım kürede şeker tüketimi çok fazla olduğu için, çikolata, şeker... normal. Ama siz isterseniz leblebi üzüm koyun ,dut kurusu koyun, fındık fıstık koyun. Yeter ki elinizin altında yiyecek bir şeyler olsun.<br />
<br />
<b>Hoş sohbet</b><br />
Böyle güzel bir ortamda kalkıp da siyasetten, futboldan konuşacak değilsiniz ya... Masada oturmuş yemeklerinizi yerken ya da çayınızı, kahvenizi yudumlarken, can sıkıcı tüm olayları, gelişmeleri, kişileri bir kenara itip güzel şeylerden, eğlenceli konulardan, şiirden , edebiyattan bahsedebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Sükunet, dinginlik</b><br />
Madem ki amaç rahatlamak, her şeyi unutup, sadece içinde bulunduğumuz "an"a odaklanıyoruz. Canımız o günlerde çok sıkkın olabilir, çözmekte zorlandığımız sorunlarımız olabilir. Hepsini kapının dışında bırakıp, ortamın keyfini çıkarıyoruz. Acele etmiyoruz, koşuşturmuyoruz, telaşlanmıyoruz, sabırsızlanmıyoruz. Olduğu kadar, olmadığı kader diyoruz ;)) </div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aslında Hygge Felsefesi için özel günler, geceler düzenlemeye hiç gerek yok. Adı üstünde felsefe... Yaşam tarzı olmalı. İnsan, hayatını tamamıyla bu şekilde dizayn edemez, böyle yaşayamaz belki ama, elinden geldiğince bu vakitleri çoğaltabilir. Hatta stresin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ve hemen hemen her hastalığın tetikleyicisi olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmuşken, böyle günleri, akşamları, ortamları elinden geldiğince sık yaşamaya gayret etmeli. </div>
<div style="text-align: justify;">
Yapacağımız şey çok basit. Sevdiklerimizle el ele verip güzel bir masa etrafında toplanıp ya da yerdeki rahat minderlere oturup , gülüp eğlenmek, anın tadını çıkarmak.</div>
<div style="text-align: justify;">
Tıpkı bizim Sıra Gecelerimiz gibi....</div>
<div style="text-align: justify;">
Köylülerin, uzun kış gecelerinde, köy odalarında toplanıp muhabbet etmeleri, oyunlar oynamaları gibi....</div>
<div style="text-align: justify;">
Belki de bizim toplumumuzun Hygge Felsefesi, çubuklu pijamaları giyip , pikniğe gitmeye dayanıyordur .</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com38tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-56676840098458951892018-09-21T01:50:00.000+03:002018-09-21T01:50:21.759+03:00ASLA / MİM<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/S7RAWR_QARA/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/S7RAWR_QARA?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Mime uygun bir müzik değil belki ama, siz de dinleyin istedim</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgili <a href="http://mavidebirnokta.blogspot.com/2018/09/asla-mimii.html">Kadriye</a> bence oldukça zor bir mim hazırlamış. Zor dedim çünkü benim "asla"larım değişir. Bugün söylemem derim, yarın dilimden düşmez. Hayatta yapmam derim, ölmeden önce yapılacaklar listesinde ilk sıraya girer.</div>
<div style="text-align: justify;">
Kararsızlıktan değil, hercailikten de değil. Okuyoruz, düşüncelerimizi geliştiriyoruz, büyüyoruz ruhumuzu olgunlaştırıyoruz. At gözlüğümüzü çıkarıyor, farklı açılardan bakıyoruz. Kısacası insanız, "hep daha ileriye " derken, birçok şeyi ardımızda bırakıyoruz. Alışkanlıklarımızı, önyargılarımızı, ideallerimizi, düşüncelerimizi.....</div>
<div style="text-align: justify;">
O halde son zamanlardaki aslalarım demek daha doğru sanırım..</div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse, cevapları okuyup beni tanıyanlar "nasıl yani" demesin;))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla affetmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
İkinci şansını iyi değerlendiremeyeni</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla vazgeçmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Objektif olmaktan</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla hazetmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Menfaati için yalakalık yapandan.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla yemem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Kendini zeki zannedenlerin numaralarını</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla bitmesin</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Yaşama enerjim, gelecek umudum...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla gitmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Hayvanların olduğu sirklere asla gitmem. terbiye etmek adına ne işkenceler ediyorlar zavallı hayvanlara. Kimse gitmezse acı çekmezler.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla söz etmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Birine ufacık da olsa bir yardımım dokunduysa asla söz etmem. Ne ona ne başkasına.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla dememeli</b></div>
<div style="text-align: justify;">
"çok yalnızım" </div>
<div style="text-align: justify;">
Çünkü yalnızım diyebileceğin biri varsa aslında yalnız değilsindir. Yoksa kendi kendine konuşmak olur, karşıdan gören deli der . </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla itiraf etmem</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Evet etmem, Neyi itiraf etmeyeceğimi söylersem, itiraf etmiş olurum, bu da sorunun cevabı olmaz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Asla yapmadım</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Bile isteye kimseye kötülük yapmadım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu güzel mim için teşekkür ederim Kadriyeciğim. </div>
<div style="text-align: justify;">
Okuyan herkes mimlendi ;) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-58848224375726663472018-09-07T22:44:00.000+03:002019-02-15T11:09:02.291+03:00DOKUZDOLAMBAÇ / NAGİHAN ŞAHİN <div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<i> Dudaklarımın kenarlarında sevimli, </i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i> iş-bilir kırışıklıklar olsun istiyorum.</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"İn my blue castle" isimli blogda yazdığı yazıları keyifle okuduğum sevgili <a href="https://mavikalemdekiler.blogspot.com/2018/08/guzel-kizlar-guzel-kitaplari-okur.html">Narda</a> , "kitaplı bloggerlar" kervanına katılalı aylar oldu. Ne yazık ki daha yeni yazabiliyorum. Bu da benim ayıbım olsun .<br />
Kitabın ismi Dokuzdolambaç. Hece Yayınlarından Mayıs ayında çıkan öykü kitabı. Kapak tasarımına bayıldım. Sıcak, samimi.... ev var ev, daha ne olsun. Arka kapak renginin kırmızı, kapak içi sayfaların mor renkte olması ayrı bir hava katmış. Kitap 128 sayfa, 21 kısa hikayeden oluşuyor. En çok sevdiğim tarafı, mürekkepten kısmamışlar, çok rahat okunuyor.<br />
Hem konu, hem teknik açıdan hikayeler birbirinden bağımsız .<br />
En çok, Ahsen Sabah ve Meclis Dışında'nın cümlelerinin altını çizdim.<br />
Eşik ve Sihirbazın Kızı'nda hayal gücüne hayran kaldım.<br />
Diyorum 'daki " Amaaan, nayniri dünya, boş ver, öleceğiz nasılsa, diyorum" cümlesini dilime pelesenk ettim.<br />
El Ele'de ters köşe oldum.<br />
Üçken.... güzeldi. Lakin, ikizler burcunu kıskandığını bu kadar belli etmeseydi keşke demeden geçemedim ;))<br />
Uzun zamandır bekliyordum kitabın çıkmasını. Güzel olacağından da emindim. İtiraf etmeliyim ki, öykülerde Narda'nın yazmadaki yeteneğinin yanı sıra, farklı alanlardan okuyarak kendini ne kadar çok beslediğini de gördüm.<br />
Sevgili Nagihan Şahin'i, kitabı için tebrik ediyor, yolun açık olsun arkadaşım diyorum.<br />
Ne mutlu ki, edebiyat dünyası çok iyi eserlere imza atacağının sinyallerini Dokuzdolambaç'la veren güçlü bir öykü yazarı kazandı.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
Kitaptan sevdiğim bazı cümleler;</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- İnsan ölmüyor ama yaralanıyor. Delik deşik oluyor ve sonra bunu moda olmuş bir kıyafet gibi salına salına giyiyor. Sonra başkalarını yaralıyor. Cinayet tek seferde işlenmiyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Bazı mimikleri, bazı anları anlatmak çok zordur. Aslında sadece hissetmişsinizdir. Ortada hissinizden başka sizin düşündüklerinizi doğrulayacak, onaylanmış ve genellenmiş hiçbir kanıt yoktur. Sinsi bakış ile saf bakışı ayırt etmek gibi. Beden dilini okumaktan başka bir şeydir aslında bu...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Kendime olur olmaz aşklar, işler icat ediyordum galiba.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-İnsanın kendini tanıdığı zamanlar var. Bir, bilemedin iki saniyede olup bitiyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-...artık köprüler geçilmek için değil.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Yalnızdınız, bu çağın gerektirdiği gibi ve O 'na ihtiyacınız olduğunu düşünüyordunuz. O'nun kim olduğunu bile bilmiyordunuz hem. Belki sadece " Ne güzel bir sabah!" diyebilmek için.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-Karşındaki, hayatın boyunda bir kez daha karşılaşma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğu bir yabancı olsa belki her şeyini anlatırdın bir defada.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Onlara durgunluk gibi ya da kibirlilik gibi gelen şey , onun bu istemediği şeyi yapmama özgürlüğünü çok iyi kullanmasıydı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-... bu cümle , öyle ortada tek başına bırakılacak bir cümle değildi. Bu haliyle o kadar çok şey anlatabilirdi, öyle heybetliydi ki kesinlikle yorumlanması, bir yöne kaydırılması, yontulup küçültülmesi gerekiyordu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Şimdi sana açılmaktan korkuyorum. Beni anlayamamandan korkuyorum. Ne kadar samimi olduğunu bilmediğimden korkuyorum. Hesaplılığından korkuyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-Sesi, yeşil bir ağaç dalı gibi...Taze ama dayanıklı...Eğilebilir ama kırılmaz. Adları bilmem ama böyle sesi olan biri hayattan her istediğini alabilir. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
-Hayattan ne kadar çok şey istersen, karşılığı da o kadar büyük olur. Sözüme dikkat et yalnız. Karşılığı iyi ya da kötü olabilir. Ya çok kazanırsın ya da dibe vurursun.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Hayatında her neyden memnun değilsen değiştirmeye çalışmalısın. Vazgeçmemelisin. Bu her zaman, hatta hiçbir zaman kolay olmayabilir. Ama pes etmemeli insan.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Yıllar sonra anlatmak için mi birikiyor anılar? İnsan yaşarken sadece geçmiş üretiyor. Hayatı boyunca bir yandan kendini bitirirken diğer yandan bu geçmiş yüküyle evreni yıpratıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Bir gün herkes dinleyenleri olsun isteyecek. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Zaman ,büyüdükçe hilekar. Kötüyü,acıyı, endişeyi unutarak güzel olana daha çok yer açıyor, güzellik artmış gibi oluyor anarken.</div>
<br />
- İnsanın içinde var diyorum; tabiat bize iyi geliyor.<br />
<br />
-Çoğalmışken eksilmiş, ilkinden az kalmamış mıydım?<br />
<br />
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-33520062093584419942018-08-13T21:06:00.002+03:002023-05-04T17:38:35.786+03:00HEDİYEM GELDİ<div style="text-align: center;"><br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgili <a href="http://sessizkaldim.blogspot.com/2018/07/kitaplasalm-m-hadi-etkinlik.html" target="_blank">Sessiz kaldım</a> 'ın organize ettiği etkinlik sayesinde bloggerlar arası kitap çekilişi yapmıştık. Veeee kitabım geldi. Aslında cumartesi elime geçti kitap. Biraz da isteyerek geciktirdim teşekkür yazısını. Henüz eline geçmeyenler vardır diye. Mesela ben Cuma günü gönderdim. Bakalım, benim gönderdiğim arkadaşım seçtiğim kitabı beğenecek mi ?</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Gelelim asıl mevzuya, <a href="http://burasihayalkahvesi.blogspot.com/2018/08/fakir-baykurt-esekli-kutuphaneci.html" target="_blank">Ebemkuşağı</a> Fakir Baykurt'un "Eşekli Kütüphaneci " kitabını seçmiş benim için. Üstelik blogunda tanıtım yazısını da yazmış. Merak edenler linki tıklayıp okuyabilirler. Sevgili blog arkadaşıma bu güzel hediyesi ve içten notu için çok teşekkür ediyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;"><br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com22tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-34625499342911973272018-08-06T16:28:00.000+03:002018-08-06T16:28:32.264+03:00UNUTMA BENİ, UNUTAMA BENİ<br />
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Nihayet taşınma işi bitmiş, arkadaşlarının
yardımıyla büyük eşyalar iyi kötü odalara yerleştirilmişti. Gerçi her odada
açılmadık koliler hala ulaşılmaz dağ gibi yığın oluşturmuştu. Nasılsa işten izin almıştı, teker teker hepsini açmak için vakti vardı. Hep birlikte içtikleri
yorgunluk çayının ardından arkadaşlarını evlerine yolcu etmişti. Yılları deviren dostlukları vardı. Bazen aylarca görüşmezler, buluştuklarında da kaldıkları yerden devam ederlerdi. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Evdeki boya kokusu rahatsız eder
endişesiyle , koltuğa yığılmadan önce havalandırmak gerekli deyip, pencereye
yöneldi. Hiç değilse birkaç saat<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bu ağır
kokudan kurtulmalıydı. Camı açtı, kafasını dışarı uzatıp temiz havayı derin
derin içine çekti. Birden hala çayın altını söndürmediğini hatırlayıp, mutfağa
koştu . Ocağı kapatıp salona doğru yönelmişti ki, acı bir haykırış duydu. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Sesin
çok uzaktan geldiği belliydi ama yine de içinin ürperdiğini hissetti. Merakla
camdan başını uzattı tekrar. Etrafa bakındı, adeta nefesini tutarak
dışarıyı dinledi .Ne bir ses vardı ne de hareket. Başını aşağıya doğru
çevirdiğinde birkaç noktadaki beyazlıklar dikkatini çekti. Gözlerini hafif
kıstı, yine de anlayamadı ne olduğunu. Daha iyi görmek umuduyla ışığı söndürüp <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tekrar pencereye doğru gidiyordu ki,ağzı açık
duran , ıvır zıvır dolu koliye bacağını çarptı. Canı fena yanmıştı. Devrilen koliden matruşka fırladı, her
biri farklı yerlere doğru yuvarlandı. Aldırmadı, o gizemli beyazlıkların ne
olduğunu bir an önce anlamalıydı. Başını dışarı uzattığında şimdi daha iyi
görebiliyordu. Birden, belki de günlerdir ilk kez bir gülümseme yerleşti
yüzüne. Ne olduğunu anlayamadığı o beyazlıklar manolyaydı. Gecenin karanlığında
ne kadar da asil duruyorlardı. Ne kadar narin güzellikleri vardı. Uzanabilse,
dokunmak isterdi. Gerçi bir yerde okumuştu, manolyalar çok sert ve dayanıklı
görünmelerine rağmen oldukça hassas çiçeklerdi.<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>Dokunulduğu an, renkleri kararıyordu hemen. “tıpkı O’nun gibi” diye
fısıldarken buldu kendini. O da dışarıdan çok kibirli ve sert mizaçlı
görünürdü. Ama iç dünyasında öylesine zavallı, öylesine zayıf ve korkaktı ki. Kendinden bahsetmeyişinin bu sebepten olduğunu anladıktan sonra hiç özel soru sormamış, satır aralarından anlamaya, iç dünyasını keşfetmeye çalışmıştı. En çok da bu yormuştu ya zaten.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Hay aksi, şimdi Ferit nereden gelmişti
aklına !<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Üşüyünce fark etti, uzun süredir
çiçeğe daldığını. Hemen camı kapadı, perdeleri sıkı sıkı örttü. Buzdolabını
açtı, yiyecek bir şeyler aradı. En az bir haftalık yemek getirmişti kızlar. Selma’nın sarmasından iki tane attı
ağzına. "Ne kadar muhteşem yapıyor şu sarmayı. Elinin lezzeti<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>annesinden geçmiş galiba " dedi.<span style="mso-spacerun: yes;"> Ç</span>ay koydu en sevdiği fincana. Aylin’in
getirdiği kurabiyelerden de iki tane yemeğe karar verdi . </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Hala titriyordu.
Elindekileri sehpaya bırakıp, kolilerin arasından üzerinde "örtüler" yazılı olanını
aradı . Bantlarını eliyle açmaya çalışsa da beceremedi. Hemen yanda duran
usturaya çarptı gözü.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>İçi cız etti
birden. Nasıl gelmişti bu ustura buraya, kim koymuştu ki onu eşyaların arasına.
Güya bu eve taşınırken O’nu da ,eşyalarını da, O’na ait hatıraları da diğer evde bırakacaktı.
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
"Keşke duygularımı da kolileyip ıssız bir yere atabilseydim " </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Hayatındaki herkesi tek tek düşünmeye başladı. Annesi, babası, ablası, arkadaşları..... Kimi aklına getirse bir yönü ya da bir duygu ağır basıyordu. Ama Ferit'i düşündüğü an ruh dünyası karmakarışık oluyor, bildiği tüm sesler beyninde uğulduyordu. Gök gürültüsü, kuş sesleri, yağmur sesi, içini çeken bir çocuk, acı içinde kıvranan kadın sesi ve tatlı tatlı gülen biri... Özlem, sevgi, nefret, pişmanlık, utanç, öfke... Hangisinin ağır bastığını düşünmüştü defalarca, içinden çıkamayınca da oluruna bırakmıştı.<br />
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Kabus gibi geçen son iki yılı da
hesaba katarsak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tam 4 yılını vermişti .
Vahşi bir at gibiydi Ferit, ehlileşmeye yanaşmayan. Ama inat etmişti,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bir şekilde ruhuna dokunacak, yaralarını
saracaktı güya. “Benim yanımda huzur bulmanı istiyorum” demişti hep, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>içindeki amansız kargaşayı, kendisiyle
hesaplaşmasını farkettiğinden beri . Becerememişti, huzur veremediği gibi,
huzuru da kalmamıştı. Bazı insanların kaostan beslendiğini biliyordu gerçi. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
O’nun nasıl bir insan olduğunu çözememişti
bir türlü. Bazen bir çocuk kadar masum, bazen azılı katil gibi acımasız
olabiliyordu. Bir gün ak dediğine ertesi gün kara demesine alışmıştı. Bu ruh
haline dengesizlik demek haksızlık olurdu. Başka bir şey vardı<span style="mso-spacerun: yes;"> çözemediği</span>. Çoğu zaman hiç sevgi görmemiş
olabileceğini düşünür, ama sormaya cesaret edemezdi. <o:p></o:p><br />
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
“Korkuyordu.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kendi etrafına ördüğü duvarlar onun
kalesiydi. Benimle ne zaman uzun uzadıya sohbete dalsa, duvarlarının gittikçe
yıkıldığını görüyor, endişeleniyor, ardından da sinirleniyordu. Savunmasız
hissediyordu belki de kendini” diye düşündü. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Ferit’in ruh dünyasına ilk kez
kendisi bu kadar girebilmişti. Tüm hırçınlığı , asabiyeti bu yüzdendi. O'nu anlıyordu ama yine de acımasızlığına kılıf uyduramıyordu. Şimdi O’nun açtığı yaraları tamir etmeliydi. Adını koyamadığı ne aşka ne tutkuya yakıştıramadığı bu duygulardan kurtulmalıydı. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<o:p></o:p><br />
<br />
Koliyi biraz karıştırınca içinden kırmızı renkli battaniyeyi çekti, koltuğa oturdu. Üzerini örtüp, sigarasını yaktı. Çayından bir yudum, kurabiyeden bir ısırık alıp, cep telefonunu kurcalarken Selma'nın gönderdiği şarkıyı gördü, dinlemeye başladı.<br />
<br />
Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım<br />
Unutma beni, unutama beni<br />
Gözünden damlayamayan göz yaşın olayım<br />
Unutma beni, unutama beni<br />
....</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Birden hüzün çöktü içine. Ardından özlem geldi, boğazına yumruk gibi oturdu. Hemen şarkıyı susturdu, başka şeylerle ilgilenmeye çalıştı ama artık çok geçti.<br />
<br />
Yalnızlık bataklık gibi çoktan içine çekmişti ....</div>
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-28845365597003235562018-07-18T01:15:00.000+03:002018-07-18T01:21:55.251+03:00BEDDUAMIZI ETTİYSEK HAREKETE GEÇELİM ARTIK / 2. BÖLÜM<br />
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://kahvetelvesi-kahvemolasi.blogspot.com/2018/07/bedduamizi-yaptiysak-harekete-gecelim.html" target="_blank">Belki daha önce yazdıklarım</a> birey olarak bizi aşan önerilerdi. Bizim yetkimizin, gücümüzün üstünde ama asla imkansız değil. Zamanla olacak, olmalı.Daha önceki bir yazımda bahsetmiştim, evlenecek olan çiftler mutlaka kişilik testinden geçirilmeli diye. Bunun çocuk sahibi olmak isteyenlere de uygulanması şart. Eğer şiddete eğilim, sapkınlık gibi arazlar varsa da psikolojik tedaviye tabi tutulmalı. ( Ne kadar da ütopik düşünceler diyenlere şiddetle " Gizli Sayılar" filmini izlemelerini, bir daha , bir daha izlemelerini tavsiye ederim)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Sevgi, şefkat, ilgi dolu ebeveynlere ihtiyacımız var. </b>Bu nasıl olacak bilmiyorum. Evrim teorisine inanmayan bir insan olarak, maymunun zamanla insana dönüşmesini kabul edebilirim de , kızına göz koyan, hamile bırakan babadan, olup bitenin farkına varamayan, varsa da göz yuman anneden sevgi dolu anne babaya nasıl ulaşabiliriz , işte bu aklımın sınırlarını zorluyor. Ancak, umutsuzluğa yer yok diyorum. Herkes ya üstüne düşeni yapacak ya da yapacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Kadınların çok okuması, eğitilmesi, geliştirilmesi şart. </b>Size de garip gelmiyor mu? Kadının yetiştirdiği erkek, gün geliyor başka bir kadına şiddet uyguluyor, taciz ediyor, tecavüz ediyor, öldürüyor. O halde hiçbir kadın bir diğerinin kuyusunu, mezarını, cehennemini kendi elleriyle hazırlamamalı. Tam tersine öyle yetiştirilmeli ki oğullar, her biri tüm kadınların kaderini değiştirecek, tüm erkeklere örnek olacak kadar bilinçli, mert olmalı. Belki çok uzun zaman alacak ama şiddet ve tecavüz olaylarını mümkün olduğunca minimize etmenin en kesin yolu bu. Bir yandan kadınlar kendi varlıklarının, değerlerinin farkına vararak , kendi benliklerini koruyabilecek seviyeye getirilirken, erkekler de kadınların "insan" olduğunun bilinciyle büyüyecekler. Kimse bir başkasının hayatına, onuruna, bedenine kastedemez .</div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b>Anne babalar, özellikle anneler çocuklarını daima gözlemlemeli. </b>Çocuktaki ani kişilik değişiklikleri , içe kapanma, aşırı agresif hareketler, irkilme, korkma, tedirginlik, gece görülen kabuslar, yatağı ıslatmalar , belki çocuğun dışa vuramadığı şiddetin, tacizin tezahürleri olabilir. Ergenliktendir deyip geçmemeli. Çocukla iyi ve güvene dayalı bir iletişim kurulursa , satır araları iyi okunursa, birçok istenmeyen durumu önlemek, erken fark etmek mümkün olacaktır. Mümkün olduğunca basit bir dille , olası tehlikeler çocuğa anlatılmalı. Özellikle <a href="https://www.youtube.com/watch?v=YD-HaiksC0I" target="_blank">Aamir Khan'ın</a> videosu bu konuda öğretmenler ve ebeveynler için iyi bir kaynak olacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Çocuk 18 yaşına kadar zorunluluk olmadıkça aileden ayrılmamalı. </b>Yatılı okullar, kurslar.. vs. tacizin, tecavüzün daha çok görüldüğü yerler. Yakın geçmişimizde bu tür olaylara ( ne yazık ki) fazlasıyla şahit olduğumuz için açıklamaya gerek yok sanırım. Hepimizin sosyal medyada esip yağdığımız, gerçek hayatta ise yaprağın kıpırdamadığı, sineye çektiğimiz, üstünü örttüğümüz olaylar....</div>
<div style="text-align: justify;">
( Empati yapmalıydık oysa. Sokaklara dökülmeliydik. Neden araştırılmasını istemiyorsunuz, neden komisyon kurulmasına karşı çıkıyorsunuz diye her vekili cevap alana kadar , harekete geçirene kadar sorguya çekmeliydik...)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>İşini severek, heyecanla yapan insanlara ihtiyacımız var.</b> Özellikle de öğretmenlere... Zira öğretmenlere sadece çocuklarımızı değil, ülkenin geleceğini, kaderini emanet ediyoruz. Geleceğin insanı öğretmenlerin elinde şekil alıyor. Özellikle ilkokul seviyesindeki çocuklar üzerinde öğretmenler, anne babadan daha etkili oluyorlar. O halde , bir öğretmen öğrencisine sadece bilgiyi yüklememeli. İnsan, hayvan, doğa sevgisini, paylaşmayı, yardımlaşmayı, zayıf ve darda olanı korumayı..... kısacası iyi ve sorumlu bir insan olmak için gerekenleri öğretirse sorunlu insanlar azalacaktır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu dünya bizim, hepimizin .. Ne yazık ki başka gidecek yerimiz yok. O halde yaşanılır yapmaktan başka çaremiz de yok. </div>
<div style="text-align: justify;">
Dün akşam kısa bir video izlemiştim. Belki çoğunuz izlemişsinizdir. İki bilim adamı, palm yağı elde etmek için insanların düşüncesizce tahrip ettiği çorak bir alana , anlaştıkları bir firma vasıtasıyla 12 bin ton portakal kabuğu bırakıyor. Ve proje unutuluyor, oraya kimse uğramıyor. 16 yıl sonra döndüklerinde bitki örtüsünün tamamen değiştiğini, hayvan türlerinin o bölgeye akın ettiğini, ağaçların büyüdüğünü ve geliştiğini görüyorlar. Tamamen tahrip edilen alanlar, sabırla , zamanla hayata döndürülebiliyorsa, biz neden başarmayalım? </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiyle, güzel günlere......</div>
<br />
<br />
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-91347587459220752112018-07-10T02:48:00.000+03:002018-07-10T02:48:02.196+03:00Aylar sonra dönüp yazabildiğim için biraz da olsa umudum vardı, devam edeceğime dair. Ne yazık ki bilgisayarım bozuldu ve telefondan yazmak beni çok zorluyor .<br />
Bi’ yerlerde tabletim olacaktı . Bulabilirsem ikinci bölümü hemen yazmak istiyorum .<br />
Sevgiyle kalın ...<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-42249093153284531182018-07-04T16:28:00.000+03:002018-07-04T17:24:47.284+03:00BEDDUAMIZI ETTİYSEK HAREKETE GEÇELİM ARTIK / 1. BÖLÜM<div style="text-align: justify;">
Belki yazdıklarımı üstüne alınanlar olacaktır, umarım olur, hatta lütfen alın...</div>
<div style="text-align: justify;">
Kaç gündür ne tarafa dönsem masumların fotoğrafları,altına iliştirilmiş bir kaç cümle. En can alıcısı da " seni koruyamadık, bizi affet"!! Evet koruyamadık, bu kafayla gidersek geride kalanları da koruyamayacağız. </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu fotoğrafları her türlü sosyal medyada yayınlamanın amacı nedir ,bilen bana da söylesin. Onlar bir kere öldü ( öldürüldü), siz anne babayı defalarca öldürdüğünüzün farkında mısınız? Biraz empati lütfen!<br />
Toplum olarak psikolojimizi bozmak ya da bu olayları zamanla kanıksamak bana göre daha büyük tehlike ve sorunu çözmeyecek ne yazık ki...Lanet okumak, beddua etmek ve idam çığırtkanlığı yapmak yerine, herkes elini taşın altına koysa, çözüm yolları düşünse ve bunların uygulanması için elinden geleni yapsa olmaz mı? </div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<b>Emniyet, Savcı- Hakim, Psikolog- Psikiyatristlerden müteşekkil her il bazında komisyonlar kurulmalı ve her ilin şiddet/ taciz- tecavüz haritası çıkartılmalı. </b>Özellikle bu tür vakaların yoğunlukta olduğu şehirler başta olmak üzere, bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yapılmalı. Gerekirse ev ev dolaşılmalı, kahvehanelerde toplantılar, eğitici seminerler düzenlenmeli..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Şiddeti hayatımızdan çıkarmalı. </b>Geçtiğimiz yıllarda bir genç kızımızı tecavüz edip öldüren hasta ruhlunun annesinin "babası beni döverken korkudan bir kenara sinerdi" şeklinde verdiği ifade ve diğer araştırmalar gösteriyor ki , çocukluğunda şiddete maruz kalmış, şiddetin devam ettiği ortamlarda büyümüş çocuklar, yaşadıkları travma nedeniyle ( gerekli tedaviler yapılmadığı takdirde) şiddete ya da cinsel sapkınlığa eğilimli oluyorlar. Şiddet, tecavüzden sonraki insan onuruna vurulmuş en büyük darbedir. Fiziksel başta olmak üzere hiçbir şiddet türü ,hiçbir canlı için kabul edilemez.<br />
<br />
<b>Şiddet uygulayanlar şikayet edilmese bile mutlaka tedavi edilmeli. </b>Eğer bir kadın, bir çocuk ( nadir de olsa erkek) şiddet gördüğüne dair rapor almak için başvuruda bulunduysa, şikayetçi olmasalar da, eğer bir kadın ya da erkek boşanma dilekçesine "şiddet nedeniyle" ibaresini yazdıysa, boşanma olsun ya da talep geri çekilsin, fark etmez, şiddeti uygulayan şahıs zorunlu olarak psikolojik tedaviye tabi tutulmalı.<br />
<br />
<b>Toplum bu konularda bilinçlendirilerek sessiz ve seyirci kalınmaması anlatılmalı. </b>Karı- koca arasına girilmez, aman başım derde girmesin, belayı üstüme çekmeyeyim düşüncelerinden vazgeçilmeli. Sokakta yürürken, pazarda dolaşırken, köyde kentte, açık kapalı her türlü alanda uyanık olmak zorundayız. Gözümüz tüm çocukların üzerinde olmalı.<br />
<b><br /></b>
<b>Tacizci ve tecavüzcülerin isimleri ve fotoğrafları yayınlanmalı. </b>Mağdurların / kurbanların değil. Adaletin serbest bıraktığını gerekirse toplum dışlayarak cezalandırmalı. Ya adam olacaklar , ya adam olacaklar.Şiddet uygulayanlar için de geçerli.<br />
<br />
<b>Hafifletici sebepler, cezada indirimler bu tür suçlular için uygulanmamalı. </b>Duruşma anında düzgün giyimli, başı önde diye hakimler " bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşması nedeniyle...." türünde bir ifade ile salıverme, cezasını indirme yoluna gitmemeli.<br />
<br />
<b>Sınır tanımayan psikologlar/ psikiyatristler birliği oluşturulmalı. </b>Valiliklerle koordineli, belirli aralıklarla ve düzenli olarak yurt genelinde tarama yapılmalı. Çocuklara, gençlere, kadınlara destek verilmeli, eğitilmeli. Sorunlarına mümkün olduğunca çözüm üretilmeli.<br />
<br />
<b>Çalışan sayısı 100'ü geçen her iş yerine şiddet gördüğü için boşanan, tacize - tecavüze uğrayan kişilerden en az bir kişiyi çalıştırma zorunluluğu getirilmeli. </b>İş ve İşçi Bulma Kurumu bu kişilere öncelik tanımalı. Ve kimlikleri, işe alınış sebepleri gizli tutulmalı. ( mümkün olduğunca). Devlet gerekirse "maaşı senden, sigorta primi benden" şeklinde kolaylık sağlamalı. Aynı sistem, her 100 danışan başına 1 kişi olmak üzere psikolog ve psikiyatristler için de uygulanmalı.<br />
<br /></div>
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-15120611525169010142018-01-22T22:13:00.003+03:002023-05-04T17:45:13.317+03:00GÖZLEMLİYORUM, GÖRÜYORUM...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kuş gözlemciliği yapar gibi insanları gözlemliyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
Neden kuş gözlemciliği dedim ? çünkü üç beş kuş hariç kuşları tanımıyorum. Tıpkı çevremdeki üç beş insan hariç kimseyi çözemediğim gibi... Ha, bir de kuş gözlemciliği sabır isteyen bir iş. İnsanları gözlemlerken de sabırlı olmak lazım.</div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse , konumuz kuşlar değil zaten, fareler de değil.. İnsanlar..Sorun şu ki, insanlar hızla değişiyor. Ben tanımaya , çözmeye çalıştıkça, gözlem yaptıkça, araştırıp öğrendikçe bildiklerim aritmetik artarken insanların davranış tarzı geometrik artıyor. Bu böyle olduğuna göre, şöyle bir durumda şunu demesi ya da yapması lazım diye teori geliştirmişken , hoooppp başa dönüyoruz. Çünkü insanlar benim öğrenme hızımı katlayarak tarz değiştiriyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Sonunda işin içinden çıkamayıp, kabataslak kategorize etmeye karar veriyorum. Elime geçen her türlü davranış tarzını , önce bu sınıflandırma içine sokmaya çalışıyorum. Hiçbirine uymazsa , daha derin sınıflandırma yapana kadar , en çok uyan içinde olması mantıklı geliyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tartışmaya açık olarak iddia ediyorum ki, insan davranışlarının altında yatan, kişiliğini oluşturan sebeplerin başında "sevgisizlik /ilgisizlik" geliyor. Sevgi ile ilgi, ikisi eş değer değildir elbette ama birlikte olmak zorundadır. Sevgisiz ilgi, ilgisiz sevgi kadar boş ve yetersiz olacaktır. Kıskançlığın, özgüven eksikliğinin, gelgitlerin, hırçın kişiliklerin.... çoğunun altı deşilse sevgisizlik çıkar karşımıza. Bir söz vardır " kadını geçimsiz yapan sevgisizlik, sevgisini yok eden ilgisizliktir.." diye. Cinsiyetçiliği bir kenara bırakıp, bunu "insan" olarak değiştirmek istiyorum. Sevgiyle iyileştirmeyi beceremediklerimiz olur mutlaka ama sevgisizlikle hasta etmediğimiz insan olamaz. Bir şeyin eksikliği maraza sebep oluyorsa, o marazın tedavisi de eksikliği tamamlamakla mümkün olabilir ancak. Yani sevgi ve şefkat gösterdiğiniz takdirde bambaşka bir insan görürsünüz karşınızda. Eğer sevginiz, ilginiz iyileştiremiyorsa o insanı ya hastalık artık amansız bir hal almıştır, ya da sevgisizlik sadece tetikleyici rol oynamıştır insanın içindeki kötülüğün, fesatlığın, geçimsizliğin dışarı çıkmasında. Dünyanın , insanlığın sonu sevgisizlik yüzünden olacaksa eğer, kurtarmanın tek yolu da her köşebaşına sevgi tohumları ekmekle, kalplere sevgiyle dokunmakla mümkün olacaktır. Sevgisizlik mutluluğun, huzurun, barışın, bereketin , önüne çekilmiş alabildiğine yüksek ve muhkem duvar... Sevgi, ilgi, şefkat ise o duvarı çıkacak en büyük güç. </div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgi, kurumuş , çorak kalplere ab-ı hayat .... </div>
<div style="text-align: justify;">
Bazen huzurlu bir nefestir sevgi, bazen sıcacık bakış, bazen yüreği sarıp sarmalamaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
Nefret dolu bakışların, anlamsız dokunuşların, hoyrat tavırların üzerindeki buzu çözecek olan tek şey sevgidir. </div>
<div style="text-align: justify;">
Günebakan çiçeklerinin güneşe dönmesi gibi, yürekler sevgiye döner . </div>
<div style="text-align: justify;">
Sınırsız olduğunda, nefrete sınır çizendir sevgi...Sonra da o çizgiyi daraltıp yok eden...</div>
<div style="text-align: justify;">
Zamanın yakasını rahat bırakın ,zira her şeyin ilacı sevgidir.<br />
Korkmayın sevmekten, sevgiyi dillendirmekten, dile pelesenk etmekten.<br />
Dünyayı yaşanır kılacak olan iksirdir sevgi. Sadece insanı değil, canlı cansız tüm varlığı sevmek gerekir ki, göz gibi, kulak gibi sevgi de duyularımızdan biri olsun. Anlamada, tanımada, uyum ve uzlaşmada elimiz ayağımız olsun.....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İkinci sebep, yaşanan travmaların etkisi. Bu konuyu çok uzatmaya gerek yok, anne babadan birinin veya her ikisinin erken kaybı, çocuk yaşta maruz kalınan şiddet, ağır hastalıklar, maddi imkansızlıklar, kazalar, doğal afetler, insan veya hayvan saldırısı ... birer travmadır. Dönün çocukluğunuza, bakın etrafınıza , ne demek istediğimi anlayacaksınız. Uzmanlar der ki, ciddi ruhsal bozuklukların kökeninde ruhsal travmalar yatar. Çünkü çaresizlik içerir, maruz kalanın gücünü aştığı için zaten travmadır. Karşı karşıya kalınan durumla ilgili baş edememe duygusu, adeta insanın üzerine yapışır, yakın temasta bulunduğu insanları da bataklık gibi içine çeker. Hep derim, geçmişini bilmediğiniz insanı asla gerçekte tanıyamazsınız. Anne babası tarafından şiddet gören , başkalarıyla kıyaslanan, öğretmeni tarafından aşağılanan, hep başarma baskısıyla büyüyen çocuklar, ileri yaşlarda bambaşka tavırlar sergileyebilirler. Ummadığınız anlarda , tahmin etmediğiniz tepkiler verirler. Sonra düşünür durursunuz benim gibi, neden böyle dedi, neden böyle yaptı diye.<br />
Bu konu ciddi bilgi birikimi ve uzmanlık gerektiği için , konuyu kısa geçiyorum.... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Son sebep biraz daha geniş kapsamlı. Kişinin sadece kendisine yönelik değil çünkü. Yani hiç tanımadığı bir insan için de geçerli olabilir, geçmişe ait de ... İnsanın hazmedemediği, kabullenemediği, mantığına oturtamadığı, aklının almadığı olaylar, durumlar, haksızlıklar. Bazen inancını sorgulamak zorunda kalır insan. Sorularına cevap bulamadıkça işler çığırından çıkar.. Kimi işine verir kendini, kimi okumaya, kimi serkeşliğe. Etrafına bağırıp çağıran, can yakan insanların canını yakan bir problemleri vardır genelde. Adalet, hak, hukuk kavramı etrafında biriken cevapsız sorular dayanılmaz hal almaya başlar bir süre sonra. Rıza, kabullenme, tevekkül gerektirir ruhun sükunete ermesi için. Çok fazla sorgulama , irdeleme yaraya kezzap dökmek olur. Neden dersin, küçücük çocuk, çaresiz kadın, zavallı adam.... ne günahı vardı, ne suçu vardı ? ..... Allah'ın rahmetiyle, şefkatiyle ters düşüyordur olup bitenler. Gücü yetmez olup biteni değiştirmeye, gücü yetenin neden izin verdiğini düşünür ... Seyirci kalmak yer bitirir insanı. Yönünü çevirir mecburen. Ya unutmaya çalışır, ya da günahsızların hırsını başka günahsızlardan çıkarmaya başlar. Bozulan dengesi sadece kendini değil, dokunduğu, baktığı herkesi sendeletir. Düşünmekten kaçmak için kırar döker. Kırarken çıkan sesler, beynindeki uğultuları bastırsın ister. Farkında bile değildir üzdüklerinin... Zamanla haksızlığa isyan için çıktığı yolda , yeni isyankarların varlık bulmasına sebep olur.<br />
Bu insanlar içimizde, hatta belki de biz bu insanların içindeyiz, kimbilir.. Demem o ki, insanlık zor zenaat . Bunca zorlukla uğraşırken birbirimizin hayatını zorlaştırmayalım n'olur.... Başkalarına verebileceğimiz şeyler varsa esirgemeyelim, elimizden geldiğince sabırlı ve anlayışlı olalım. Hep istemekten, anlayış beklemekten, sabrın sınırlarını zorlamaktan kaçınalım. Bencillikten sıyırılıp etrafımıza bakalım. Yaralayarak değil, yara sararak iyileşebileceğimizi unutmayalım.<br />
<br />
Ben aslında tezat iki durumda da kendini haklı çıkaran bir arkadaşımı çekiştirecektim, konu nerelere geldi !!!<br />
<br />
Bu kadar uzun yazıyı okuyabildiniz mi, buralara kadar gelebildiniz mi bilmiyorum ama, ben bile kendimden sıkıldım şu an ;)<br />
<br />
Sevgiyle kalın.....<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com21tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-22882612224790035262018-01-17T02:32:00.000+03:002018-01-18T02:04:53.786+03:00ARAMIZDAKİ SÖZLER / The Mountain Between Us<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/tt2k8PGm-TI/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/tt2k8PGm-TI?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İzle, mutlaka izle, sen seversin baskılarına dayanamayıp, biraz da Oscar ödüllü oyuncusunu ( Kate Winslet) referans alıp izledim Aramızdaki Sözler'i.. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Gazeteci Alex ile doktor Ben kötü hava şartları yüzünden uçuşlar iptal edilince birlikte özel uçak kiralayıp yola çıkarlar. Ben ameliyata , Alex kendi düğününe yetişmek zorundadır. Ancak pilot kalp krizi geçirir , uçak güç bela inerken parçalansa da kurtulurlar ve karlı dağların arasında, soğukta mahsur kalırlar. Filmin neredeyse tamamına yakını sadece iki oyuncuyla karların arasında geçer.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Belki güzel bir film olduğu konusunda kendimi şartlandırdığım belki de hayata dair şartlandırmalardan arınıp izlediğim için beğendim. Hatta bayıldım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Alex sarışın , alımlı bir kadın, Ben siyahi bir adam...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Alex Ben'i korkaklıkla suçlayacak kadar cesur, Ben Alex'i bencil bulacak kadar temkinli...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Alex dışa dönük, konuşmayı, sormayı,sorgulamayı seven, daha çok mantığı ile hareket eden bir kişiliğe sahip. Ben duygusal, daha içine kapanık, iç dünyasında olup biteni dışa yansıtmayı pek sevmeyen, paylaşmayan karakterde bir adam...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Ve bunca aykırılığa, uç özelliklere rağmen bu iki insan birlik olup hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Ben kendi hayatı pahasına ayağındaki sakatlık yüzünden yürüyemeyen Alex'i yalnız bırakmıyor. Alex verdiği cesur kararlarla, Ben'i de kendi kabuğunu kırma konusunda yüreklendiriyor. Aralarındaki güven o kadar güçlü ki, ister istemez filmimizin kahramanları yakınlaşıyor, hatta bağlanıyorlar. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Aşk mı sevgi mi sorusuna "kesinlikle güven" diyorum bundan sonra. Birine hayatınızı emanet etmek zorunda değilsiniz elbette. Lakin, bir ilişkiye başlarken duygularınızı emanet ediyorsunuz . (Bunu kadın- erkek ilişkisi olarak sınırlandırmıyorum , her türlü insan ilişkisi için geçerli.) İnsanın duygularını emanet etmesi demek, duygularının görmezden gelinmeyeceği , telafisi imkansız yaralar almayacağı, duygularının önemseneceği, zedelense de tamir edileceği anlamını taşır. Birinin sizi üzmeyeceğinden asla emin olamazsınız belki, bu insanın yaradılışına aykırı. Bile isteye üzmeyeceğinden emin olabilirsiniz sadece. Üzdüğünde kendisinin de üzüleceğini bilirsiniz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Hayallerinizi emanet edersiniz, çünkü güveniyorsunuzdur. Hayallerinizi gerçekleştirmez belki. Ama sizi, gerçekleştirmeniz için yüreklendirir, motive eder. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Acılarınızı emanet edersiniz. İnsan yüreğinin acısı dışarıdan görünmez pek. Alçısı, sargısı, izi yoktur çünkü. Bunlar olsa, kolaydır, görür ve oralara dokunmaz, vurmaz. Yürek acısını gösterdiğinizde , saklama ihtiyacı hissetmediğinizde o insana güveniyorsunuz demektir. Artık o konuda hassas olacağını, sizi oradan vurmayacağını bilirsiniz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bütün bunlardan daha önemlisi, birinin böylesine güvenebileceği biri olmanın verdiği haz ... Saygının olduğu yerde sevgi de gelir derler. Belki doğrudur, belki güven saygının da önüne geçiyordur kimbilir. Bildiğim tek şey, güvenmediğiniz insanla yola çıkamazsınız...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Görsel açıdan manzaralar müthiş. Özellikle benim gibi İzmir'de oturan ve kar yağışına pek şahit olmayan biri için... </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bu film izlenir...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img alt="aramızdaki sözler ile ilgili görsel sonucu" height="266" src="https://www.sinemagecesi.com/uploads/film/2017/08/the-mountain-between-us-aramizdaki-sozler-izle-919.jpg" width="400" /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-30108431264535900212018-01-07T12:41:00.000+03:002018-01-07T12:41:23.142+03:00 THE CONFESSİON (1999) / İTİRAF<div style="text-align: justify;">
İsmini hatırlamadığım bir İran filmini izlerken de aynı şeyi düşünmüştüm "Memleketimin şu anki haline ne kadar çok benziyor !!"</div>
<div style="text-align: justify;">
The Confession filminin başında da aynı düşünceye kapıldım. Ateşler içindeki oğlunu kaptığı gibi hastaneye koşan filmin kahramanı, ilgisizlik neticesi başka hastaneye gitmek zorunda kalıyor, ancak oğlunu daha yolda iken kaybediyor. Bildiğimiz , aşina olduğumuz manzaralar kısacası. Ve yine tahmin ettiğiniz üzere, baba adaleti kendisi sağlamak için işlerinin sorumluluğunu taşımadıklarına kanaat getirdiği kayıt memurunu, doktoru, hemşireyi öldürüyor. Tabi filmin bundan sonrası hiç tahmin etmediğim şekilde gelişiyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Çok güzel, anlamlı, felsefi vs. diyebileceğim cümleler vardı. Aklımda tutamadım, akışı bozmamak adına durdurup yazamadım... Ama şunları unutmam mümkün değil;</div>
<div style="text-align: justify;">
"Doğru olanı yapmak zor değildir, doğru olanı bulmak zordur.."</div>
<div style="text-align: justify;">
"İyi birinin de günahı olabilir." Günah insanı kötü biri yapmaz ...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizler yaptığımız hatanın, yanlışın kılıfını bulmakta hiç zorlanmayız genelde. Zaten yaptığımız yanlış ve hata da değildir. Kendimizi aklamakta üstümüze yoktur. Bu nedenle de " hafifletici sebepler" can simidimizdir. Bir de " ağır tahrik" vardır elimizde kapı gibi. Emrahvari bir bakış, boyun bükme, takım elbise- kravat ikilisi vazgeçilmezlerimizdir. Sorumluluk , dik duruş, bedel ödeme ne kadar yabancısı olduğumuz kavramlar..</div>
<div style="text-align: justify;">
Adam diyor ki, evet öldürdüm, pişmanım ama cezamı da çekmek istiyorum. Çünkü eğer cezamı çekmezsem, bu işten kurtulursam , yaptığım sadece adi bir cinayet olarak kalır, sıradan bir katil olurum. Ben sorumluluğu üstlenmek ve oğlumu onurlandırmak istiyorum.. </div>
<div style="text-align: justify;">
Alec Baldwin'in avukat rolünde, baba Ben Kinsley ile ilk karşılaşmalarındaki konuşmalar müthiş etkileyici ve anlamlı. Sırf bu sahneler için mutlaka izlenmeli bu film.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img alt="the confession 1999 izle ile ilgili görsel sonucu" height="400" src="https://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/81n5uzCuOtL._RI_.jpg" width="300" /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-431331227433655742018-01-06T02:14:00.002+03:002018-01-06T02:14:46.607+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/B3aWlt81EwU/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/B3aWlt81EwU?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
yazdım, yazdım, yazdım ve sildim. Ama şarkı müthiş, silmeye gönlüm razı olmadı ....</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-77447157297942165092017-12-23T02:18:00.001+03:002019-10-16T01:24:27.151+03:00DÖN DİYE.....<div style="text-align: justify;">
Sana bu mektubu, kapısını yıllardır kimsenin çalmadığı, döşemeleri kabarmış, pencere camlarının çoğu kırılmış, çerçevelerinin boyaları dökülmüş o eski evden yazıyorum. Sen gittikten sonra hüznün kol gezdiği, bir daha dumanı tütmeyen, viraneye dönen o evden....</div>
<div style="text-align: justify;">
Sana bu mektubu rüzgarın deli gibi estiği, ağaçların yıkılmamak için sıkı sıkı toprağa tutunduğu, bunca sesin, ıslığın, birbirine yaslanan bunca ağacın arasında payıma düşen yalnızlığa sarıldığım buz gibi havada yazıyorum. Sadece bedenimin değil, ruhumun da üşüdüğü, kendimi ayazda kalmış kuş yavrusu gibi hissettiğim havada .....</div>
<div style="text-align: justify;">
Sana bu mektubu " ya gel mutluluğa doyayım, ya da göm beni , toprağa karışayım" demek için yazıyorum. Çünkü ortası yok bunun. Sen yoksan hayatın anlamı , yaşamanın tadı yok. Tüm renkler senin varlığınla ortaya çıkıyor, çiçekler senden besleniyor. Sensiz hiçbir şeyin albenisi yok. Tüm evren yetim kalmış gibi...</div>
<div style="text-align: justify;">
Sana bu mektubu, gücümün tükendiği anda yazıyorum. Biliyor musun nefes alamayacak kadar halsiz, yeni bir güne başlayamayacak kadar umutsuzum sen olmadığın zamanlarda.. Ekmeğe ve suya muhtaçlığım kadar ihtiyacım var sana. Dizime derman, gözüme fer, gönlüme ışık ol. </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu mektubu senin nerede olduğunu bilip de kendimi kaybettiğim anda yazıyorum. Sen varsan bir yere, zamana aidim ben. Sensizlik, içinde savrulduğum boşluktan farksız. Yokluğunda kim olduğumu çözmekte zorlanıyorum </div>
<div style="text-align: justify;">
Sana bu mektubu hayatımı güzelleştirdiğin yerden yazıyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
Hep hayatımda kal diye...</div>
<div style="text-align: justify;">
Yanımda ol diye...</div>
<div style="text-align: justify;">
Dön diye....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/dkGMCPbU1Nw/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/dkGMCPbU1Nw?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-92053995795856263562017-12-11T01:41:00.001+03:002017-12-11T01:41:37.251+03:00HAYAT LAY LAY LOM DEĞİLDİR BAZEN....galiba en kötüsü buydu.<br />
bir anda tüm sığınakların açık edilmesi, tüm kalelerin düşmesi, siperlerin çökmesi. ne bileyim işte, insanın düşman karşısında öylece ortalıkta kalakalması.... düşman ne mi? kişiye göre değişir elbet. bazılarınınki yalnızlıktır. bazılarınki de birden bire üşüşen sorular, geçmişe ait bir anı, belki de bir kişi...önemi yok ki. aslolan insanın korku ve hüzünle karışık , o garip duygunun eşiğine gelmesi...<br />
bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri de, elinden umutlarının alınması sanırım. en azından şu an böyle düşünüyorum. şu an dediysem, bugün, bu akşam. <br />
gayri ihtiyari " iyi insanlar iyi atlara binip gitti diyenler !!! bence iyi günler binmiş o atlara" dediğimde fark ettim, geleceğe ait ne kadar karamsar olduğumu... kim aldı umutlarımı ellerimden?<br />
keşke o ya da bu diyebilsem...<br />
kimsenin gücü yetmez kolay kolay bir insanı umutsuzluğa düşürmeye... bu bir süreç, olaylar silsilesinin getirisi. ( getirdiği olmadığına göre , götürüsü demek en doğrusu... )<br />
madem ki her şey zıddıyla kaimdir, zıtlar arası sınır ince bir çizgidir. sevginin nefrete, gecenin gündüze vs. kolayca evrilmesi gibi, bu umutsuzluk da beni mutlaka umuda taşıyacaktır...<br />
bekleyelim ve görelim...<br />
<br />
<a href="https://www.youtube.com/watch?v=FOUdApLTAG4" target="_blank">kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür...</a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-37368151415091576052017-12-09T00:03:00.000+03:002017-12-09T00:03:39.410+03:00HAY HAY BUYURSUN GELSİN ...<div style="text-align: justify;">
Hayatın bunca derdi, gailesi çekilmezdi , eğer monotonluğunun arasına sürprizler saklamasaydı...</div>
<div style="text-align: justify;">
"Hayat hayat" işte benim için sürprizlerin , bana sunulan güzelliklerin en özellerinden. Sanalda tanıştığım, arkadaşlığını reele taşıdığım , kısa zamanda kaynaştığım meslektaşım, blogdaşım.. Daha önceki blogunu bırakıp, "bana yeni bir ben lazım" diyerek farklı bir adresle tekrar aramıza katıldı. Bol bol kitap okuyup, bolca film seyrettiği için hem kitap hem film tanıtımlarını, aralara serpiştirdiği hayata bakışı, düşünceleri, fikirleri eşliğinde okumaktan keyif alacağınızı düşünerek <a href="http://dahaneyapayim.blogspot.com.tr/2017/11/ermis-halil-cibran.html" target="_blank">bir göz atın</a> derim ..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-50385141937921543282017-11-22T00:44:00.002+03:002023-05-17T16:41:05.512+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Sahte gülüşlerin alacaklısıyım ben,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Çoktan vazgeçmişken gerçeğinden...</div>
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-23177501883592335572017-11-18T01:54:00.000+03:002017-11-19T06:30:34.554+03:00ÖLÜ KADINLAR MEMLEKETİ / BURÇE BAHADIR<div style="text-align: justify;">
Şener Şen ile Uğur Yücel'in rol aldığı " Eşkiya" filminin çok etkileyici bir sahnesi vardır. Uğur Yücel aldatıldığını öğrenince, soluğu otel odasında alır, sevgilisi ile aşığını öldürmek için. Eşkiya ve arkadaşları da arkasından koşarlar. Silahı doğrultur korkudan titreyen aşıkların üzerine. Eşkiya engel olmaya çalışır, kendisi gibi ömrünün en güzel yıllarını hapiste çürütsün istemez. Bırak der, değmez. Gençliğini yaktığına değmez... Uğur Yücel silahını indirir ve odadan çıkarak kapıyı kapatır. Aşıklar derin bir nefes alırlar, ölümün kıyısından dönmenin verdiği rahatlıkla..Sanki az önce ağlayan, yalvaran onlar değilmiş gibi... Sanki Azraille girdikleri savaştan zaferle çıkmış gibi.. İşte tam o anda Cumali (Uğur Yücel) geri döner, hışımla kapıyı açar ve "dan dan dan".....</div>
<div style="text-align: justify;">
....</div>
<div style="text-align: justify;">
Burçe Bahadır'ın kitabı Ölü Kadınlar Memleketi'ni duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Yüksek lisans yapsam kesinlikle böyle bir konu seçerdim dedim kendi kendime. Kitap elime geçtiğinde açıp okuyamadım ilk anda. Hatta bilerek imtina ettim. Biliyordum içim acıyacaktı.Kendimi toplamam zaman alacaktı.</div>
<div style="text-align: justify;">
İçimdeki Eşkiya bırak okuma, değmez diyordu. Kaldıramazsın, şimdi sırası değil dağılmanın. Evet hem de hiç değildi. Yapılacak bir sürü iş vardı, vaktim azdı. Okumak neyse de , sonrasında toparlanmak uzun sürecekti . Nihayet, Cumali teslimiyetiyle ikna oldum. Okuma fikrini erteledim. Mantıklı karar vermenin rahatlığıyla pencereye doğru gidiyordum ki, kendimi masada, kitabın başında buldum . Ve dan dan dan..... okuduğum her cümle kurşundan farksızdı...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Burçe Bahadır 'ın cezaevlerindeki kocalarını öldüren kadınlar ( Suna ve Nigar) ve eşlerini öldüren kocalarla (Ahmet, Hamit, Veysel) yaptığı konuşmalardan oluşuyor kitap. En sonda da kızını kaybeden baba (Seda'nın babası) , kardeşini kaybeden abla ( Gönül'ün ablası) ile yapılan görüşmeler aktarılıyor.. (Aslında belegesel olarak çekilmiş, daha sonra kitap haline getirilmiş.) Böylelikle gazete haberlerinden farklı olarak sadece cinayet anına değil, çok öncesine odaklanıyorsunuz. Katili cinayet işleme noktasına getiren ne , maktul nasıl olmuş da kendini kurtaramamış, neden bu kadınlar öldürülüyor onu görüyorsunuz. Ailenin kadına şiddet görmeyi kader olarak, erkeğe de şiddet uygulamayı hak olarak nasıl dayattığını / kabullendirdiğini anlıyorsunuz... Tecavüzün sadece ıssız bir yerde, gece karanlık kuytularda, sokakta, tanımadıklarınızdan değil, evde, koca ( adı da yasal tecavüz bir bakıma), kayınbaba, baba, erkek kardeş tarafından da gerçekleşebildiğini görüyorsunuz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anladığım şu ki, cinayet sadece işleyenin değil, toplumun çoğunluğunun suçu. Çünkü bir bakıma toplum azmettirici rolünde. Cinayetler bir şekilde namus kılıfı içine sokuluyor. Artık ölmek/ öldürmek kaçınılmaz. Namussuzluğu affetmek hoş karşılanmıyor, tam tersine cezayı kesen takdir ediliyor. Mahkumların hiç pişman olmaması ise işin ayrı bir boyutu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kadınlar kendini, erkekler namusunu kurtarmış. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şiddetin eğitimle çok da ilgisi yok bana göre. Sadece tarz değişikliği var. Temele indiğimizde değersizleştirme, hiçleştirme hepsi. Kadını sindirme ! Çünkü ancak bu yolla erkek toplumda kendine yer edinebiliyor, ancak böylelikle kendi yetersizliğini, aczini kamufle ediyor. Babanın takdirini kazanmanın, toplumda kahraman olmanın yolu kadını ezmekten geçiyor. Böyle bir ailede yetişen çocuklar erkekse, geleceğin şiddet yanlısı erkeği, kızsa çoktan bu çarkın bir parçası, çaresiz boyun eğeni.... Bu kısır döngü hep böyle devam ediyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu cinayetlere nasıl engel oluruz, şiddet gündemimizden nasıl kalkar, kadınlar öldürülmekten, çocuklar şiddet görmekten nasıl kurtulur derseniz, iki şekilde mümkün. Sıcak, sevgi dolu bir aile ortamı ve erdemli birer vatandaş olmayı öğreten eğitim sistemi.Ama bu iki kurum bizzat şiddetin, tecavüzün, sevgisizliğin, korkunun menşei... Yani demem o ki, başımız fena halde dertte !!! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Erkeklere; kadının köle ya da mal değil, birey olduğunu,</div>
<div style="text-align: justify;">
Kadınlara; insanca yaşama hakları olduğunu anlatmanın bir yolu olmalı.....</div>
<div style="text-align: justify;">
Erkeklere; tecavüzün veya cinayetin veya şiddetin hiçbir şekilde affedilir bir yanı olmadığını,</div>
<div style="text-align: justify;">
Kadınlara; kıskanmanın sevgi, evliliğin esaret, dayağın kocaya bahşedilmiş bir hak olmadığını anlatmanın bir yolu olmalı......</div>
<div style="text-align: justify;">
Erkeklere; şiddetin sadece fiziksel olmayıp, ekonomik, duygusal..vb. bir dolu çeşidi olduğunu,</div>
<div style="text-align: justify;">
Kadınlara; ayakları üzerinde durmayı öğrenmeleri gerektiğini birileri anlatmalı....</div>
<div style="text-align: justify;">
Elbette bunları çoğaltabiliriz. Yeter ki kadınlar ve çocuklar tellerin ardına geçmeden kendilerini güvende hissetsinler.... Yeter ki hafifletici sebepler, iyi hal tecavüz ve kadın cinayetlerinde ceza indirimine sebep olmasın , en ağır cezalar verilsin ki caydırıcı olsun...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitap hakkında fikir sahibi olmanız açısından bazı cümleleri alıntılıyorum. İyi okumalar, sevgiler....</div>
<br />
- Milyar yıl önce yine sessiz yine uçsuz bucaksız yeryüzünde Adem'in Havva'ya vermiş olduğu kaburganın borcu bitmedi gitti.Şimdi Giresun'dan Hatice, Van'dan Ayşe, İstanbul'dan Emine ödemek için uğraşıp dursunlar.....<br />
<br />
<span style="text-align: justify;">-Türkiye'nin bütün kadınları sanki Stockholm sendromundan muzdaribiz. Bizi rehin alan,tutsak eden ve nihayetinde öldüren zihniyete kendimizi emanet ediyor, sevdiğimizi zannediyor,yanından ayrılmak istemiyoruz. Kendi bileklerimizi ona uzatıyoruz, kelepçelesin diye bekliyor,işini kolaylaştırıyoruz.....</span><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
- 84 yıldan açılıp, Hamit'in yüreciğini biraz hoplatmışlar ama namustu, tahrikti, orospuluktu derken mutlu sona ulaşılmış nihayetinde.</div>
<div style="text-align: justify;">
84 yıl düşe düşe 14 yıla düşmüş işte....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- ....Dayak meselesine gelince... Erkek olmak bunu da gerektiriyor diye düşünüyor Suna. Erkekler çok çabuk sinirleniyor. Kendilerine hakim olamıyorlar. Doğaları böyle. Babası da böyleydi Suna'nın. Yine de çok severdi O'nu. Korumak istediğini bilirdi. Babası Suna'yı çok sevdiği, korumak istediği için öyle döverdi. Öğretmek için.Yoksa niye öyle bir kötülük yapar ki insan kızına. Canı acısın ister mi insan hiç kendi çocuğunun?..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-...Sesini biraz bile yükseltmeye cesaret edemeyen korkak Suna, O'na vuran birini ittirmeyi bile düşünemeyen ürkek Suna, her tartışma sonrasında yok olmayı, görünmez olmayı dileyen zavallı Suna şimdi içinde tuhaf bir zevkle bıçağı Hakkı'ya saplıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Yukarıda biri oturuyor. Hakimmiş. Nasıl yaptın diye soruyor. Biri hızlı hızlı yazıyor. Herkes telaşlı, herkes çabuk. İlk defa Suna sakin hayatında, diğerleri telaşlı.....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
- "Bu cezaevinde kendini nasıl hissediyorsun" diye sordum; mutsuz, umutlu ya da kapana kısılmış gibi diyeceğini zannederek. " Özgür ve emniyette" dedi...<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
- Sonrası bildiğimiz telden. Haydi bir istatistik bilgi de ben vereyim. Türkiye'nin yüzde 80'inden daha farklı düşünmüyor Hamit. Erkektir gezer de tozar da diyor. Kadın evine bakacak,kocasının çocuklarının ardını toparlayacak diyor. Erkeklerin biraz daha eğitimlisi Hamit'in fikirlerini daha geniş kelime dağarcığıyla anlatabilme yetisine sahip sadece. Eğitimine göre kelimeler değişiyor. Ambiyans aynı.....</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
- İyice emin olmak için " namus dışında bir sebepten öldürebilir mi koca karısını?" diye soruyorum. Neyse ki öldüremezmiş. Tek sebep namus olmalı.Gerçi namus kavramının içine sokak orospuluğunun yanı sıra başkasına aşık olmak, başkasıyla mutlu olmak,boşanmak istemek, sokağa çıkmak, işe girmek, pazara gitmek, misafirlik etmek,perdeyi açmak,yemeği tuzlu yapmak, tuzu az koymak, sokakta yürürken karşıdan gelen adama bir an için bakmak, adamı kendine baktırmak, kafayı yerden kaldırmak,açık giyinmek, parfüm sürmek, çocuk doğurmak istememek,adamın ailesiyle iyi geçinmemek de girebiliyor.Bütün bu sebeplerden öldürülen kadınları gazetelerden okuduk.Bunlar dışında rahatız ama.Hala yaşayabiliriz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Korkup kararlarından caymaları için tek sebep var, o da cezanın uzun süreli olması. Kulaktan kulağa duyuyorlar, kahvede , sokakta birbirlerine hemencecik haber ediveriyorlar. " Öldür , on sene yatar çıkarsın" diyorlar. Ve asla yanılmıyor, hayal kırıklığına uğramıyorlar. Gerçekten de öldürüp, on bilemedin on küsur senede çıkıyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-Bir insan bu kadar yanılabilir mi? Sanki yeni çözmeye başladığını sandığı bir alfabeyi aslında bambaşka şifrelerle okuduğunu anlıyor.O işaret aslında bu demek değilmiş. O harf böyle okunmazmış. Seda'nın sahiplenme sandığı, esasında Haluk'un tahakküm etme arzusuymuş. Seda'nın ilgi saydığı, Haluk'un kıskançlığıymış. Seda'nın aşk diye kandığı aslında kendi gücünü sınamasıymış.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-" Bir evde şiddet varsa o aile her türlü dağılıyor."<br />
<br />
- Bir yerde katil olan başka bir mekanda zavallı korkak biri haline gelebiliyor. Güç elindeyken zalim, değilken mazlum olabiliyor. İnsanoğlu çok tuhaf hakikaten. Hep elindeki kartlara göre oynuyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Tecavüz ve cinayetlerin hiçbir mazereti olmadığını öğrenmek için dünya kaç kere daha dönmek zorunda kalacak bilmiyorum...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Bunca zaman sonra daha eşit, daha güçlü, daha özgür bir konumda olması gerekirken biz kadınlar, şimdi yaşamak, hayatta kalmak için uğraşıyoruz. Sokakta yürüyebilmek, dayak yememek,tecavüze uğramamak , satılmamak için kan döküyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-Fakir olmak, zengin olmak,eğitimli, cahil, işçi, memur, uzun kısa, güzel çirkin hiç farketmiyor. Kadın olmak yeterli bedel ödemek için bu gezegende, hele ki bizim memlekete. Yeter ki o bedeli öderken canımızdan olmayalım, ucuz kurtulalım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- "Son sözün ne olur?" diyorum. Havva gözlerini, gözlerime dikiyor. Ama şimdi ne çenesini kaldırmış öfkeyle, ne de sinirden elleri titriyor; öyle bırakmış kendini, öyle acılı, öyle yalnız ve çaresiz: " Eğer ki bir erkek seni öldürürüm diyorsa, kadın ona inansın " diyor...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com21tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-49234604893351702422017-10-27T00:27:00.000+03:002017-10-27T08:00:02.391+03:00AGORA <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZUy0oDx2dMZ_BP19Jn2HKIbT_Ez-p3SHCySFj-Y14Niro4-nqVDHL77EnpnDcVfUS8bDVvyd9fU6oUH5ejFzF5F6tDaOpPf8-ykXjktDV-Uii2IUVccO8HuJN8kzpXJCRvwkIrpDljzIY/s1600/agora-izle-182x260.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="260" data-original-width="182" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZUy0oDx2dMZ_BP19Jn2HKIbT_Ez-p3SHCySFj-Y14Niro4-nqVDHL77EnpnDcVfUS8bDVvyd9fU6oUH5ejFzF5F6tDaOpPf8-ykXjktDV-Uii2IUVccO8HuJN8kzpXJCRvwkIrpDljzIY/s320/agora-izle-182x260.jpg" width="224" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hyptia ismini , arkadaşım " bu da benim kedim Hyptia " dediğinde duymuştum ilk kez. Dün akşam film ararken karşıma çıktı "Agora" ve soluksuz izledim. Yönetmenin Diğerleri ve İçimdeki Deniz filmlerini de izlemiş, özellikle Diğerleri'ni çok ilginç bulmuştum.</div>
<div style="text-align: justify;">
Film, M.S. 4. yy da yaşamış ünlü bir matematikçi, filozof ve astronom olan güzeller güzeli Hyptia'nın hayatını , tam da Paganlık- Hristiyanlık - Yahudilik çatışmasının ortasında anlatıyor. Mekan ve kostüm oldukça başarılı, izleyiciyi filmin içine çekiyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Film bittiğinde düşündüğüm ilk şey, o zamandan bu zamana hiçbir şeyin değişmediği oldu. İnsanlar hala düşünceleri, inançları ve yaşam tarzları nedeniyle yargılanıyor, cezalandırılıyor, acı çektiriliyor. İnsanlar kendi gibi düşünmeyenlere karşı hala hoşgörüsüzler.</div>
<div style="text-align: justify;">
Hyptia , onca baskıya rağmen, sormaktan, araştırmaktan vazgeçmeyen , hayatını bilime adamış, öğrencilerine dersler veren hem güzel, hem zeki bir kadın..</div>
<div style="text-align: justify;">
Yıllar önce çekilmiş olmasına rağmen nasıl olmuş da gözümden kaçmış bilmiyorum. Tarihi filmlerden hoşlananlara kesinlikle tavsiye ederim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJY2mvAft4lytOoyFQrqla1FRSHvTV8XhW3TH8crELoUD1p1VjB7mirTUQroa6YWRh2_V86PsDdOyS9u2uN9r3M1nSmgP8djR7pqenmxHh_DzXodztf1Xnafsrm3lJaUeRIkXuxwa7wGA_/s1600/agor.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="754" data-original-width="1412" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJY2mvAft4lytOoyFQrqla1FRSHvTV8XhW3TH8crELoUD1p1VjB7mirTUQroa6YWRh2_V86PsDdOyS9u2uN9r3M1nSmgP8djR7pqenmxHh_DzXodztf1Xnafsrm3lJaUeRIkXuxwa7wGA_/s400/agor.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-20504951541704402782017-10-23T03:15:00.001+03:002017-10-23T03:15:57.601+03:00SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK<div style="text-align: justify;">
Sanırım , Türkçeye yeni bir kavram kazandırmanın vakti geldi. Aslında ön ek de diyebiliriz. Yani uygun gördüğünüz kelimenin önüne koyabilirsiniz. </div>
<div style="text-align: justify;">
"sürdürülebir"....</div>
<div style="text-align: justify;">
Yani, </div>
<div style="text-align: justify;">
sürdürülebilir çevre</div>
<div style="text-align: justify;">
sürdürülebilir kalkınma</div>
<div style="text-align: justify;">
sürdürülebilir tarım</div>
<div style="text-align: justify;">
sürdürülebilir enerji....</div>
<div style="text-align: justify;">
Örnekleri çoğaltabiliriz ama gerek yok bence karmaşaya. </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu kavram dünyada yeni kullanılmaya başlanmış. 30 yıllık bir geçmişi var. Dünyada kullanılıyor da, Türkiye'de bilen yok . En azından son günlerdeki gelişmeler bihaber olduğumuzu gösteriyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
"Sürdürülebilirlik" ; ihtiyaçların, kaynakları doğru kullanarak, sonraki nesillerin de yararlanmasını tehlikeye atmadan giderilmesi. Yani benim anladığım bu. Mirasyedi gibi doğayı talan etmeden, zarar vermeden, devamlılığı ve verimliliği göz önünde bulundurarak yaşamı idame ettirmektir sürdürülebilirlik. Gelecek kuşakların hakkından çalmadan, onlara insanla barışık, dengeli bir doğa bırakabilmektir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bu da atılan her adımda uzun vadeli düşünmeyi, ciddi araştırma yapmayı, işbirliğini gerektirir. Kısa vadede kazanç gibi görünen projelerin uzun vadede neleri kaybettirebileceğinin hesap edilmesini gerekli kılar. </div>
<div style="text-align: justify;">
İşin özü, doğanın, doğal güzelliklerin, toprağın veriminin, binlerce yıllık tarihi ve arkeolojik kültürün/ mirasın, suyun, havanın sahibi değil, emanetçisiyiz .Kestiğimiz her ağaç, yaktığımız ve sonradan üzerine bina diktiğimiz her orman iklim değişimlerine sebep oluyor. Deniz kıyılarına diktiğimiz her bina , tarım yapılan araziyi etkiliyor. Kullandığımız enerji kaynakları ( kömür vs.) havamızı kirletiyor. İnsan, elinin değdiği yeri mahvediyor ne yazık ki... Oysa, insan gibi yaşamak ve bizden sonraki kuşakların hayatını riske atmamak için bilinçlenmemiz ve düzenlemeler yapmamız şart. </div>
<div style="text-align: justify;">
Mesela, kıyıda, su ile toprağın buluştuğu çizgiden 100 metre (karaya doğru) geride bina yapabilirsiniz. Geçenlerde bir konuda araştırma yaparken, bu mesafenin 10 metre olması yönünde çalışmalar yapıldığına rastlamıştım. Neyse kabul edilmemiş . </div>
<div style="text-align: justify;">
Meclis bahçesindeki koruma altına alınmış olan caminin koruması kaldırılmış !!! Yani yıkılacak. İyi de, yapılan işlemin kanuna uygun olması, doğru olduğunu göstermez ki...Anıların, kültürel değerlerin, olaylara sahne olmuş mekanların, alanların ..... hepsinin gelecek kuşaklara aktarılması şart. Onlara karşı borcumuz bu bizim...</div>
<div style="text-align: justify;">
Hem tarım, hem hayvancılıkla uğraşan dünyadaki ender ülkelerden biriyken, geldiğimiz noktaya bir bakın...Buğdayımızı, etimizi dışarıdan ithal eder olduk. Bırakın sonraki kuşakları, kendi karnımızı doyuramıyoruz...</div>
<div style="text-align: justify;">
Ormanlık alanda, ağaçları keserek , o sevimsiz binaları dikmeyi marifet sayıyoruz..Hem görüntü kirliliği, hem tabiatın katledilmesidir bu. </div>
<div style="text-align: justify;">
İklim ve coğrafi açıdan o kadar güzel memlekette yaşıyoruz ki... Toprağımız öylesine verimli ki...Eğer böyle devam edersek, sürdürülebilirliği her alanda devreye sokmazsak, bilinçlenmezsek, rant peşinde koşmaktan vazgeçmezsek, çocuklarımıza bırakacağımız tek miras, toprağı çorak, havası ve suyu kirli, ot bitmeyen, kuş ötmeyen bir vatan olacak.... </div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiyle kalın....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<br /><div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-2156892936525079781.post-60965986914931084362017-10-11T17:10:00.000+03:002017-10-11T17:10:05.408+03:00...<div style="text-align: justify;">
Bürokrasi nasıl işliyor bilmiyorum.Çok bilgim yok ama merak da etmiyor değilim. Yani yukarıdakiler, tepedekiler, yönetenler bunca sorunla nasıl boğuşuyorlar? Gün geçtikçe artan , bir şekilde üstü örtülen, daha doğrusu örtülmeye çalışılan şiddet , tecavüz, işsizlik, çocuk kaçırma vs. karşısında kimler nasıl bir çalışma yapıyor? Mecliste verilen önergelere kimler "ne gerek var görüşmemize" diyerek itiraz ediyor, hangi akılla, hangi gerekçeyle bu itiraz? Sınav sistemi, eğitim sistemimiz, sağlık konusundaki aksaklıklar, binlerce üniversite mezunu gencin gelecek endişesi konusunda kimler konunun ehli olanlardan bir rapor hazırlamasını istiyor? yani var mı böyle birileri?</div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kafede bize servis yapanın psikoloji mezunu olduğunu öğrendiğimde içim cız etti. Yetmedi , şu kız da elektrik mühendisi dediler. Bu gençler ne diye kendi iş alanlarında çalışamıyor? </div>
<div style="text-align: justify;">
Yukarıdakiler ne yapıyor bilmiyorum..</div>
<div style="text-align: justify;">
Yönetilenler Hale Soygazi yalan mı söylüyor, yoksa şöhret peşinde koşan birinin kurbanı mı merak ediyor. Haaa bir de Gülben Ergen meselesi var .Şu konular aydınlatılsa da rahat bir nefes alsak !!!</div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse, yine de ümitvar olmak lazım değil mi?</div>
<div class="blogger-post-footer">tüm</div>kahvetelvesihttp://www.blogger.com/profile/13053293700877263448noreply@blogger.com14