29.04.2016

TEBDİL-İ MEKANDA FERAHLIK VARDIR - 2

Eğer gezmek  işkence olsun istemiyorsanız, konaklama için seçeceğiniz yer , merkezi olmalı. Ya da merkeze ulaşımı oldukça kolay bir yer seçmelisiniz. Bizim Leyla, muhteşem bir seçim yapıp Alexanderplatz Meydanında otel seçmiş. Takdir ettim.
Günün hemen hemen her saati dolu bu meydan. Kimse kimseye bakmıyor,  herkes kendi havasında. Yere uzananlar,  olduğu yere çöküp, etrafı seyredenler, gitar çalıp şarkı söyleyenler... Ne ararsanız var.  Ayıplama  yok,  utanma yok, insanlar alabildiğine doğal ve rahat..




Odamızdan  şehrin görünümü


gece otelden manzara harika  ( bu görsel alıntı ama bizim manzara da böyleydi :)))
Tatilin en sıra dışı karesini kaçırdım tabi ki. Sonrasında çok aradım ama bulamadım. 18-19 yaşlarında bir genç oturmuş yere, önünde 5-6 kağıt bardak. Hepsi özenle  yere sabitlenmiş bantla. Her bardak üzerinde  ayrı bir şey yazıyor. Aklımda kalanlar, " BMW, extacy, beer.." O kadar güldüm ki,  biz ekmek parası için dilenirken, millet olayı aşmış, BMW parası istiyor.
İlk gün sadece öğleden sonramız olduğu için , sadece etrafı keşfetmekle yetindik. Berlin Katedrali , yürüme mesafesindeydi. 


1700 yıllarında yapılmış olmasına rağmen, hala ihtişamını koruyor , büyüleyici ...



Lustergarten


Hava çok soğuk olduğu, hatta bir ara kar bile atıştırdığı için,kanalda  tekne gezisi yapamadık. En çok içimde kalan bu oldu. Ama bir dahaki sefere  mutlaka... İnşallah ...

Perşembe günü olması münasebetiyle, oldukça sakin. İstanbul'u hatırlattı bana burası, neden bilmem. Oturup, soğuk havada kahve yudumlamak  çok keyifliydi...


Lustgarten 



Doğu ile batının birleşmesinden sonra, Almanya'nın başkenti Berlin  olunca,  şehir dev bir şantiyeye benzemiş.Her yerde inşaat var. Ya restore ediyorlar ya da yeni binalar yapıyorlar. Ancak 5 mt kazıldığında bile su çıktığı için,   bu pembe borularla suyu kanala  aktarıyorlarmış. 


İkinci gün sabah,  "hop on hop off" denilen şehir turuna çıktık. İki günlük bilet aldık. İlk gün A turu, ikinci gün B turu.  Otobüsler her 10- 15 dk da bir  aynı noktadan   geçiyorlar. Ring usulüne benziyor.Böylelikle istediğiniz durakta, ki bu duraklar genellikle tarihi bir yerde oluyor. İnip istediğiniz kadar dolaşıyor ve aynı noktadan binip, turunuza devam ediyorsunuz. Hem zamandan kazandırıyor, hem de bana göre ekonomik. Tek problem,  otobüsteki tur rehberinin  Almanca konuşması. Güya kulaklıklarla Türkçe  dinleyebilirsiniz diyordu kitapçıkta ama,  lafta kalmış. Sadece izlemekle kaldık bir çok yeri. Ya da  yarım yamalak ingilizcemizle anladığımız kadarıyla yetindik. 


Brandenburg Kapısı



Berlin Zafer Sütunu


Tiergarten Park


Berlin Hayvanat Bahçesi


Akvaryum / Berlin 


Günün özeti, lisan şart :))


18 yorum:

  1. Ben bir parkı tuttum. Gayet sakin duruyor. Bizde olsa hemen köşelerde mangal yelleyenler görünürdü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çizgili pijama üstü, beyaz kolsuz atleti unutmayalım lütfen. :)

      Sil
  2. Pek güzel ve sanatsal mekanlar azizim. Keşke biz de mimarimizi koruyabilseydik, şimdi bir tarzımız olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim tarzımız , tarzımızın olmaması zaten ...

      Sil
  3. Diyorum ki hazır Almanyadayken bana da gelsen ;)

    YanıtlaSil
  4. Ayrıca bugün okuduğun muhteşem postların linklerini de birakirveridi insan; )

    YanıtlaSil
  5. Ayrıca da blogun rengini biraz açtığın için çok çok teşekkürler. .

    YanıtlaSil
  6. Yanıtlar
    1. Hepsine birden cevap vereyim Sevgicim...Akşam konuşup, sabaha bileti aldığımız için çok ani oldu bu yolculuk. Ayrıca hangi şehirdesin bilmiyorum . Görüşmeyi ben de çok isterdim seninle. Ama ben yine gelcem kiii :))
      Blogu senin için değiştirdim. Yoksa ben siyahı çok seviyordum. Ama cepten okurken, başka bloglarda yazıların küçüklüğünden veya renginden dolayı zorlandığım için, isteğini gözardı etmem hoş olmazdı. Takipçi daima haklıdır ve velinimetimizdir.Hele ki, gönlümüzde de yer etmişse...:)

      Sil
    2. ah link bırakmayı unutmuşum :)
      http://mavidebirnokta.blogspot.com/2016/04/inatc.html
      başka neler okudum hatırlamıyorum, oradan oraya dolaşırken , takip etmediğim bloglara dalmak gibi huylarım da var çünkü. Ama Kadriye'nin yazısını okuduğumu iyi hatırlıyorum...
      İstanbul Hanımefendisi'ne de bi bak istersen...

      Sil
  7. Ne güzel olmuş. İlk senemiz geldi aklıma ne güzel gezmiştik... Buraya kadarmış :)) şu bebekle gezen yabancılar nasıl yapıyor bu işi yahu çok merak etmekteyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de hiç zorluk çekmeden, sessiz sedasız geziyorlar:) Onların farklı bir eğitim sistemi var. Biz biraz fazla korumacı , dolayısıyla da baskıcı oluyoruz çocuklar üzerinde sanırım.

      Sil
  8. Ayyy, gezmelerinize bizi de ortak etmenize bayılıyorum :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba boşuna mı yazıyorum diyorum bazen. İlgi çekmez gibi geliyor. Demek ki beğenenler de var :) Teşekkürler...

      Sil
  9. şu meydan ve brandenburg ben de merak ediyom. ya sölesene turla mı gittiniz :) hangi tur ve kaç liraydııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep, turla gitmedik. Akşam konuşup, sabaha biletlerimizi aldık :) Yani özgür takılmak istedik. Sadece kaldığımız otelde şehir turları vardı, iki günlük 25 euroya " hop on hop off" bileti alıp, onunla gezdik.
      Tur fiyatlarını bilmiyorum. Ama bizim uçak bileti + 4 gece konaklama kişi başı toplam 1.500 Tl civarı tuttu.

      Sil