29.12.2014

"Yazacak çok şeyim var" ile "ne yazsam acaba arasında"   gidip geliyorum sayın okuyucu. Halim harap.Sabahtan beri geçmek bilmeyen baş ağrısı, nefes almada zorlanma...Üstelik sabah 4 dersten final sınavına girecek olmanın gerginliği de cabası.  Haa ne diye geriliyorum, onun cevabını ben de bilmiyorum.
......
Taslağa aynen devam:)
......
Artık finallerim bitti .  Çok yoruldum çok. Evdekilerin deyimiyle, şartelleri yakmak üzereymişim. Şartelin attığını biliyorum da,  nasıl yanar, hep birlikte göreceğiz.Ya hu  " bayandan az kullanılmış beyin " diye ilan  verecek halim yok ya.. Kapasiteyi zorlasam da , madem var kullanayım bari diyorum.
Geçen sene istatistik dersimiz vardı ve ben  çalışamadığım için bütünlemeye razı girdim sınava. Ama nasıl bir mantığım varsa,   mantıkla çözerek geçtim . Bu sene de uzantısı/ devamı metod dersimiz var, ona da çalışamadım  ondan da geçecek gibiyim.
Tabi neden çalışamadı ki bu telve dersine diyeceksiniz. Perşembe çalışırım, cumartesi kısa bir tekrar yapar, pazar da sınava girerim diyordum.
Naz geldi.
Misafir..
Şehir dışından. Severim kendisini, iyi de anlaşırız. Baktı ben çarşamba günü pas vermiyorum, gömülmüşüm ders notlarına. Sabahtan akşama film seyretti. Arkadaşım,  hangi akla hizmet 4 filmi arka arkaya izliyorsun.  Hadi kendine acımadın, bana da mı acıman yok.  Gece olmuş saat 4.
" Uyucam ben yoruldum" dedim.
"Gitme  aynı odada uyuyalım" dedi.
 "niye"..
"Korkuyorum"
"Ne izledin sen sabahtan beri"
"4  tane korku filmi izledim".
Üç harflilere gelesin Nazzzz diye diye kıvrıldım koltuğa. Zaten  olup olacağı günde 3-4 saatlik uykum var.  Onu da koltuk tepesinde geçirdim iyi mi..
Naz'ın intikamı ertesi gün de devam etti tabi ki. Tutturdu  Kemeraltına gidelim.  Ya hu 2 gün sonra sınavım var, rahat bırak beni dediysem de dinlemedi.Bütün bu olumsuz  ahval ve şerait içinde sabah  Kemeraltı'nın yolunu tuttuk.
"Hayatımı kararttın benim" diye söylene söylene gezindim bütün gün... (Tabi ki şaka yollu) Böylelikle ben hayatımın tesbitini yapmış oldum.
Kadınların morali bozuk olduğunda neden kendilerini alışverişe verdiklerini çözdüm sayın okuyucu. Ben nefret ederim alışverişten ama, yok karar verdim sık sık  gideceğim bugünden sonra.  Efendim, şimdi o  satış temsilcisi dediğimiz tezgahtar kızlar var ya,  üzerinize bir şey giydiğiniz zaman öyle sözler söylüyorlar ki..Aynaya dönüp bir daha bakıyorsunuz, bu bahsettiği ben miyim  acaba diye.. Kilonuzun fazlalığı, boyunuzun azlığı hiiiç önemli değil... Geçirin üzerinize  bi çuval, bırakın kendinizi tezgahtar kızın  yaratıcılığına... Zannedersiniz ki dünyaca ünlü bir mankensiniz.  Aman efendim, elbiseyi ne güzel taşıyormuşsunuz,  bu renk de pek bi açmışmış.  Zaten bu modeli bu sene çok satmışmış..
Tezgahtar kızla yarıştık, her seferinde ben kazandım.  Aldırtmadım hiç bişey. Ta ki artık  dolaşmaktan sıkılana kadar....Tam 6 saat ..Rekora gitmek üzereydim ki, sürünerek evin yolunu tuttuk..
Şimdi elime  "Ayşegül Tatilde" kitabını  alıp, dinlenmek istiyorum..
Ya da "Neşeli Günler" filmini bilmem kaçıncı kez seyretmek...
Çok yoruldum çok...


8 yorum:

  1. :)) Ben seviyorum yine de bu yoğunluğu galiba ..

    YanıtlaSil
  2. naz nazını geçirmiş valla sana :)))
    hadi bakalım dinlen azıcık

    YanıtlaSil
  3. Ayyy canim beniiiim! Gelme su seytanin vesvesesine ! Tum iradeni topla ve otur su dersin basina artik ! Kiyamam sana :(

    YanıtlaSil
  4. En güzelll meslek öğrencilik yaa (((:

    YanıtlaSil
  5. oyyyy 2. üniversite şeysiydi diğmi senin ...neydi sosyoloji miydi..kolay gelsin :):)

    YanıtlaSil
  6. Ben seni görünce hemen yorgunluğum geçer ki N.Narda :)

    Eda, kalkamıyorum ki zaten başından. Bütünlemeler kapıda .)

    Ali çok haklısın.Ayrı bir keyif öğrencilik.Gel, sen de başla seneye..

    Evet sessiz Prenses, sosyoloji :))Teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  7. Tamam ben sana gösterticim yüzümü tez zamanda yeter ki sen gül :)

    YanıtlaSil