1.03.2014

YANSI ( LSA ) MA


"İnancını sorgulamak zorunda bıraktığım için beni affet"...
Sanırım  böyleydi. İlk seyrettiğimde o kadar da dikkatimi çekmemiş olacak ki, geçenlerde İşaretler filmini seyrederken, bu cümle  fena  sarstı  beni...
Her zaman savunduğum şu olmuştur , ne dediğinize   ne yaptığınıza bakmayın... Niyetlerinizi de sorgulamayı bir kenara bırakın... Önemli olan söylediğinizin ya da eyleminizin karşıya nasıl yansıdığıdır. Belki de bu nedenle, "ben kötü bir şey söylemedim ki "  diyerek sıyırıveriyoruz kendimizi her türlü  vicdan muhasebesinden...
Oysa,  bir yalanın aslında karşımızdakinin, insanlara olan güvenini  yerle bir ettiğini görmüyoruz...
Ya da sırf can acıtmak için söylenmiş  " benim için hiç bir zaman önemli olmadın " cümlesinin muhatabımızda ne depremlere yol açtığını bilmiyoruz...
En kötüsü de, insanın inandığı değerlerin yerle bir edilmesi... İnancının örselenmesi... Hele ki, yapılan onca haksızlığa, insanlar arası adaletsizliğe,  dünyadaki bunca çirkinliğe......  karşı koymak ya da kabullenmek için ihtiyacımız varken...
Empati şart kısacası.....



4 yorum:

  1. Empati demeyelim, lafımızı tartalım konuşurken. Söylediğimiz bir cümlenin karşımızdaki insanda tüm olumlu ve olumsuz yönlerini düşünelim. Aynı cümleyi, yüklemi, özneyi, soruyu kendimize soralım. Yoksa yargısız infazdan ne farkı kalır ki!
    (Bu arada green mile i 73. kez izledim)

    YanıtlaSil
  2. Gözlerinin şekli, burnunun uzunluğu, dudaklarının kıvrımı, tüm bunlar bana seninle alakalı hiçbir şey anlatmaz. Ya da sana benim hakkımda. Gerçekten konuşan ve dünyaya iz bırakan eylemlerdir.
    KAFKA

    YanıtlaSil
  3. En çok bu söylediğim kırıcı şey benim başıma gelirse diye korkar ilişkilerde de ailede de sözlerimi seçerek kullanırım.Empati çok zor yapılan hatta hiç yapılmayan bir şey malesef.

    YanıtlaSil
  4. Sırf can acıtmak için söylenen kelimeler en çok söyleyenin canını acıtır halbuki ..

    YanıtlaSil